Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2204 E. 2019/875 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2204 Esas
KARAR NO : 2019/875
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2016
NUMARASI : 2016/482 E. – 2016/859 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında 23/05/2014 tarihinde Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin imzalandığı, iş bu sözleşme gereğince 2 adet makinanın alımının yapılarak, müvekkiline teslim edildiği, sözleşmeden kaynaklı tüm bedellerin davalı firmaya ödendiği, ancak karşı tarafın gerekli özeni göstermediğini ve işini gereği gibi yapmamış olmasından kaynaklı olarak bir takım ek maliyetlerin oluştuğunu, oluşan zararlar sebebiyle İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu, bu nedenle davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu uyuşmazlık, finansal kiracı davacı şirket için yurt dışında ithal edilerek davacıya teslim edilen menkul malların müvekkili şirket dışındaki sebeplerden dolayı oluşan gümrük ve ithalat masraflarından kaynaklandığı, söz konusu masraflardan doğan sorumluluğun finansal kiracı şirkete ait olacağının taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinde açıkça kararlaştırıldığını, davacı şirket tarafından satıcıya yapılacak avans ödemesi nedeniyle doğabilecek her türlü hali ve hukuki sorumluluğun kiracı şirkete ait olacağının davacı kiracı tarafından ayrıca taahhüt edildiğini, bu sebeple söz konusu bedelin müvekkilinden tahsilinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.11.2016 tarihli 2016/482 E. – 2016/859 K.sayılı kararıyla; davacı kiracının sözleşme konusu menkul malların ithalatı esnasında ve ihtirazi kayıt ile 25/07/2014 tarihinde 3.550 Euro tutarında gümrükte bekleme bedeli ödediği, davada da bu bedelin faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, davacı kiracı şirketin daha önce yurt dışındaki satıcı firmaya avans ödemesi yaptığı ve daha önceden yapılan bu avans ödemesi sebebiyle İzmir Gümrük Müdürlüğü’nce indirimli KDV oranının kabul edilmeyerek ithalat işlemlerinde cari oran üzerinden KDV’nin ödenmesini talep ederek, KDV farkına 3 katı para cezası tahakkuk ettirdiği, bu ödemeler yapılmadan ithalata izin verilmemesi üzerine davalı tarafça teminat mektubu sunulmak suretiyle ithalat işleminin tamamlandığı, ancak bu işlemler sebebiyle sözleşmeye konu menkullerin gümrükte ve araç üzerinde kalması karşısında giderler oluştuğu, Finansal Kiralama Sözleşmesinin 6.maddesinde; her türlü resmi ve/veya özel kurum ve kuruluşlardan hangi sebep, kanuni zorunluluk, ihtiyaç ve gerekçe ile olursa olsun alınması gereken veya yerine getirilmesi icap eden her türlü işlem izin onayın ve bunlar için gerekli müracaatların yapılmasının kiracının sorumluluğu kapsamında olduğu, ayrıca anılan 6.maddenin b bendinde de; sözleşme konusu kiralananın iktisap edilmesi, kullanılması, işletilmesi, çalıştırılması, her türlü tasarrufun nakledilmesi, satın alma opsiyonuna bağlı olarak iktisabı sebebiyle yada hangi sebep ve gerekçeyle olursa olsun ödenmesi gereken mevcut yada ileride konabilecek her türlü veya kategoride vergi, resim, harç damga vergisi, fon, prim, komisyon, masraf…bunun gibi diğer bütün ödemeler ile faiz, gecikme zammı gibi bütün masrafların tamamen ve eksiksiz biçimde kiracı tarafından ödenip yerine getirileceği hüküm altına alındığı, diğer yandan 28/05/2014 tarihli ve davacı şirket tarafından satıcıya yapılan avans ödemesi ile ilgili doğabilecek her türlü mali, hukuki sorumluluğun finansal kiracı şirkete (davacıya) ait olacağına dair davalı yana verilen taahhütname de dikkate alındığında, takip ve dava konusu bedelin davalı … şirketinden istenilmesinin sözleşme hükümleri ve taahhütnameye nazaran mümkün olmadığı taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi de dikkate alınarak, davalı lehine kötü niyet tazminatı yasal şartların bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan tüm bedelleri davalı firmaya ödediğini, ancak karşı tarafın gerekli özeni göstermeyerek ve işini gereği gibi yapmayarak ek maliyetler oluşturduğunu, -Müvekkilinin ithalat işlemi gerçekleşmeden bir ödeme yapması söz konusu değilken, davalı firmanın malı bağlamak için müvekkilinden para talep ettiğini, müvekkilinin söz edilen % 20’lik kısmı davalı tarafın talimatı doğrultusunda gönderdiğini, anlaşmaya göre makine bedelinin tamamının davalı tarafından karşılanacağını, dolayısıyla işbu gönderilen tutarın işlemlerin sonunda müvekkiline iade edileceğini, davalının anlaşmaya göre satıcı firmaya ödemenin tamamını göndermesi gerekirken, müvekkilinden göndermesini istediği, %20’lik kısmı makine bedelinden mahsup edip satıcıya % 80’lik kısmı ödediğini, müvekkilinin %20’lik kısmı ödeyince KDV’nin %18 olacağını davalı firmanın bilmesi gerektiğini, sözleşmede KDV’nin % 1 olacağının kararlaştırıldığını, -Makinenin ithalatı ile müvekkiline tescil sürecine dair tüm işlemlerin davalının sorumluluğunda olduğunu, -Taraflardan birinin kusurunda ihmalinden kaynaklanan maliyeti sözleşmede hüküm bulunduğundan bahisle karşı tarafa yüklenemeyeceğini, sözleşmedeki 6.maddesinden bu anlamın çıkarılamayacağını, beyanla kararının kaldırılarak talep gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin istinafa cevabında; Satıcıya yapılan peşinat ödemesinin, müvekkili şirketin talimatı ile değil, finansal kiralama sözleşmesi akdedilirken kiracının işlemi bu kapsamda yapmak istemesi üzerine davacının kendi rızası ile yapıldığını, -Gümrük Müdürlüğünün KDV oranının %18 olması gerektiği yönündeki uyuşmazlık konusuna itiraz ettiklerini, İzmir 3.Vergi Mahkemesi’nin 2017/67 E.sayılı dosyasında yargı sürecinin devam ettiğini, -Davacı taraf aksini iddia etse de malların yurda ithali esnasında meydana gelen gecikmeden müvekkiline atfı kabil herhangi bir zarar söz konusu olmadığını, tüm sürecin davacı şirketin bilgisi dahilinde yürütüldüğünü, -Davacı şirketin mahsup işleminden kaynaklanan her türlü mali, hukuki ve cezai sorumluluğun kendisine ait olacağına ve müvekkili şirketi ibra ettiğine dair taahhütname imzaladığını, beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. Davacı şirketin, 28.05.2014 tarihli belgeyi davalı şirkete hitaben “… sözleşme nolu finansal kiralama sözleşmesi kapsamında satıcı firma … 31.10.2013 tarihli … referanslı swift mesajında 18.002.00 CHF olmak üzere toplam 36.004,00 CHF avans avans ödeme tarafımızca yapılmış olup, bu tutarın Finansal Kiralama sözleşmesinin peşinat bedelinin 29.550,31 EUR (chf kur 2,32957) eur kur (2,83834)luk kısmına mahsuben hesaplarımıza alacak kaydedilmesini, bu işlemlerden ve ödemelerden kaynaklanacak her türlü mali, hukuki ve cezai sorumluluğun firmamıza ait olduğunu, söz konusu tutar ile ilgili olarak şirketinizi en geniş anlamda ibra ettiğimizi bilgilerinize sunarız” şeklinde düzenlediği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Taraflar arasında, 23.05.2014 tarihli Finansal Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu 2 adet makinanın yurtdışı şirketten satın alındığı, makinaların Türkiye’ye getirilmesi safhasında, peşin ödemenin davacı kiracı şirket tarafından yapılması nedeniyle İzmir Gümrük Müdürlüğü Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün VUK genel tebliği sıra no:319′ a dayanarak; Finansal Kiralama şirketi dışında şirketin ödeme yapması nedeniyle, KDV oranının %1 değil % 18 olarak uygulanacağından bahisle davalı … şirketine 10.588,11 TL KDV farkı ve para cezası tahakkuk ettirdiği, Gümrük Müdürlüğünün işlemine itiraz aşamasında makinaların gümrükte beklemesi nedeniyle 02.07.2014 tarihli 3.550 Euro (10.317,72 TL) 12 gün bekleme bedeli faturasının davacı tarafça ödendiği, davalıdan tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılan davada ilk derece mahkemesinin davanın reddine karar verdiği, bu karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Dosyaya ibraz edilen Finansal Kiralama Sözleşmesinin 22. sayfasında, “Sözleşmede İndirimli KDV Oranı” başlıklı maddesinde, KDV’nin %1 olmadığının iddia edilmesi ve bu nedenle … aleyhine vergi, harç, ceza adı altında tarhiyat yapılması durumunda davacı tarafça ödeme yapılacağı, … tarafından yapılan ödemelerinde davacıdan alınacağının düzenlendiği, ayrıca sözleşmenin 6.maddesinde de, sözleşmeye konu kiralananın iktisabı, nakledilmesi nedeniyle doğabilecek tüm harç banka vergisi…masrafların kiracı tarafından ödeneceğinin kabul edildiği, davacı vekilinin; “tüm ödemelerin davalı şirket tarafından yapılacağı kendilerinden yatırılmasının istenmesi nedeniyle KDV farkının doğduğu ve zarar meydana geldiği” iddia edilmiş ise de; sözleşme Ek-Ödeme Planı başlıklı belgede, peşinat bedelinin 29.682,00 Euro + KDV olduğu, davacının satıcıya ödediği paranın bu peşinattan mahsup edilmesini 28.05.2014 tarihli belge ile istediği, makinelerin gümrükte bekletilmesinin kusur ve sorumluluğunun davalıya ait olduğunun ispatlanamadığı, makinaların bekleme ücretinden davacının sorumlu olduğu kanaatiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/04/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.