Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2025 E. 2018/126 K. 29.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/2025 Esas
KARAR NO : 2018/126
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2017
NUMARASI : 2016/481 2017/89
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/01/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davalının dava dışı şirket aleyhine başlattığı takip sırasında İİK’nun 89.maddesi uyarınca 1,2 ve 3.haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, 3.haciz ihbarnamesini 21.08.2015 tarihinde aldıklarını belirterek müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davanın İİK 89/3.maddesinde öngörülen hak düşürücü sürede açılmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI:
Mahkemece, 3.haciz ihbarnamesinin davacıya 21.08.2015’te tebliğ edildiği, davanın ise 08.04.2016’da açıldığı, 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, istinaf sebebi olarak dosya borcunun haksız bir şekilde müvekkiline ödetildiğini, bu nedenle davaya istirdat davası olarak davam etmek istedikleri yolunda beyanda bulunduklarını, istirdat davasının koşullarının gerçekleştiğini, mahkemenin bu konudaki taleplerini dikkate almadığını, davanın icra dosyasındaki takip borçlusu firmaya ihbarına ilişkin taleplerinin de dikkate alınmadığını ve re’sen hususlarını bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davaya konu Bursa …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında; davalının dava dışı borçlular ( ..Ltd.Şti) aleyhine çeke dayalı olarak 13.600 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 16.034,63 TL üzerinden 01.06.2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip sırasında davacı şirkete 89/1 ihbarnamesinin 08.06.2015’te, 89/2 ihbarnamesinin 22.07.2015’te, 89/3 ihbarnamesinin ise 21.08.2015’te tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı iş bu davayı 08.04.2016’da açmıştır.
Davacı vekili, yargılama sırasında verdiği dilekçe ve duruşmadaki beyanında takip dosyasına ödeme yaptıklarını bu nedenle davanın istirdat davasına dönüştüğünü, ayrıca davanın takip borçlusu.…Ltd.Şti’ne ihbarını istediklerini bildirmiştir.
Davacı yanın sunduğu dekontun incelenmesinde davacının icra dosyasına 21.063 TL ödeme yaptığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 89/3.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. İİK’nun 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarının maddedeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere 15 gün içerisinde açılması gerekir. 15 günlük süre hak düşürücü süredir. Dosyanın incelenmesinde; üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya 21/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise İİK’nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük sürenin dolmasından çok sonra 08/04/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Öte yandan davacı vekili icra dosyasına ödeme yaptıklarını ileri sürmüş ise de, söz konusu ödeme ile ilgili olarak eğer şartları varsa İİK’nun 89/5 maddesi uyarınca genel hükümlere göre takip borçlusuna karşı davacının her zaman dava açma hakkı vardır. Söz konusu genel hükümlere göre açılacak dava İİK’nun 89/3.maddesi uyarınca açılan davada farklı usule tabi olduğundan bu şekildeki bir talep takip alacaklısına karşı açılan eldeki davada değerlendirilemez. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 07/04/1994 tarih, 1993/2796 Esas, 1994/3351 Karar sayılı kararı)
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.29/01/2018