Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1971 E. 2019/1926 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1971 Esas
KARAR NO : 2019/1926
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2016
NUMARASI : 2014/420 E. – 2016/768 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki doğalgaz satım sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiğini ancak davanın ödeme borcunu tam olarak yerine getirmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili, 24/05/2016 tarihli dilekçesinde; Islah yolu ile dava konusu ve dayanağının …gaz satışı olarak kabulünü istemiştir.Davalı vekili, davacı tarafından … gaz dönüşümü takılan araçların gereği gibi tasarruf yapmadığını, araçların çekiş güçlerinde düşüş olduğunu, müvekkilinin mağdur duruma düştüğünü, sözleşmeyi fesh ettiklerini, takibin mesnetsiz olduğunu, davacının mükerrer tahsilat peşinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın ön inceleme aşamasında doğalgaz dönüşüm kiti satış bedeli davası olarak açıldığının belirtildiği, ıslah ile doğalgaz satışı olduğunun beyan edildiği, yanlar arasında doğalgaz satışına ilişkin yazılı bir sözleşme sunulamadığı, davacı defterlerinin kapanış tasdiki olmadığından usulüne uygun olmadığı, davalı defterlerinde ise takip konusu faturalardan 27/01/2013 tarihli faturanın kayıtlı olduğu, kayıtlı olmayan fatura yönünden teslime ilişkin belgelerin sunulmadığı, teklif edilmesine rağmen davacının yemin delili kullanmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 1.184,70 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ve davalının icra inkar tazminatı ile sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin 15/09/2015 tarihli celse de verdiği ara karar nedeniyle davayı ıslah etmek durumunda kaldıklarını, davalının borcun kaynağı faturalara itiraz etmediğini, gazı teslim almadığı yolunda bir itirazda bulunmadığını, kararın eksik inceleme ile verildiğini, davalının işletme defteri tuttuğunu, bu nedenle bu deftere itibar ederek hüküm kurulmasının doğru olmadığını bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 3.853,58 TL asıl alacak olmak üzere toplam 3.946,06 TL’nin tahsili için 26/03/2013 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takip dayanağının 2 adet fatura olduğu, davalının süresinde borcun bulunmadığından bahisle takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.Takip dayanağı faturaların 27/01/2013 tarihli 1.184,70 TL bedelli ve 10/01/2013 tarihli 4.668,93 TL bedelli olduğu, her iki faturanın konusunun “Oto Doğalgaz” olduğu anlaşılmıştır.Yargılama sırasında alınan 2 kişilik 20/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda; sözleşmede yakıt tüketiminin azaltılacağı konusunda bir madde olmadığı, davacı tarafından beyan edilmişse de söz konusu kitin kullanma amacının yakıt tasarrufu sağlamak olduğu, davalının yakıt giderinin azalmadığı savunmasının doğru olduğunun kabulü halinde sözleşmenin davalı tarafından fesh edilmesinin uygun olduğu, buna göre davalının yapılanı iade etmek kaydıyla verdiği bedeli geri isteyebileceği bu durumda davacının bedel talep hakkının olmayacağı yolunda görüş bildirilmiştir.Yargılama sırasında alınan 26/05/2015 tarihli 3 kişilik ek bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2013 yılı defterlerinin incelendiği, yevmiye defterinin kapanış olmadığından usulüne uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, uyuşmazlığın doğalgaz satışından kaynaklandığı, faturaların tebliği ve içeriği ürünlerin teslimine dair dayanak belgenin ibraz edilmediği, davacı defterlerinde hesap detaylarının bulunmadığı, muavin defter dökümüne göre davalının 3.873,58 TL borçlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 22/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalının 2012 ve 2013 yılı işletme defterlerinin incelendiği, takip konusu faturalardan 27/01/2013 tarihli faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.28/01/2014 tarihinde icra edilen ön inceleme duruşmasında; davacı vekilinin davasını doğalgaz dönüşüm sistem satışından kaynaklanan itirazın iptali davası olarak belirttiği görülmüştür.15/09/2015 tarihli celsede mahkemece, “Dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında ortaya konulan iddialar ile bilahare davacı vekilince sunulan dilekçelerde ileri sürülen iddialar arasında farklılık bulunmakla, iddianın değiştirilmesi karşı tarafın açık muvaffakatıyla mümkün olduğundan davalı tarafa ihtarlı davetiye tebliğ edilerek tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde iddianın değiştirilmesini muvafakat edip etmediği hususunda açıkça beyanda bulunması, aksi halde muvafakat ettiğinin mahkememizce benimseneceği hususlarının ihtarına” şeklinde ara karar oluşturulduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, başlangıçta davasının doğalgaz dönüşüm kiti satışına dayandırmış, daha sonra ıslah ile davasının doğal gaz satışına dayandırmıştır.
Somut olayda, ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı, takip ve dava konusu faturaları içeriği gazın davalıya teslim edildiğini kanıtlamalıdır. Davacı teslime ilişkin belge sunmamıştır. Dava konusu faturalardan sadece 27/01/2013 tarihli 1.184,70 TL bedelli olan fatura davalı defterlerinde kayıtlıdır. Dolayısıyla, davacı bu fatura yönünden alacağını ispatlamıştır. Diğer fatura yönünden içeriği gazın teslimi usulüne uygun delillerle kanıtlanamamıştır. Her ne kadar, davacı taraf davalının faturaların içeriğindeki malları teslim almadığı yolunda itirazda bulunmadığını ileri sürmüş ise de, davacının başlangıçta davasını doğalgaz dönüşüm kiti satışı olarak açtığı ve davalının da takılan dönüşüm kitlerinin sorunlu olduğu yolunda savunmada bulunduğu, ıslahtan sonra davalının gazla ilgili bir beyanda bulunmadığı, bu durumun inkar sayılması gerektiği, bu nedenle ispat külfeti davacıda olduğundan, davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.
Hal böyle olunca, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/09/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.