Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1983 E. 2018/2481 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1983 Esas
KARAR NO : 2018/2481
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2017
NUMARASI : 2015/198 E. – 2017/26 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, “müvekkilinin oluşturduğu ve …adını verdiği küçük … karakteri bulunduğunu, TPE nezdinde 2012/29941 no’lu küçük … karakteri ile ilgili www….com.tr adlı bir web sitesi bile oluşturulduğunu, bu karakterin en önemli özelliğinin vücuduna oranla büyük duran kafası ve takmış olduğu papyon ile şarkı söyleyebilmesi olduğunu, bu karakterin davalıya ait .. TV kanalında yayınlanan Kapışma adlı programda oyuncak olarak kullanıldığını, bu programda kullanılan oyuncak …nın müvekkilinin oluşturduğu .. karakterinin birebir aynısı olduğunu, müvekkilinin endüstriyel tasarım haklarının zedelendiğini” iddia ile 5.000 TL maddi 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevaben, “… adlı programın bir dış yapım olduğunu ve sorumluluğun bu programı yapan …Ltd şirketine ait bulunduğunu ve davanın ihbarı gerektiğini, programın formatının Hollanda menşeli ..şirketinden alındığını, dava konusu oyuncağın juride yer alan …ve …’nün şakalaşmak için getirdikleri peluş oyuncaklar olduğunu, bunun formatta yeri bulunmadığını, tesadüfen programda gösterildiğini, eğer benzerlik varsa, husumetin, bu peluş oyuncağı üreticilerine yöneltilmesi gerektiğini, kaldı ki davacının tasarımı ile oyuncağın da farklı olduğunu, tasarım ihlali iddiasının abesle iştigal olduğunu, …nın yeşil renkte olması gibi jenerik unsurlar dışında hiçbir benzerliğin bulunmadığını, 1955 yılımdan beri benzer … tasarımların, …gibi adlarla dünyanın pek çok yerinde kullandığını, iri gözler ve büyük kafa gibi özelliklerin de jenerik unsurlar olduğunu, programdaki … yayın tarihinin, davacının 2015 yılındaki tasarım tescilinden de önce olabileceğini, davacının Noter’deki … çiziminin tek bir sayfadan oluştuğunu, ancak davacının şimdi bunu genişletmeye çalıştığını, ihlalin söz konusu olmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan …Llt şirketi ihbara cevaben, “herhangi bir hak ihlalinin söz konusu olmadığını, ses sanatçısının 2 jürinin sakalaşmak için piyasada satılan peluş oyuncağı alıp stüdyoya getirdiklerini, bundan bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, kaldı ki oyuncağın davacı tescili ile de benzer olmadığını, yıllardır süregelen … karakterlerinde, …ların kırmızı papyonlu ve büyük gözlü olduğunu, davacı tasarımının yeni ve ayırd edici olmadığını, müvekkilinin bir sorumluluğu bulunmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme bilirkişi incelemesi yaptırıp, heyet raporu aldıktan sonra 15.02.2017 tarihinde tasarım hakkı ihlali bulunmadığı sonucuna vararak davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında, “dosyaya mütalaasını sundukları…’ın mahkemece dinlenmemesi usule aykırı ve kabul edilemez olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunun gerçeklerden uzak bulunduğunu, müvekkilinin … tasarımının ve karakterinin ayırd edici bütün özelliklerinin, programdaki oyuncakta yer aldığını, programdaki oyuncağın kafasının büyük olması, papyonunun olması ve müzikle ilgili olması gibi benzerliklerin gözardı edildiğini, programda oyuncağın küçük… olarak çağrılmasının bile müvekkilinin fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiğini, zira küçük … karakterinin müvekkiline tescilli olduğunu” iddia ile animasyon alanında uzman …’ın duruşmaya çağrılarak dinlenmesini ve kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevaben, “bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, HMK’nın 293/2 maddesi gereği davacının gösterdiği uzmanın dinlemesinin bir zorunluluk olmadığını, raporun denetime elverişli ve mahkemenin de ihtisas mahkemesi olduğunu, küçük …’nın bir çocuk şarkısı olması nedeniyle programda bu isimle seslenilmesinin davacıya bir hak bahşetmeyeceğini” savunarak uzman dinlenmesi talebinin ve istinaf isteminin reddini istemiştir.
22.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, “davacının tasarımı ile davalı tarafından kullanılan görsel arasında bilgilenmiş kullanıcı anlamında iltibasa yol açacak bir ihlalin bulunmadığı” görüşünün açıklandığı görülmektedir.
Dosyada bulunan TÜRKPATENT tescil belgesine göre davanın 2014/07643 no’lu çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan 6.1 sayılı tasarımının, elinde mikrofon bulunan, iri kafalı ve iri gözlü kırmızı papyonlu yeşil bir … tasarımı olduğu anlaşılmaktadır.
… tarafından hazırlanan 30.06.2016 tarihli uzman görüşünde, “davacının … karakterinin özgün olduğu, bu karakter ile oyuncağın birbirinin aynısı olduğu, … karakterinin hem görsel hem de karakterist özelliklerinin kapışma programında kullanıldığı” görüşü açıklanmaktadır.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda yazılı nedenlerle davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf isteminde bulunmuş ise de, dava konusu edilen kullanımın, dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 554 sayılı KHK’nın 48.maddesi anlamında tasarım hakkına tecavüz oluşturacak türden bir kullanım olmayıp, TV programının jürisinde yer alan sanatçılardan birinin stüdyoya getirdiği bir peluş oyuncağı programda görünmesi ve gene programda “küçük …” biçiminde çağrılması biçimindeki kullanımın, tasarım hakkına tecavüz oluşturmasının söz konusu olmayacağı, kaldı ki programda görünen … oyuncağının davacı tasarımından da …lara özel özellikler dışında farklı olduğu, bu türden … karakterlerinin eski yıllarda 3.kişilerce kullanıldığı, nihayet dava konusu peluş oyuncakların dava dışı 3.kişilerce üretilip pazarlandığı anlaşılmakla, davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 20/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.