Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1966 E. 2019/1902 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1966 Esas
KARAR NO : 2019/1902
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2016
NUMARASI : 2014/1081E. – 2016/974 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkili ile davalı şirketin jenaratör sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacı müvekkilinin 10.606,23 TL ile 358,74 TL bedelli irsaliyeli faturalarla, bu faturalarda yazılı ürünleri davalı firmaya satarak teslim ettiğini, ancak davalı yanın fatura bedellerini müvekkiline ödemediğini, fatura bedellerininin ödenmesi konusunda görüşmeler yapıldığını, ancak davalı tarafın oyaladığını ve mağdur olduklarını, mağduriyetin giderilmesi amacıyla icra takibine giriştiklerini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasın itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı borçlunun hükmedilecek meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilmesine,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı tarafın müvekkili şirketten hak ve alacağı olmadığı gibi müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, tarafların 2011 yılında hasarlı … jenaratörün 60.000 TL+KDV bedelle satışı hususunda anlaştıklarını, davacı yanın peşinat olarak taraflar arasındaki cari hesap bakiyesi olan 10.000 TL bakiyenin düşülmesi ve 17.100 TL’nin ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davacı şirketin peşiant 17.100 TL.’nı ödediğini, müvekkil şirketin cari hesaptaki 10.000 TL borcu da eklenince toplam 27.100 TL’nı davacı yanın peşinat olarak ödemiş olduğunu, müvekkil şirket tarafından peşinatın ödenmesi ile jenaratörün teslim edildiğini, müvekkilinin aramalarına rağmen davacı tarafından 2013 yılında 30.000 TL daha ödeme yapıldığını, müvekkilin davacıya olan ve bu davaya konu edilen borcu makine jenaratör satışından mahsup edildiğini, müvekkilinin dava konusu faturalar sebebiyle borcunun bulunmadığını, davacı tarafın davaya konu ettiği fatura muhteviyatı hizmeti verdiğini veya malı teslim ettiğini yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilin davacıya borcu olsaydı neden müvekkiline davaya konu 2012 yılı faturalarından sonraki yıl 2013 tarihinde 30.000 TL ödeme yapmış olmasının anlaşılır olmadığını belirterek davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı müvekkil şirket hakkında icra takibi yapılması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/957 Esas , 2015/607 Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı şirketin jenaratör sektöründe faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 17.100 TL bedelli ve 2013 yılında 30.000 TL. bedelli iki ayrı jeneratör alım satımı konusunda mutabakatlar yapıldığını, müvekkilinin kararlaştırılan bedeli davalıya eft yolu ile ayrı ayrı gönderdiğini, davalı yanca jeneratörlerin teslim edilmediğini, yapılan ödemelerin iadesi konusunda görüşmelerden sonuç alınamadığını, mağduriyetin giderilmesi için icra takibi başlattıklarını, davalı yanın itirazı üzerine takibin durduğunu, belirterek Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı borçlunun hükmedilecek meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirketten hak ve alacağı olmadığı gibi müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, tarafların 2011 yılında hasarlı … jenaratörün 60.000 TL +KDV bedelle satışı hususunda anlaştıklarını, davacı yanın peşinat olarak taraflar arasındaki cari hesap bakiyesi olan 10.000 TL. bakiyenin düşülmesi ve 17.100 TL.’nin ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davacı şirketin peşiant 17.100 TL’nı ödediğini, müvekkil şirketin cari hesaptaki 10.000 TL. borcu da eklenince toplam 27.100 TL’nı davacı yanın peşinat olarak ödemiş olduğunu, müvekkil şirket tarafından peşinatın ödenmesi ile jenaratörün teslim edildiğini, müvekkilinin aramalarına rağmen davacı tarafından 2013 yılında 30.000 TL. daha ödeme yapıldığını, davacı tarafın müvekkil şirketten aldığı jeneratörü başka bir firmaya yüksek bedelle sattığını, kalan bakiyenin kdv. sinin ödenmemesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından fatura düzenlennmediğini, ancak müvekkil şirket tarafından söz konusu jeneratörün teslim edildiğini, teslime ilişkin tanıklarının olduğunu, davacı tarafın 2011 yılında ödeme yaptığı jeneratörü teslim etmediğini, yine 2013 yılında ödeme yaptığını ve ikinci bir jeneratörün teslim edilmediğini iddia ettiğini ancak 2011 yılında ödemesi yapılan jeneratörü teslim almadan 2013 yılında tekrar jeneratör alımı için para gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı müvekkil şirket hakkında icra takibi yapılması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.11.2016 tarihli 2014/1081 E.- 2016/974 K.sayılı kararıyla; Tarafların ticari defteri ve taraf beyanları ile birlikte bilirkişi raporu incelendiğinde asıl dosya itibariyle takibe konulan iki adet faturadan dolayı 10.964,97 TL asıl alacağının bulunduğu ve davalı tarafından ödenmemiş olduğu anlaşıldığından bu asıl alacak miktarı itibariyle davacının davasının kabulüne karar verilmesi, alacak likid olması bilinebilir olması faturaya dayanması sebebiyle yüzde yirmi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle; asıl davanın kabulü ile 10.964,97 tl’lik asıl alacak itibariyle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, dava konusu itibariyle alacak likit ve bilinebilir olduğu, davalı tarafından kötü niyetli olarak itiraz edildiği gerekçesiyle %20’sini oluşturan 2.192,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Birleşen davada; jenarötör alımı konusunda anlaşan tarafların jenaratör bedelini önce 2011 yılında 17.100,00 TL olarak davacının göndermesi ve banka dekontuna jenaratör alım bedeli olarak yazması nedeniyle, artık taraflar arasında jenaratör alımının gerçekleştiği bedelinin ödendiği sonucunun çıktığı, davacının aradan geçen zamana rağmen bedelini ödediği jenaratör teslim edilmemiş olsaydı hukuki yollara başvurması gerektiği gibi 2013 yılında önceki alacağını almadan 30.000.TL göndermesi ve gönderirken de dekontta herhangi bir açıklama yapmadan göndermesinin, taraflar arasında alacak borç ilişkisi kapsamında davacının borcunu ödediği sonucunu çıkarttığı gerekçesiyle; birleştirilen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/957 Esas , 2015/607 Karar sayılı dosya kapsamında davacının davasının reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; tarafların tacir olduğunu, taraflar arasında 2011 ve 2013’te iki jenaratör satımı konusunda şifahi anlaşma yapıldığını, kararlaştırılan bedellerin davacı tarafından davalıya ödendiğini, ancak davalının jenaratörleri teslim etmediğini, davalının iki jenaratörü davacıya teslim etmesi gerektiğini, ispatlayamadığını, her iki tarafın ticari defterlerinde, davalının davacıya bakiye 418.099,60 TL borçlu olduğunun bilirkişi raporuyla ispatlandığını, mahkemenin teoride haklı gözüken (ancak pratikte ticari hatır vb. sebeplerle aynısı olmayan) ticari basiretsizliğe bağlayabileceğini, ancak burdan hareketle sanki malları teslim almış gibi davacının alacağı olmadığı sonucuna ulaşamayacağını, kısa karar ile gerekçeli kararın usul hukukuna göre uyumlu olması gerektiğini kısa kararın da gerekçeli olması gerektiğini beyanla mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. Davalı vekilinin istinafa cevabında; cevap dilekçelerindeki beyanlarını tekrarla, davacının müvekkilinin borcu olduğu iddiasına rağmen, davacı tarafından müvekkiline 2013 yılında 30.000 TL ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Asıl davaya konu Küçükçekmece …cra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 10.606,23 TL ve 358,74 TL fatura alacağı ve 1.839,31 TL işlemiş faizin tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, borçlu davalı vekilinin borca ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Birleşen davaya konu Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı şirketin, 12.09.2011 tarihli 17.100 TL ve 12.07.2013 tarihli… Bankası aracılığıyla davalı şirket hesabına gönderilen 47.100 TL ve 6.621,83 TL faiz alacağının %13,75 ticari faiziyle tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 11.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 21.10.2013 tarihinde (18.10.2013 son gün Kurban Bayramına denk geldiğinden, 19-20 Ekim Cts-Pazar olmakla) süresinde itiraz ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 10.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın 2012 yılı ticari defterlerinde davalı yönden gerek icra, gerekse dava tarihi itibariyle 59.064,57 TL alacaklı olduğu, davalı yanın kendi 2012 yılı ticari defterlerine göre davacı yandan 59.064,57 TL avans aldığı ve borçlu olduğu, alacağın 10.964,97 TL’sinin asıl davaya konu iki fatura toplamı olduğu, bayiye 48.099,60 TL’nin davacının davalıya yaptığı 30.000 TL ve 17.100 TL ödemelerden kaynaklandığı, bakiye 999,60 TL’nin taraflar arasındaki diğer ödemelerden kaynaklandığı beyan edilmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde avansların hasarlı … Jenaratörün 60.000 TL + KDV bedelle satışından kaynaklandığını, davacının peşinat olarak 10.000 TL cari hesap bakiyesinin düşülmesine ve 17.100 TL’nin ödenmesini istediğini, 27.100 TL peşinat ödenince Jenarötürü teslim ettiğini, tanıkları olduğunu, davacının 2013 yılında 30.000 TL daha ödediğini, halen alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
G E R E K Ç E :
İstinaf başvurusuna konu edilen; itirazın iptali talepli birleşen (Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ) 2014/957 Esas sayılı dosyasına konu Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasında takip dayanağı banka havalelerinin davalı ticari defterlerinde avans hesabında kayıtlı olduğu, her iki taraf defterlerine göre davalının davacıya 59.064,57 TL borçlu olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının 30.000 TL ve 17.100 TL’nın jenerator bedeli olduğunu ve teslim ettiğini ileri sürdüğü, davacının jeneratör bedelini ödediğini ispat etmesine rağmen davalının teslim hususunu yazılı belge ile ispatlayamadığı, ispat yükünün davalıda olduğu, mahkemece davalıya teslim hususunu kesin delillerle ispat olanağı sağlanması gerekirken, farklı gerekçelerle ve hayatın olağan akışına aykırı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davalıya teslim hususunu ispat olanağı tanındıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.11.2016 tarihli 2014/1081 E.- 2016/974 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
-Yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 43,25 TL (posta,teb-müz.) gideri olmak üzere toplam 128,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/09/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.