Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2270 E. 2019/1917 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2270 Esas
KARAR NO : 2019/1917
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2017
NUMARASI : 2015/135 E. – 2017/14 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … için çekilmiş olan reklam filminde oyuncu olarak rol aldığını, 1998 yılında reklamın yayınlandığını ve yayınlandığı dönem için anlaşıp ücretini aldığını , 09/03/2015 tarihinde ilk olarak … akşam ana haberleri içinde yer alan reklam kuşağında ve daha sonra tüm diğer reklam kuşaklarında müvekkilinin rol aldığı reklam filminin yeniden yayınlandığını, yaptıkları araştırmalar sonucunda 09/03/2015-22/03/2015 tarihleri arasında yayınlanan 30 kanalda ki tüm reklam kuşaklarında müvekkilinin oynadığı reklam filminin yayınlanacağının öğrendiklerini, müvekkilinin muvafakati alınmaksızın ve telif bedeli ödenmeksizin yayın yapıldığını, müvekkilinin mali hakkına tecavüz edildiğini iddia ederek, davalılardan 20.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 25.000,00 TL teminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı … cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin yayınların iletilmesi için alt yapı olanağı sağladığını, reklamlarda rol alanlar ya da reklam veren müşterilerle ilişkisinin bulunmadığını, sözleşmeleri hakkında bilgileri bulunmadığını, müvekkilinin pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddi gerektiğini,davacının mali haklarına tecavüz edildiği iddiasında müvekkili şirketin kusurunu ispatlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı … Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesi ile, bir hakkın tecavüze uğradığından bahsedebilmek için o hakkın sahibi olmak gerektiğini, davacı tarafın hak sahibi olmadığını, oyuncuların doğrudan eser sahibi olmadığını, davacının sözleşmesini 1 yıllığına yaptığını kanıtlayan herhangi bir delil sunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacı yanın kendi isteğiyle rol aldığı bir reklam filminin tekrar yayını nedeniyle manevi tazminat istemesinin haklı olmadığını, manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, maddi tazminat talebi ile ilgili olarak davacının telif hakkı olduğunu kanıtlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.İstanbul 3.FSHHM’nin 02.02.2017 tarihli 2015/135 E. – 2017/14 K.sayılı kararıyla; Davanın kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL maddi ve takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştekeken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçesinde, sektörel uygulamada, çekim yapıldıktan sonraki 1 yıllık dönemde devralınan mali haklara dayalı yapımcı ve yayıncıların izinsiz olarak kullanım yayım ve umuma iletim hakları bulunduğu, aradan 17 yıl geçtikten sonra devralınan hakların son bulduğu, bedel ödenmeksizin ve izin alınmaksızın, filmin yapımcısı davalı Hayalevi reklamcılık şirketi, reklam filmini yaptıran … ve filmin dağıtımını sağlayan, dolayısıyla yayınlanmasına aracılık eden … şirketinin … gibi birçok yayın kuruluşlarında tekrar yayınladıklarını, yeniden izin almadan ve bedel ödemeden yayın yapılması nedeniyle davacının manevi haklarının ihlal edildiği, FSEK 70. maddesi gereğince; davanın kısmen kabulüne karar verilerek takdiren 3.000 TL manevi tazminat ve sektörde davacının oynadığı türde bir filmin oyunculuk bedelinin bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarın 1/2’sinin oyuncuya ödenmesi gerektiği beyan edilmekle mahkemece takdiren 30.000 TL olabileceği yolunda kanaat oluştuğundan bahisle 1/2’si olan 15.000 TL maddi tazminata hükmedildiği açıklanmıştır.Davalılardan …. A.Ş vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkiline husumet yönetilemeyeceğinin bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, müvekkilinin medya hizmetleri, reklamcılık ve reklamların yayınlanacağı mecraların müşteriler için rezerve edilmesi, satın alınması, kiralanması ve 3.kişilere satılması gibi faaliyetlerde bulunan medya ajansı olduğunu, ulaşılan reklamın içeriğine dair bir bilgisi olmadığını, yalnızca reklama ilişkin planlama ve rezervasyon yaparak ilgili mecralara gönderdiklerini, sorumluluğunun bulunmadığını, reklam filminin yayınlanmasından kaynaklanacak yayın bedelleri, telif hakları, vergiler vb. sorumluluklardan reklam veren firmanın sorumlu olduğunu, mahkemenin kararının yerinde olmadığını, davacı iddialarını ispata yarar hiçbir delil sunmadığını, reklam veren şirket ile hangi koşullarda anlaştığını, mali haklarının davalıların eylemlerinin sebebiyle ihlal edildiğini, zarar ve kusuru ispatlayamadığını, sözleşmenin sadece 1 yıl için imzalandığını gösterir delil ibraz edemediğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkili şirket yönünden husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …San.AŞ. vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin hak sahibi olan yapımcının izni ile yayın yaptığını, davacının bunun 1 yıl ile sınırlı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu, aralarında yazılı sözleşme olmasa dahi, mali hakları kullanma yetkisinin reklam filmi yapımcısına 1 yıl süre ile devrettiğini, davacının ispatlaması gerektiğini, davacının 5846 sayılı yasa 80/1-a (1) maddesine göre manevi zararının bulunmadığını, maddi tazminatında hiçbir bilgiye dayanmadığını, emsal sunulmadığını, denetime elverişli olmayan rapora göre karar verildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd şirketi vekilinin istinaf dilekçesinde; davacının mahkeme kanaatinin aksine tanınmış bir icracı sanatçı olmadığını, FSEK 80/1 maddesinde; bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıları komşu hak sahibi olarak kabul ettiğini, her icracı sanatçının değil, özgünlük katan icracı sanatçıların komşu hak sahibi olarak belirlediğini, özgün olan bir icranın varlığı gerektiğini, davaya konu reklam filminde davacı tarafın hiçbir özgün rolünün olmadığını, rolün özgürlük gerektirmediğinin açıkça görüldüğünü, mahkeme kanaatinin aksine davacının yeniden ivaz istemesinin mümkün olmadığını, davacının sözleşmenin 1 yıllık yapıldığını ispatlayamadığını, tüm zamanlar için anlaşılarak ücret ödendiğini, manevi zararını açıklayıp ispatlayamadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının reklam filminin çekildiği yıl aldığı ücretin 1/2’sini alması gerektiğine ilişkin bilirkişi tarafından yapılan tespitin mesnetsiz olduğunu, böyle bir yasa yada yönetmelik, teamül bulunmadığını, bilirkişinin şahsi görüşü olduğunu, 25-40.000 aralığında ücretin, günümüzde asıl oyuncular tarafından dahi alınamadığını, figüran derecesinde bir oyunculuğa bu rakamların verilemeyeceğini, rapora itiraz dilekçesi ekinde sundukları belgelerin incelenmediğini, itirazları doğrultusunda TESİYAP, ITO, FİYAP, tarafından bildirilecek bir reklam ajansı tarafından oluşturulacak heyettten rapor alınması gerektiğini, savunma haklarının kısıtlandığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından reklam, iletişim ve medya uzmanı bilirkişiden alınan 27/09/2016 tarihli raporda; sektörde reklam filmlerinde yer alan oyuncuların süre bazlı ücretlendirilmeleri yıllık periyotlar suretiyle belirlenmesi yönünde olduğu ve periyodun reklam filminin ilk kullanımı ile başladığı, dolayısıyla reklam filmlerinde yer alan oyuncular için telif hakkına tabi unsurlarla bir yıllık sözleşme yapıldığı, reklam filmlerinde oyuncuların senaryo gereği bir rolü canlandırdığı ve filmin yayınlanacağı, örneğin televizyon sinema gibi kullanımlardan ortam ücreti alındığı, filmin tekrar yayınlanması halinde ise kullanıcının kendi ücreti üzerinden ek bir ödeme yapması gerektiği, sektörde temayülün oyuncu ile toplu bir anlaşma yapılması yolunda olduğu, ek mecrada yayınlara ilişkin ise genellikle ödenen ücretin 1/2’si oranında yapılması şeklinde olduğunu belirterek, filmin davacıdan izin alınmadan yayınlanmasının hak ihlali olduğu, davalı PC İletişim şirketinin davada muhatap olamayacağı, diğer iki davalının sorumlu olduğu ve benzer oyunculuk bedelleri olarak sektörde böyle bir film için rayicin 25.000,00-40.000,00 TL arasında olacağı, oyuncunun kitleler tarafından tanınmışlığında reklam filminin çekildiği döneme göre bir tespit yapılacağı ve gerekirse artış uygulanacağı hususunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.Davacının, davalılara Beyoğlu ….Noterliğinin 23.03.2015 tarihli …. yev.nolu İhtarnamesi ile reklam filminin yayınlanması için sadece o yıl için anlaşılarak ücret aldığını, 1998 yılında çekilen reklam filminin 09.03.2015 – 22.03.2015 tarihleri arasında 30 kanalda tüm reklam kuşaklarında yayınlanacağının öğrenildiğini beyanla 3 iş günü içerisinde telif hakkı bedelinin ödenmesi ihtar olunmuştur. 5846 sayılı FSEK 80/1-a (1) maddesinde; “Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla, ve eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların bir icra ürünü olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden program yapımcıları ile Radyo/ Televizyon kuruluşlarının” komşu hak sahibi olduğu düzenlenmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin …. için çekilmiş olan reklam filminde oyuncu olarak rol aldığını, 1998 yılında reklamın yayınlandığını ve yayınlandığı dönem için anlaşıp ücretini aldığını , 09/03/2015 tarihinde ilk olarak …. akşam ana haberleri içinde yer alan reklam kuşağında ve daha sonra tüm diğer reklam kuşaklarında müvekkilinin rol aldığı reklam filminin yeniden yayınlandığını, yaptıkları araştırmalar sonucunda 09/03/2015-22/03/2015 tarihleri arasında yayınlanan 30 kanalda tüm reklam kuşaklarında müvekkilinin oynadığı reklam filminin yayınlanacağının öğrendiklerini beyanla maddi ve manevi tazminat talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile FSEK 70. Madde gereğince 3.000 TL manevi tazminat ve 15.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir.Davalılardan …. A.Ş vekilinin istinaf dilekçesinde husumet itirazında bulunduğu anlaşılmış, 5846 Sayılı FSEK 54. Madde de “Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre selahiyetli olmayan kimseden iktisap eden, hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye görmez ” hükmünün düzenlendiği, davalı şirketin beyanlarında “yalnızca reklama ilişkin planlama ve rezervasyon yaparak ilgili mecralara gönderdikleri, herhangi bir mali hak devralmadığı yada devretmediğini” ileri sürdüğü anlaşılmakla, davalının yürüttüğü faaliyet sırasında mali hak devrinin yapılıp yapılmadığının, reklamın izinsiz olarak yayınlanmasından sorumlu olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği kanaatiyle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.Davalı ….AŞ vekilinin istinaf dilekçesinde, davalının iznin bir yıl süre ile sınırlı olduğu iddiasının ispatlanamadığını ileri sürmüşse de taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, reklamın tarafların kabulünde olduğu üzere 1998 yılında ilk kez yayınlandığı, 17 yıl sonra yayınlanması (yeniden iletimi) için 5846 Sayılı FSEK 80/1-A-(2) maddesi gereğince davacının izni gerektiği, süresiz izin verildiğini ispat yükünün ileri süren davalıya ait olduğu, davalı tarafça delil sunulmadığı anlaşılmakla mahkemenin reklam filminin izinsiz olarak yayınlandığına dair kabulünün yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.Davalı …..AŞ vekili ve Davalı … Ltd şirketi vekilinin manevi tazminat koşullarının oluşmadığına dair istinaf sebebinin incelenmesinde; 5846 Sayılı FSEK 80/1-A-(1) maddesi gereğince, davacı tarafça “icraların sahibi olarak tanıtılmadığı ve icralarının kendi itibarlarını zedeleyebilecek şekilde tahrif edildiğini ve bozulduğunu” ileri sürmediği, manevi haklarının ihlal edildiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla, mahkemece manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalıların manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.Davalı … Ltd şirketi vekilinin istinaf dilekçesinde; reklam filminde davacının özgün bir icrasının bulunmadığını, icracı sanatçı olarak bağlantılı hak sahibi olmadığını ileri sürdüğü, 5846 Sayılı FSEK kapsamında koruma sağlanmasının temelini, yazılı yada sözle ifade edilebilen ilim ve edebiyat eserinin veya yönetmenin fikri çabası ve yorumuna göre gerçekleştirilen icranın ” özgün bir şekilde” ifa edilmesi olduğu, cevap dilekçesinde de bu hususun ileri sürülmesine rağmen davacının reklam filmindeki ifasının özgün bir icra olup olmadığı, bağlantılı hak sahibi olup olmadığı konusunda rapor alınmadığı gibi davacının icracı sanatçı olarak kabul edilmesi halinde reklam filminin hangi kanallarda, hangi tarihler arasında ne kadar süreyle yayınlandığı Medya Takip Merkezi’nden sorularak, ayrıca Reklam Ajansları Birliği, Kast Ajansları Birliği, Televizyon ve Sinema Yapımcıları Birliği, Film Yapımcıları Birliği gibi kuruluşlardan emsal araştırması yapılarak, uzman bilirkişi heyetinden rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken, emsal araştırması yapılmaksızın yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden davalı …AŞ vekili ve davalı …Ltd şirketi vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, mahkeme kararının kaldırılmasına, gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra bilirkişi raporu alınarak karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 3.FSHHM’nin 02.02.2017 tarihli 2015/135 E. – 2017/14 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalıların istinaf talepleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talepleri halinde davalılara iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı … tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak, davalı …’e verilmesine, b)Davalı … San.ve Tic.AŞ. tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak, davalı … San.ve Tic.AŞ.’ye verilmesine, c)Davalı …Tic.Ltd.Şti. tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 13,00 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 98,70 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Tic.Ltd.Şti. Ne verilmesined)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 47,50 TL (posta-teb-müz) masrafının üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/09/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.