Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2129 E. 2019/828 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2129 Esas
KARAR NO : 2019/828
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2017
NUMARASI : 2015/216 E. – 2017/8 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 12/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının 2014/49772 nolu markasını kendi marka tescil sınıfı kapsamı dışında, cam kavanoz, cam şişe, cam tuzluk, cam şekerlik, cam kapaklı kupa, kupa emtiaları üzerinde kullandığı ve davalının bu kullanımının müvekkiline ait … markasına tecavüz teşkil ettiğinin sabit olduğunu, davalı tarafın bu ürünlerde müvekkile ait markayı benzer şekilde kullandığını, kullanımın markaya yönelik tecavüz olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 2.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat talepleri olduğunu, verilecek hükmün Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek bir gazetede yayınlanmasını, talep ve dava etmiştir. Davacı taraf harcını yatırdığı ıslah dilekçesinde maddi tazminat talebini 15.000 TL yükselttiğini beyan etmiştir. Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde; davacının tescilli markası ile müvekkilinin tescil başvurusunda bulunduğu markası arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını müvekkilinin marka tescil aşamasının devam ettiğini, davacının markalı ürüne sahip olmayı hedeflediği beyan edilmiş olup bu marka üzerinden herhangi bir üretim yapılmadığı, üretimin yapılıp yapılmayacağının belirsiz olduğunu, firmaları tarafından tescil edilen markanın 08,21 ve 35 sınıflarda tescil edilmek üzere hazırlanmış olup yazılış karakter, markanın kendine has yazım üslubu yazılan karakterlerin logo sayılabilecek biçimde kutu içine alınmış olması dikkate alındığında iddia olunduğu gibi ortalama tüketicide yanılgı yaratacak nitelikte olmadığını, bu nedenle yerinde olmayan davanın reddini ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir. Davaya konu davacı tarafa ait marka kaydı celp edilmiş, davacı … markasının 2009/28846 sayı ile 7,9,11 ve 21 sınıflarda tescilli olduğu, tescilin 01.06.2009 tarihinden itibaren 10 yıl müddet ile geçerli olduğu sahibi adına geçerliliğini koruduğu, davalı tarafa ait markanın 2014/49772 sayı ile … olarak 8 ve 35. Sınıfta 18.04.2016 tarihinde sicile kaydedilen markanın 12.06.2014 tarihinden itibaren 10 yıl müddet ile tescilli olduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; Davacı tarafa ait … ve davalı tarafa ait … markaları arasında telaffuz, yazılış, fonetik görsel anlamsal ve işitsel benzerlik olduğu davalının kendi markası kapsamında bir kullanım olmayıp tescil sınıfları dışında kalan davacı marka tescil sınıfı dışında yer alan emtialarda kullanımda bulunduğu, söz konusu kullanımın ortalama tüketici nezdinde iltibas tehlikesi yarattığı, davalının tescil sınıfındaki kullanımlarının cam kavanoz, cam şişe, cam tuzluk, cam şekerlik, cam kapaklı kupa, kupa emtialarında olduğu, davalı tarafın ticari defter ,belgeleri üzerinde, broşürlerde görülen kodlu ürünlerin 2014 ve 2015 yıllarındaki satışlarından 326.788.44 TL kazanç elde ettiği” beyan edilmiştir.Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 31/01/2017 tarihli 2015/216 Esas – 2017/8 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın maddi tazminat yönünden seçimlik hakkının hakkını davalının elde ettiği kazanca yönelik olarak kullandığının anlaşıldığı, davacı tarafın davasının kabulü ile davacıya ait … ibaresinin davalı taraf tarafından … markası olarak markasal olarak CF 87003, CF 87001, CHF 85016, CHF 85015, CHF 87002, CHF 85013-1, CHF 80101, CHF 80102, CHF 80103, CHF 80014, CHF 88001, CHF 7402, CHF 71064, CHF 72273 kodlu ürünlerde kullanımının markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men’ine, davalı tarafın söz konusu ürünlerde kullanımının kodlu ürünlerin satışa sunulmasını, tanıtım yapmasının engellenmesine, ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, masrafı davalıdan alınmak suretiyle el konulan ürünlerin imhasına, ıslah ile birlikte 15.000 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5.000 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği; bilirkişilerin davacı adına tescilli markanın 21. nice sınıfı için tescilli olduğu, bu sınıfın “camdan, porselenden, seramikten, kilden, süs ve dekorasyon eşyalarını” kapsadığı görüşünün hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin firmasının sattığı ürünlerin cam kavanoz, cam şişe, çam şekerlik, cam kapaklı kupa ve kupa emtiaları olduğunu, bu ürünlerin 21. nice sıfında yazılı süs ve dekorasyon eşyası olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, -Bilirkişilerce dava tarihine kadar inceleme yapılması gerekirken ve davacı tarafça talep edilen zaman aralığı belirtilmemişken neye göre hesaplama yapıldığının belli olmadığını, -Markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını,-Hükmedilen tazminat miktarlarının oldukça fahiş olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin 08/06/2017 tarihli dilekçesiyle mahkemeden, davalı tarafın tedbir kararına muhalefet ettiğini beyanla disiplin hapsi kararı verilmesini istediği, dilekçenin dairemize gönderildiği görülmüştür.Davacı vekilinin Beyoğlu …. Noterliği’nin 11/05/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; davalı tarafın 2014/49772 sayılı 08/21/35 sınıflarda yapmış olduğu başvuruya itiraz ettiklerini, itiraz üzerine markanın 21. sınıfın tamamı, 08. ve 35. sınıflarda bir kısım mal ve hizmetler yönünden tescil kapsamından çıkarıldığı, davacı markasına tecavüz fiillerinden vazgeçilmesi, … markalı ürün satış ve dağıtımının yapılmamasının ihtar olunduğu, davalı vekilinin ihtara Beyoğlu … Noterliği’nin 19/08/2015 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile cevap verdiği, kullanımlarının tescil kapsamında kaldığını bildirdiği görülmüştür. Dosyada bulunan TPMK’nın 22/05/2015 tarihli olup davalı marka vekiline gönderdiği yazıdan, davalı marka başvurusundan 21.sınıf emtiaların tamamı ile, 28. ve 35. sınıf mal ve hizmetlerin bir kısmının çıkarıldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının … markasını tescil sınıfı dışında “cam kavanoz, cam şişe, cam tuzluk, cam şekerlik, cam kapaklı kupa, kupa emtiaları” üzerinde kullandığı ve davalının bu kullanımının müvekkiline ait … markasına tecavüz teşkil ettiğinden bahisle tecavüzün tespiti, men’i, ref’i, maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açtığı, mahkemenin davanın kabulüne karar verdiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Marka tescil kayıtlarından, davalı adına tescilli …. sayılı …markasının 8. ve 35. sınıfta tescilli olduğu, marka başvurusundan itiraz üzerine TPMK’nın 22/05/2015 tarihli kararıyla, 21.sınıf emtialarının tamamının 28. Ve 35. Mal ve hizmetlerin bir kısmının çıkarıldığı, davacı adına tescilli markanın ise 21.sınıfta da tescilli olduğu, TPMK tebliği ile benimsenen Nice sınıflandırmasının mahkemeler yönünden bağlayıcı olmadığı, markanın benzer emtialarda da kullanılmasının marka tecavüzü teşkil edeceği, davacı markasının “camdan, porselenden, seramikten, kilden, süs ve dekorasyon eşyalarını” kapsadığı, davalının internet üzerinde satışını yaptığı ürünlerin davacı markasının tescilli olduğu emtia grubu ile ilişkili olduğu, markalar arasındaki benzerliğin yüksek olduğu, iltibas tehlikesinin bulunduğu, davalının markasını tescil dışında kullanmasının davacı markasına tecavüz teşkil ettiği kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin Beyoğlu …. Noterliği’nin 11/05/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; davalı tarafın … sayılı 08/21/35 sınıflarda yapmış olduğu başvuruya itiraz ettiklerini, itiraz üzerine markanın 21. sınıfın tamamı, 08. ve 35. sınıflarda bir kısım mal ve hizmetler yönünden tescil kapsamından çıkarıldığı, markaya tecavüz fiillerinden vazgeçilmesinin ihtar olunduğu, davalının en geç cevabi ihtarnamenin keşide edildiği 22/05/2015 tarihinde davacı markasından haberdar olduğu ayrıca marka başvurusundan 21.sınıf emtiaların tamamının, 08. Ve 35. Sınıf emtialarının bir kısımının çıkarıldığını bildiği, dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK 66.madde gereğince maddi tazminat koşullarının oluştuğu, dava tarihine kadar geçen 5,5 aylık süre için davacının maddi tazminat isteyebileceği, bilirkişi raporunda 2015 yılında davaya konu ürünlerden, davalının dönem net karının 491.111,16 TL olarak hesaplandığı, ihlal süresi dikkate alınarak (davacının davanın başında talep ettiği 2.000,00 TL’yi ıslah dilekçesiyle 15.000,00 TL’ye yükselttiği göz önüne alınarak) talep ettiği maddi ve manevi tazminatın ihlal süresine göre makul olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin 08/06/2017 tarihli dilekçesiyle; mahkemeden davalı tarafın tedbir kararının muhalefet etmesi nedeniyle disiplin hapsi verilmesini istediği, dilekçenin dairemize gönderildiği anlaşılmışsa da talebin ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirmesi gerektiği kanaatiyle talep hakkında karar verilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 1.024,65 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 993,25 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,İstinaf yargılama giderleri olarak davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 8,30 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 12/04/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.