Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2238 E. 2018/1997 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2238 Esas
KARAR NO : 2018/1997
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2016
NUMARASI : 2015/1007 E. – 2016/874 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, “davalı ile müvekkili arasında distribütörlük anlaşması için sözleşme öncesi görüşmeler yapıldığını, taraflar arasında mutabakat sağlandığını ve 03.05.2015 tarihinde Distribütörlük Anlaşması imzalanıncaya kadar geçerli olmak üzere İyiniyet Anlaşması (Letter of Agreement) imzalandığını, müvekkilinin uzun bir süre emek ve çaba harcadığını, ancak davalının bu görüşme düzeyini geçersiz sayarak sözleşme kurulmadan vazgeçtiğini, davalının basiretli tacir gibi davranmadığını ve müvekkilinin bundan dolayı zarara uğradığını” iddia ile, doğmuş olan menfi zarar nedeniyle şimdilik 508.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, 100.000 TL manevi tazminatın da davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “yetili mahkemenin İngiltere-Londra mahkemeleri olduğunu, uygulanması gereken hukukun da İngiliz Hukuku olduğunu, müvekkilinin ikâmetgahının Londra’da olduğunu, HMK’nın 6.maddesi gereği yetkili mahkemenin Londra’ daki mahkeme olduğunu, somut olayda “Culpa in Contrahendo” (sözleşme öncesi görüşmelerden dolayı sorumluluk) ilkesinin uygulanmayacağını, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu” iddia ile İngiltere Londra Mahkemeleri yetkili olduğundan, öncelikle yetki yönünden ve her halükârda tamamen reddini istemiştir.
Mahkeme, 09.11.2016 tarihinde taraflar arasındaki 07.05.2015 tarihli anlaşmanın 11.maddesine dayanarak, uyuşmazlık halinde İngiltere kanunlarının uygulanacağı gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne ve davanın yetki yönünden reddine karar vermiştir.
Bu karar karşı davacı vekili istinafında, “kararın usule ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 11.maddesinin, geçerli bir yetki sözleşmesi niteliğinde olmadığını, bu durumda MÖHUK ‘un 40.maddesinin uygulama yeri bulunduğunu ve HMK hükümlerinin uygulanacağını, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık, hem sözleşmeye aykırılık olarak hem de haksız fiil olarak yorumlandığını, taraflar arasındaki anlaşmanın ifa yeri, müvekkilinin ikâmetgahı olduğundan, haksız fiilin işlendiği ya da zararın meydana geldiği yer mahkemesi ve müvekkilinin ikâmetgahı mahkemesi dikkate alındığında yetkisizlik kararının hatalı olduğunu” iddia ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevaben, “sözleşmenin 11.maddesi gereğince uygulanacak hukukun İngiliz Hukuku olduğunu, davacının mal tedarik edilmemesi nedeniyle zarara uğradığını iddia etmesine karşın müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davacının ikâmetgahı mahkemesinin yetkili olmadığını, MÖHHK’nin 40.maddesi ile HMK’nın 6.maddesi gereği müvekkilinin ikâmetgahı olan Londra Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yerel mahkeme kararının doğru olduğunu” iddia ile istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi, taraflar asındaki 03.05.2015 tarihli mutabakat mektubunun 11.maddesinde yer alan, “bu mutabakat mektubu ile ilgili talepler, İngiltere Kanunlarına tabi olacaktır” hükmüne dayanarak, yetkisizlik kararı vermiş ise de sözleşmedeki bu hükmün milletlerarası münhasır yetki ile ilgili bir hüküm olmayıp, 5718 sayılı MÖHUK’un 24.maddesi çerçevesinde, bu mutabakat mektubundan doğacak uyuşmazlıklarda İngiliz Hukuku’nun uygulanacağına dair bir hüküm olduğu, buna karşılık aynı kanunun 40.maddesi gereğince Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisinin iş hukukunun yer itibariyle yetki kurallarına göre belirleneceği, sözleşmenin ifa edileceği yer Türkiye’de ve davacının yerleşik bulunduğu yer olduğundan, İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin kabulüyle aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu 09.11.2016 tarih ve 2015/1007 E., 2016/874 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE,
3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinin dava sonunda verilecek karar ile değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.