Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2093 E. 2019/1912 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2093 Esas
KARAR NO : 2019/1912
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2017
NUMARASI : 2015/113 – 2017/2
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının TPE nezdinde tescilli 2014/03577-3,4,5 ve 6 numaralı resim çerçevesi ürünü için endüstriyel tasarım tescil belgesinin ve yine aynı ürün için 2014/05549 Y numaralı faydalı model belgesinin sahibi olduğunu, davalının ise davacıya ait ürünleri aynen taklit ederek davacının haklarına tecavüz ettiğini, … sayfası üzerinden de davacının ürünü ile bire bir aynı olan taklit ürünlerin reklamını yaptığını, davacının açık olarak tekniğin bilinen durumunu aşan, yeni, sanayiye uygulanabilir ve bir çok kolaylık sağlayan bir buluş meydana getirmesi karşısında, davalının bire bir kopyalamak suretiyle oluşturduğu eylemin 551 sayılı KHK’nın 136 ve 48.maddesinde düzenlenen davacının patent hakkına ve tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini, bu sebeplerle davalı tarafından meydana getirilen tecavüzün tespitine ve önlenmesine, kararın tirajı yüksek üç gazeteden birinde ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait ürünler ile davalının ürünleri arasında benzerlik bulunmadığını, bilinçli kullanıcılar gözünde diğer bir tasarımın aynısı, kopyası veya benzeri izlenimini uyandırıyorsa bu durumda tecavüzün mevzu bahis olabileceğini, ürünler arasında benzerlik bulunmadığından tecavüzden de bahsedilemeyeceğini belirterek, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. TPMK’dan gelen kayıtlardan 2014/03577 no’lu endüstriyel tasarım tescil belgesinin 12.05.2014 tarihinde, 2014/05549 no’lu faydalı model belgesinin 23.02.2015 tarihinde davacı adına TPE nezdinde tescil edildiği tespit edilmiştir.İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 17.01.2017 tarihli 2015/113 E. – 2017/2 K.sayılı kararıyla; davacı adına tescilli 2014/05549 Y numaralı faydalı model belgesindeki istemlerde öngörülen kitleme sisteminin, davalı ürünlerinde yer almadığı, bu nedenle 551 sayılı KHK’nin 136. Maddesinde tanımlanan şekilde faydalı model belgesine tecavüzün bulunmadığı, davacının endüstriyel tasarımlara tecavüz kapsamında, davalı ürünlerinin ön yüzlerinin görünümüne ilişkin bir iddiasının olmadığı, davacının iddiasının, davalı ürünlerinin arka yüzlerinin görünümüne ilişkin olduğu, davalı ürünlerinin arka yüzleri ile davacı adına tescilli endüstriyel tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple davacı adına tescilli endüstriyel tasarım belgesine tecavüzün oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi’nce tasarım uzmanı bilirkişiden alınan 21.07.2015 tarihli raporda; “554 sayılı KHK’nin 7/1. Maddesine göre, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile diğer bir tasarımın böyle bir kullanıcıda bıraktığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması halinde, o tasarımın ayırt edicilik niteliğine sahip olduğunun kabul edildiğini, ayırt ediciliğin incelenmesinde ise ilke olarak farklılıklardan çok ortak özelliklerin değerlendirilmesine ağırlık verilmesi ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip bulunduğunun dikkate alınması gerektiğini, KHK’nin 6. Maddesi uyarınca tasarımlar yalnızca küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilmesi gerektiğini, bu yasal düzenlemelere ve ürünler üzerinde yapılan incelemelere göre davacı taraf adına tescilli …numaralı tasarımlar ile davalıya ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğunu, bu sebeple farklı olarak algılandıklarını” bildirdiği görülmüştür.Davacı vekilinin itirazı ve davacının FM Belgesine tecavüzün incelenmesi için alınan 13.05.2016 tarihli ikinci raporda; “Davalı adına tescilli endüstriyel tasarım tescil belgesinde ve davalı ürünlerinin arka tarafında biri üstte birisi ise altta olmak üzere toplam iki küçük çıkıntıdan ibaret bulunan sıkıştırma elemanı yardımıyla, üzerinde hareketli bir dayanak bulunan düz plastik arkalığın çerçeve arkasına oturtulduğunu ve bağlantının bu şekilde gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacı adına tescilli Faydalı Model Belgesi’nin 1 ‘inci isteminde tanımlanan bir sistem veya mekanizmanın bulunmadığını, davalı ürünlerinin arka yüzleri ile davacı adına tescilli endüstriyel tasarım belgesi incelendiğinde, davalı ürünlerinin arka yüzleri ile davacı adına tescilli endüstriyel tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davacı adına tescilli endüstriyel tasarım belgesine tecavüzün gerçekleşmediği sonucuna varıldığını” bildirmişlerdir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; bilirkişiler ve mahkeme kararında benzerliklerin zorunluluktan kaynaklandığı belirtilmiş ise de, bu iddiaların belgeye dayanmadığını, raporun soyut tespitler içerdiğini, davalının müvekkilinin ürünü ve tasarımını birebir taklit ettiğini, müvekkilinin ürününün resim çerçevelerinin arka kısmını kapatan, arkalığın kilitlenmesini sağlayan dışarıdan görünmeyen uzun ömürlü mukavemetli resim çerçevesi kilitleme sistemi ile ilgili olduğunu, resim çerçevelerinin arkalıklarının klips ile kapatıldığını, klipslerin dışarıdan görüldüğünü, resimlerin arkalık çıkarılırken zorlandığını, baskı uygulandığında kilitleme elamanının kırıldığını, müvekkilinin yeni bir kilitleme sistemi getirerek kullanılan arkalığın resim çerçevesine kolayca monte ve demonte edilmesini sağladığını, bilirkişinin hatalı inceleme yaptığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin, 2014/03577 – 3,4,5 ve 6 numaralı resim çerçevesi tasarım tescilinin ve 2014/05549 Y sayılı “Resim Çerçevesi Kilitleme Sistemi” buluş başlıklı FM’nin davalı tarafça taklit edildiğini, benzerlerinin üretilerek davalının internet sitesinde tanıtıldığını ileri sürdüğü ilk derece mahkemesince tasarım uzmanı bilirkişilerden alınan raporda; davalı ürününün ön yüzündeki desen tasarımının farklı olduğu, kaldı ki, davacı vekilinin 13.08.2015 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin çerçevelerinin ön yüzlerine ilişkin talebinin bulunmadığını beyan ettiği, arka yüzünün görünümünü sağlayan dikdörtgen görünüm, ayak, ayağın ucu, çerçevenin köşesi gibi elamanların zorunluluktan kaynaklandığı, bilgilenmiş kullanıcı gözünde tasarımların farklı olduğunun beyan edildiği, mahkemece alınan 13.05.2016 tarihli raporda; davalı ürününde davacı FM belgesinin 1.nolu bağımsız isteminde tanımlanan elemanlar yerine biri üstte biri altta iki küçük sıkıştırma elemanı yardımıyla üzerinde hareketli bir dayanak bulunan düz plastik arkalığın çerçeve arkasına oturtulduğu ve bağlantının bu şekilde gerçekleştiğinin, davalı ürünlerinin FM’de tanımlanan anlamda herhangi bir kilitleme sistemini taşımadığının tespit edildiği, ilk derece mahkemesince davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.