Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2198 E. 2019/1909 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2198 Esas
KARAR NO : 2019/1909
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2017
NUMARASI : 2015/219 E. – 2017/19 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … Tic. A.Ş tarfından basımı yapılan “…” isimli eserde yazar olarak … ve … isimleri yazılmış olduğunu, ancak … isimli eserler ile ilgili her türlü telif hakkının müvekkili ve …’a ait olduğunu, müvekkilinin muvafakati alınmadan … isimli kişinin eserde yazar olaraka gösterilmesinin müvekkilinin maddi ve manevi haklarına zarar verdiğini, … isimli eseri ilk olarak müvekkili ve davalılardan … tarafından birlikte meydane getirilmiş bir eser olup, 3.bir şahısın bu esere dahil edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, … isim tüm eserlerin ana karakterinin “…” isimli kararkter olduğunu, bu karakterin dava konusu eserde yer almasının intihal niteliğinnde olması sebebiyle eserin toplatılmasına, 10.000,00 TL manevi 50.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davaya karşı cevabında; davalıların yazdığı kitabın davacının ortak olduğu kitapla hiç bir ilgisi olmadığını, içerik, görüntü ve isim olarak farklı bir kitap olduğunu, davalı …’ın farklı bir araştırma ile kitaba katkıda bulunduğunu, fikri emeği gereği esere adının konmasının zorunlu olduğunu, davalı …’ın ilk kitabın yazarı olduğunu, ilk kitaptan sonra davacının 5 eser davalının 3 eser yayınladığını, … karakterinin ve …. isminin davalı …’a ait olduğunu, …. ibaresinin ve kitabın içeriğinin farklı olması sebebiyle intihal oluşturmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 2.FSHHM’nin 01.02.2017 tarihli, 2015/219 E. – 2017/19 K.sayılı kararıyla; davacının dayanağı … isimli eserin hangi kısmının kime ait olduğu belli olmadığından adi şirket hükümleri gereğince iştirak halinde malik sayıldıkları, davaya konu uyuşmazlığın … isimli iştirak halinde eser olan kitabın davacı ile davalı … tarafından yazıldıktan sonra yazarların ayrı ayrı olarak seri çıkarmaya çalışmaları ve … isimli her birinin diğerinden bağımsız kendi kitabı üzerinde kullanmaları konusunda anlaştıklarını, davacının … isimli birlikte yazılan ilk kitaptan sonra …. şeklinde seri kitaplar çıkardığını, davalı …’un ise … şeklinde seri kitaplar çıkarttığını, her bir yazarın … ismini diğerinden bağımsız kendi kitabı üzerinde kullandığını, FSEK 10 anlamında birlikte eser olan …. kitabının isminin eser sahiplerinde ayrı ayrı kendi kitap serilerinde kullanılmasının kararlaştırılması nedeniyle kitapların birden çok başka yazarlarla devam kitabının çıkarılmasında davacının izni gerekmediğini, davacı ve davalı …’un birlikte çıkarttıkları kitabın farklılıkları gözönüne alındığında intihal ve iktibası bulunmadığını, gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir.
Davacı istinaf dilekçesinde; davacının “…” isimli eserin ortak maliki olduğunu, üçüncü kişilerin bu ismi kullanması için yasa gereği zorunlu olduğunu, davacının ortak maliki olduğunu, “…” ismini, 3.kişinin ticari amaçlarla FSEK 84.maddesi gereğince, çoğaltılıp yaymaktan men edebileceğini, -Mahkemenin davacının ve davalının “…” markasına bağımsız olarak kullanma konusunda anlaştıklarına dair karar gerekçesinde yaptığı tespitin delillerle çeliştiğini, mahkeme ara kararıyla dosyaya ibraz edilen …. ile imzalanan 29.09.2005 tarihli sözleşmeden de anlaşılacağı üzere isim hakkı ortaklılıklarının devam ettirdiklerini, birbirlerine bağımsız davranma hakkı tanımadıklarını, 3.kişilere “…” ismiyle kitap yazma izni vermekten men etiklerini, -…. Yayıncılık’ın “… ” markasını, tescil ettirdiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; reddedilen davada; reddedilen tecavüzün ref’i tazminat yönünden maktu, maddi tazminat yönünden nispi ve manevi tazminat talebi yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalılar vekilinin istinafa cevabında; … kitabının aynı yada benzeri yada devamı olmayıp apayrı bir çalışma ve kitap olduğunu, davacı ile davalı …’ın… sonra yollarını ayırarak ayrı ayrı eserler meydana getirdiklerini, davalı …’ın kitabın kurgusunu değil “Türk Mitolojisi Tarihi, Kutadğu Biliğ ve Divan-ı Lugati’t Türk” kısımlarında katkıda bulunduğunu, FSEK 15 gereği adının yazılmasının kanun gereği olduğunu, kararın hukuka uygun olduğunu, kararın hukuka uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili, “…” isimli esere ilişkin her türlü telif hakkının müvekkili ile davalılardan …’a ait olduğunu, davalı …’ın müvekkilinin izni olmadan eserde isminin gösterilmesinin, müvekkilinin maddi ve manevi haklarına zarar verdiğini, eserdeki ana karakter “…” isimli karakterinde dava konusu eserde, yer almasının intihal niteliğinde olduğunu beyanla eserin toplatılarak maddi ve manevi tazminat talep ettiği görülmüştür. Taraflarında kabulünde olduğu üzere davacı ve davalı …’ın … isimli kitabın yazarı oldukları ve eser üzerinde FSEK 10.madde gereğince iştirak halinde hak sahibi oldukları, davacı vekilinin 08.02.2016 tarihli tedbir duruşmasında; “iki yazarın aralarında anlaşarak … ismini, karakterlerini, kurgusu, ana karakterlerin bağımsız olarak taraflarca getirildiğini,” beyan ettiği, davacının daha sonra … isminin yanına ekler getirerek 5 adet …’ın ise 3 adet kitap yayınladığı, davaya konu “…” isimli kitaba …’ın katkısı nedeniyle isminin kitabın yazarı olarak yazılmasının FSEK 15.madde de düzenlenen “Adın belirtilmesi” manevi hakkının gereği olduğu, mahkemece alınan 20.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların kitabın ana karakter ve genel temasına kendi bakış açısı ve üslubu ile seri halinde kitaplarını yazdıkları, okuyucu nezdinde iki ayrı … kitabının olduğunun bilindiği, FSEK 83.madde de düzenlenen iltibas ihtimalinin bulunmadığı, beyan edilmekle, ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davaların yığılması şeklinde açılan davada, reddedilen her bir talep yönünden ilk derece mahkemesince ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırılık oluşturmakla, davalı istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen muhafazası ile davalı lehine tecavüzün ref’i ve manevi tazminat yönünden maktu, maddi tazminat talebi yönünden nispi vekalet ücretin hükmedilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacının istinaf isteminin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 2.FSHHM’nin 01.02.2017 tarihli, 2015/219 E. – 2017/19 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Davanın reddine,3-Tecavüzün ref’i, maddi tazminat ve manevi tazminat talepleri yönünden, alınması gereken ayrı ayrı 44,40 TL maktu harçtan, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile kalan 105,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinde, AAÜT uyarınca tecavüzün ref’i davası yönünden 3.931,00 TL maktu, manevi davası yönünden 3.931,00 TL maktu ve maddi tazminat davası yönünden 5.850,00 nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a)Davacı tarafın istinaf talebi yerinde görülmediğinden, tecavüzün ref’i, maddi tazminat ve manevi tazminat talepleri yönünden, alınması gereken ayrı ayrı 44,40 TL maktu harçtan peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 101,80 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, b)Davalılar vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, peşin alınan istinaf karar harcının talebi halinde iadesine, c)Davalılar tarafından yapılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.