Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/2016 E. 2019/490 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2016 Esas
KARAR NO : 2019/490
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2016
NUMARASI : 2015/60 E. – 2016/1003 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin müdürünün makam arabası olarak kullanılmak üzere 02.04.2013 tarihinde, 2 numaralı davalıdan 360.000,00-TL bedel ile, … ….. Sportback tipi araç satın aldığını, …… plaka nolu aracın lüks araç olduğunu, satış esnasında aracın tüm teknik özelliklerini ve donanımlarının anlatıldığını ve belirtildiğini, aracın alındığı günden bu yana sürekli olarak yayın arızası verdiğini, durup dururken kapılarının açıldığını, kendiliğinden komut verilmeyen sinyaller verdiğini, 01.09.2014 günü otobanda yüksek hızda seyir halinde iken araçtaki tüm göstergelerin yanıp sönmeye başladığını, direksiyon kilitlenmesi meydana geldiğini, bariyerlere çarpmaktan son anda kurtulduğunu, bu olaydan kısa bir süre sonra araçla yine seyir halinde iken direksiyonda sertleşme, araçtan inildiğinde otomatik olarak kapanması gereken kapıların kapanmaması, bagaj kapağı ve rüzgarlıkların kendiliğinden, dururken veya seyir halinde iken açılmaya başladığını vs. arızaların devam ettiğini ve aracı i3.10.2014 günü tekrar servise götürüldüğünü, serviste arızaların giderildiği bildirilerek aracın müvekkiline verildiğini, ancak arızaların devam ettiğini, bu arızaların tamamının beyin arızası olup hayati önem arz ettiğini, bunun üzerine davalılara noter kanalı ile ihtarname gönderildiğini, bütün bu nedenlerle, halen müvekkilinde bulunan …. plaka nolu ….. Sportbaek marka aracın iade alınarak, aynı model ve tipte araçla değiştirilmesini, mümkün olmadığı takdirde yine aracın iade alınarak satış bedeli olan 359.956,96-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden başlayarak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.Davalı …. vekilinin 09.03.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıp ihbarının 8 gün içerisinde yapılması gerektiğini, davacı yanca ne belirtilen 8 günlük süre içerisinde nede BK’da belirtilen süre içerisinde usulüne uygun bir ihbar yapmadığını, davacının dava konusu araçta beyin arızası iddialarını ilk defa 29.05.2014 tarihinde belirttiğini ve davanın tarihi ise 13.01.2015 olduğunu, araçta beyin arızası problemi olduğunu, bu nedenle araçtan faydalanamadığını iddia eden davacı tarafın şikayet tarihine kadar 15.000 km. aracı kullandığım, başvuru tarihinden 8 ay sonra aracın km.sinin 25.000 olduğunu, bu duruma göre davacının davasını aracın tüm bu iddia edilen sorunlarla yaklaşık 10.000 km. ve 8 ay kullandıktan sonra açtığını, müvekkili şirketin her herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmamakla birlikte, dava konusu araçta herhangi bir kusur yada ayıbın bulunmadığını ve aracın yasanın aradığı biçimde ayıplı olmadığını, davacı yanın şikayetlerinin gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu araçta ayıp/gizli ayıp bulunmadığını ve davacı araçtan faydalanmaya devam ettiğini, uzman teknik ekiplerle de yapılan incelemeler sonucunda araçta iddia edilen herhangi bir soruna rastlanılmadığını, dolayısı ile araçta herhangi bir ayıp/gizli ayıp söz konusu olmadığını, davacının ayıp iddiasını kesin olarak reddetmekle birlikte, araçta var ise değer kaybı miktarının tespit edilmesini gerektiğini, dava konusu araç üzerinde 03.04.2013 tarihli ….. Bank rehni bulunduğunu, faizin aracın hukuken geçerli bir şekilde teslimi ile başlayacağını, bütün bu nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.Davalı …. Tic. A.Ş. Vekili 10.03.2015 tarihli cevap dilekçesinde; davacı davaya konu aracı müvekkili şirketten satın aldığını, araç satın alındıktan sonra, aracın müvekkili şirket ile bir ilgisi olmadığını, araçta iddia olunan şikayet ile ilgili olarak onarım için müvekkiline getirilmediğini, başka bir başvuru şirketlerine yapılmadığını, bu nedenle dava dilekçesinde iddia edilen arıza ve şikayetlerin müvekkilinin bilgisi haricinde olduğunu, davacı tarafın şikayetleri ile ilgili olarak ….. ve diğer servislerinden edindikleri bilgiye göre davacının şikayetlerinin aksine araçta herhangi bir arıza kaydına, ayıba, üretim hatasına veya teknik bir arızaya rastlanmadığının öğrenildiğini, bütün bu nedenlerle, usul ve yasaya aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 28.12.2016 gün ve 2015/60 E. – 2016/1003 K. sayılı kararıyla; davalı … şirketinin ithalatçısı olduğu diğer davalının satıcısı olduğu, davalı şirketin davacı adına düzenlediği, 02/06/2013 tarihli fatura ile …. Sportback 3.0 TDI 313 bp tipindeki otomobilin 359.956,90 TL bedelle davacıya satıldığı, …. plakalı bu lüks araç arızalanıp sık sık servis hizmeti aldığı, laboratuvar üzerinde inceleme yapan teknik bilirkişinin benimsenen görüşüyle araçtaki hasarın imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu, TBK 227 maddesine göre davacı bu aracın yenisi – benzeri ile değiştirilmesi talebine hak kazandığı, davalı ……. garanti belgesinden dolayı, diğer davalı da satıcı olarak ayıp nedeniyle davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları, davacının da aracını iade yükümlülüğü olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava ve 02/06/2013 tarihli fatura konusu….. SportBack 3.0 TDİ Quattro 2013 model aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Davalı …. Tic. A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK’nın 6.maddesi gereğince, yerleşim yerinin (…. mah. …. cad. …. No:4 …./İstanbul) bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini, yetkisiz mahkemede görüldüğünü,-Davalının usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını, tacirler arasındaki ayıp ihbarının TTK 18/3 maddesine göre açık ayıpta 2 gün basit muayene ile ortaya çıkmıyorsa 8 günde noter aracılığıyla yada iadeli taahhütlü mektupla yapılması gerektiğini, davacının süresinde ve usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını,
-Müvekkilinin unvanının kararda yanlış yazıldığını,-Dava konusu araçta meydana geldiği iddia edilen arızanın 1.450,00 TL tutarında bir teminatla giderilebileceğini buna rağmen mahkemenin 363.393,45 TL tutarında bir aracın değişimine karar verdiğini, MK 2 ve BK 227.maddelerine açıkça aykırı olduğunu,-TBK 227/4 maddesinde “Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verilebileceğini” mahkeme kararının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu,-Ek bilirkişi raporunda hiç bir teknik inceleme yapılmadğını sadece hukuki değerlendirme yapıldığını, kök raporda ise araçta oluştuğu iddia edilen arızanın önceden oluşup oluşmadığının irdelenmediğini, -Aracın davacı tarafça kullanıldığını, faydalanamama durumunun söz konusu olmadığını,-Aracın kullanım bedeli/semen tenzili iddialarının dikkate alınmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı …. istinaf dilekçesinde; Davalı ……Tic. A.Ş’nin istinaf dilekçesindeki itiraz ve taleplerinin müvekkili tarafından da bozma sebebi olarak kabul edilmesini talep ettiklerini,-Müvekkilinin aracın satımından sorumlu acenta olduğunu, ithalatçı olmadığı gibi garanti veren konumunda da olmadığını, taraf sıfatının bulunmadığını, -Müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, acente olarak satıcı araçtaki gizli ayıpları bilebilecek durumda olmadığını, aracın onarımı ile giderilebilecek arıza sebebiyle eksik inceleme sonucu araç değişimine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından,…. Makine Fakültesi öğretim üyelerinden alınan 30/11/2015 tarihli üç kişilik heyet raporunda; “bütün şikayetlerin tek tek kontrol edildiği ve araçta ortaya çıkan arızanın firma tarafından bir kontrol ünitesinin incelenmesi şeklinde giderilmeye çalışıldığını fakat yapılan işlemlerin kesin teşhise dayanmaması nedeni ile hatalı uygulamalar sonucu sorunun giderilemediğini, yapılan müdahalelere rağmen taşıttaki arızaların giderilemediği, dolayısı ile yetkili serviste giderilmesin iç mümkün olmadığı gerçeğinin oluştuğu ve bu durumun servis kusurunu ortaya çıkardığını vc arızanın ortaya çıktığı dönem ve taşıtın bu sırada kat ettiği mesafe, servis tarafından hatanın tüm müdahalelerine rağmen giderilememiş olduğu dikkate alındığında, arızanın imalattan kaynaklandığı, taşıtın teslim alınması sırasında alıcı tarafından tespitinin mümkün olmadığı düşünüldüğünde problemin gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirtildiği ve bütün bu nedenlerle; ….. plaka nolu, …. marka, …. tipi, 2013 model otomobilin gizli ayıplı olduğu, alıcı tarafından satıştan faydalanmanın gerçekleşmemiş bulunduğu, taşıtın yenisi ile değişimi veya bedelinin iadesinin talep edilebileceği” belirtilmiştir.-Makine Yüksek Mühendis bilirkişi 18/12/2015 tarihli raporda; “mevcut beyanlar, servis formaları, laboratuvar incelemesi ve hazırlanan rapor, araç üzerinde yapılan incelemeler ve mail mesajları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu aracın, satın aldıktan 8 ay sonra başlamak üzere aynı arızanın sık sık meydana geldiği, bu arızaların beyin ile ilgili olduğu ve birçok fonksiyonu etkilediğinden sık sık servise geldiği ve servislerde araçtaki hatanın tüm müdahalelere rağmen giderilemediği dikkate alındığında, araçta meydana gelen arızanın imalattan kaynaklanan ve aracın teslim alınması sırasında davacı alıcı tarafından tespitinin mümkün olmadığı dikkate alındığında, aracın ayıplı olduğu ve bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu sonucuna varılmış……plaka nolu, …. marka,….. tipi, 2013 model otomobilde sık sık meydana gelen bu önemli arızanın, servislerde tüm müdahalelere rağmen giderilememesi ve bu nedenle sık sık servise gelmesi ve arızanın halen devam etmesi, davacının araçtan faydalanmasının gerçekleşmediğini göstermektedir görüşü” bildirilmiştir.-Hukukçu bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişiden alınan 24/06/2016 tarihli raporda; araçta gizli ayıp bulunduğu, gizli ayıbın aracın tahsis amacına uygun şekilde kullanılmasına engel oluşturan ve araçta bulunan kişilerin can güvenliğini tehlikeye sokan “önemli bir ayıp niteliğinde” olduğunu, davalı ithalatçının garanti belgesinden, davalı satıcının doğrudan ayıp hükümlerinden ( TBK 227 ) dolayı davacıya karşı ( kusursuz akdi sorumluluk niteliğinden dolayı) müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmeye hak kazandığını beyan etmiştir.-Davacı vekilinin davalılara; Kadıköy …. Noterliği’inin 07.11.2014 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiği ve ayıp ihbarında bulunarak aracın aynı tip ve model araçla değiştirilmesi mümkün olmazsa satış bedelinin iadesini istediği, davalı …. 12.11.2014 tarihinde, davalı …… 19.11.2014′ de tebliğ edilmiştir.
GEREKÇE :Davacı vekilinin 02/04/2013 tarihinde davalı ….. satın aldığı ….. plakalı aracın gizli ayıplı olduğundan bahisle aynı model ve tipte araçla değiştirilmesini, mümkün olmazsa aracın iade alınarak satış bedelinin avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı ……vekilinin yetki itirazında bulunduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, aracın ayıplı olmadığını beyan ettiği, diğer davalı …. şirketinin ise aracın müvekkilinden satın alındığını, arızalardan bilgisinin bulunmadığını, araçta üretim kaynaklı arıza bulunmadığını beyan ettiği, davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.İlk derece mahkemesinin 28.12.2016 gün ve 2015/60 E. – 2016/1003 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, dava ve 02/06/2013 tarihli fatura konusu …. SportBack 3.0 TDİ Quattro 2013 model aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verdiği, davalıların istinaf isteminde bulundukları anlaşılmıştır. Dosyaya ibraz edilen mail yazışmaları, servis belgeleri ve iş emirlerinden, aracın 02/04/2013 tarihinde davalı ………….. satın alındığı,29/05/2014 günü ekranda arıza ikaz şikayetleri nedeniyle servise başvurduğu daha sonra 02/09/2014 tarihinde servise çekici ile getirildiği, viraja girdiğinde direksiyonun sertleştiği, tüm arıza ikaz lambalarının yandığı, ara rüzgarlığın kendi kendine hareket ettiği onarım yapılarak teslim edildikten sonra aynı şikayetlerle 13/10/2014 tarihinde tekrar servise geldiği, kontrolden sonra problem rastlanmadığından bahisle iade edildiği, davacı tarafın 27/10/2014 tarihli ve 31/10/2014 tarihli e-mailler de arızanın devam ettiğini bildirdiği, 07/11/2014 tarihinde de ihtarname çekildiği göz önüne alındığında, araçta bulunan ayıbın gizli ayıp olduğu ve TTK 23/1-c maddesindeki atıf gereğince TBK 223. Maddenin uygulanacağı ve davacının TBK 223/2 maddesi gereğince uygun süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğu kanaatine varılmıştır.İlk derece mahkemesi tarafından ….. Makine Fakültesi öğretim üyelerinden alınan 30/11/2015 tarihli üç kişilik heyet raporunda ; arızanın kontrol ünitesinin incelenerek giderilmeye çalışıldığını ancak sorunun giderilemediğini, servis kusurunun bulunduğunu, test sürüşü yapıldığında taşıtın ön sol orta sensörünün sürekli olarak ikaz verdiğini, arka kanadın açma kapama fonksiyonunu yerine getiremediğini, birçok kez açık kaldığını, yakıt depo kapağının her seferinde kapanmadığını, aynaların her seferde açma kapama fonksiyonunu yerine getirmediğini, kapıların kumanda vasıtasıyla her seferinde açılmadığını, anahtar araç içinde bulunmasına rağmen taşıt içinde bulamama ikazı verdiğini, emniyet kemeri takılı olmasına rağmen takılı değil ikazı verdiğini, serviste yapılan müdahalelere rağmen arızaların giderilemediğini ve devam ettiğini, arızaların taşıtta seyir halindeyken can ve mal güvenliğini tehdit edecek şekilde gerçekleştiğini, arızaların imalattan kaynaklandığını, gizli ayıp olduğunu ve araçtan faydalanamama sonucu doğurduğunu beyan ettikleri, araca ……….Kartal Servisinde servis hizmeti verildiği, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, davalı ………… ithalatçı ve garanti belgesinden kaynaklanan, diğer davalı ………. de satış sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun bulunduğu göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, davalıların müteselsilen sorumlu tutulmasına karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğuna, davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,Davalı ….. Tic. A.Ş yönünden alınması gereken 24.588,85 TL harçtan, peşin alınan 6.147,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.441,63 TL eksik harcın davalı ……San. ve Tic. A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,Davalı …. yönünden alınması gereken 24.588,85 TL harçtan, peşin alınan 6.148,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.440,85 TL eksik harcın davalı ….’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, İstinaf yargılama gideri olarak 44,00 TL’nin davacı avansından karşılandığı anlaşılmakla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı …….Şti. avansından 20,00 TL kullanıldığından, 10,00 TL’nin diğer davalı ……Şti’den alınarak davalı … .. Şti’ye verilmesine, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 08/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.