Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1963 E. 2019/1925 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1963 Esas
KARAR NO : 2019/1925
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2017
NUMARASI : 2015/300 E. – 2017/21 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili, temlik eden … tarafından … Ltd. Şti lehine kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itiraz sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın zaman aşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davanın kısmen kabulüne, 6.000,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf sebebi olarak; alacağın zaman aşımına uğradığını ayrıca kötü niyet tazminat talebinin reddinin doğru olmadığını bildirmiştir.Davalı vekili karardan sonra 22/02/2017 tarihinde mahkemeye sunduğu tarihsiz dilekçeyle; kefili olduğu borcun asıl borçlu … Ltd. Şti sahibi … tarafından karardan önce ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, hak kaybına uğradığını bildirmiş, dilekçesi ekinde ise 23/09/2016 tarihli ibraname başlıklı belge sunmuş, söz konusu belgeler … Ltd. Şti., … ve … A.Ş’den kullanmış olduğu kredilerden nakit kredi alacağının, … tarafından 100.000,00 TL ödenerek kapatıldığı, nakdi kredi borcuna ilişkin olarak … Ltd.Şti ve borçlu kefillerinin devir ve temlik edilen nakit risklerden dolayı ibra edildiğinin ayrıca … Ltd. Şti’nin belirtilen krediler veya kefillerin açtığı veya açacağı davalar sebebiyle … A.Ş’den herhangi bir vekalet ücreti talebinde bulunulamayacağnın yazılı olduğu belgenin … A.Ş., …Ltd. Şti., … ve … tarafından imzalandığı, belgede davalı … adı yazılı ise de herhangi bir imzanın bulunmadığı görülmüştür.Davacı vekilince, sunulan 10/03/2017 tarihli dilekçeyle; asıl borçlu ile müvekkilinin anlaştığını, ibraname ile borçlunun ve kefillerinin ibra edildiğini, davanın konusuz kaldığını, ibraname gereğince vekalet ücreti ve yargılama giderini karşılıklı talep edilemeyeceğini bildirdiğini beyan etmiştir.
G E R E K Ç E :Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Dosya, 23/01/2017 tarihinde karar çıkarılmış, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Dava dosyası Dairemizde beklediği sırada taraflarca sunulan dilekçelerin içeriği ile sunulan ibranameden dava konusu borcun ödendiği ve 23/09/2016 tarihinde ibraname düzenlendiği anlaşılmıştır. Bir başka ifadeyle, dava konusu borç karardan önce ödenmiş olduğundan dava konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kalması halinde kural olarak yargılama giderlerinin HMK’nun 331/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna takdiri gerekir. Eldeki davada ise, davacı vekili UYAP’tan sunmuş olduğu 10/03/2017 tarihli dilekçesinde vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini bildirmiştir. Öte yandan, mahkemece verilen kararda reddedilen miktar üzerinden davalı lehine 6.926,93 TL nispi vekalet ücreti hükmedilmiş olup, davacı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmadığından bu yön kesinleşmiş olup, yeniden kurulan hükümde dikkate alınmıştır. Kaldı ki, düzenlenen ibranamede borçlu şirketin veya kefillerin açtığı veya açacağı davalar sebebiyle davacıdan herhangi bir vekalet ücreti talep etmeyecekleri belirtilmiş olup, eldeki dava asıl borçlu şirket veya kefiller tarafından değil davacı alacaklı tarafından açılmıştır. Dolayısıyla, az önce de değinildiği üzere kesinleşen vekalet ücreti yönünden davacı aleyhine hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.Yukarıda belirtilen nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş, konusuz kalan dava hakkında Dairemizce yeniden karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin, esasa dair yönler incelenmeksizin kabulüne,2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2017 tarih, 2015/300 Esas, 2017/21 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA, 3-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 4-Alınması gereken 44,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,5-Davacı taraf vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davalı lehine mahkemece hükmedilen ve kesinleşen 6.926,93 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,7-İlk derece yargılamasında davalı tarafından 50 TL yargılama gideri yapılmış ise de, bu konuyla ilgili ilk derece mahkemesince hüküm kurulmadığından ve davalı vekili de bu hususu istinafa getirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine,9-İstinaf yargılama sırasında davalı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 53,00 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 138,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verilmiştir. 30/09/2019