Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1896 E. 2019/429 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1896 Esas
KARAR NO: 2019/429
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2016
NUMARASI: 2015/198 E. – 2016/756 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı bankanın Güneşli / İstanbul Ticari Şubesi müşterisi … San. ve Tic. A.Ş tarafından keşide edilen 30/09/2014 ödeme tarihli, 30.000,00 TL meblağlı, …. seri numaralı 1 adet çekin cirolanmak suretiyle hamili olan davacı şirketin uhdesinde iken çalınması nedeniyle çek hamili davacı şirket tarafından ihtiyati tedbir talepli olarak; mezkur çekten dolayı olası bir icra takibinde borçlu olmadıklarının tespiti, çekte müvekkilinin meşru hamil olduğunun tespiti, çekte yazılı miktar kadar alacaklı olduğunun tespiti,kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yargılama neticesinde ödenen bedelin yasal faizi ile istirdatına ve davalı banka aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda kusurlu / kusursuz herhangi bir sorumluluğu bulunmayan ve dava konusu çekle ilgili bir icra takibinin tarafı da bulunmayan davalı bankanın iş bu davada; taraf sıfatı bulunmadığından; öncelikle davanın esasa girilmeden husumet yönünden reddine karar verilmesini; keşidecisi …. San. ve Tic. A.Ş olan 30/09/2014 keşide tarihli ve …. seri numaralı çekin, 30/09/2014 tarihinde takas aracılığıyla …. ibraz edildiğini; çek hakkında Bakırköy 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/124 Esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı kararı bulunduğu bildirilerek ödeme yapılmadığını; bilahare söz konusu çekin takasa ibrazından sonra …. Tic. ve San. A.Ş tarafından tahsilinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere davalı bankaya ciro edilmek suretiyle davacı banka uhdesine geçtiğinde yapılan incelemelerde; keşide tarihinin 30/05/2015 olarak değiştirilmesi ve ibraz kaşesinin tipekslenerek üzerine muhtelif ciro imzaları atılmak suretiyle tedavül ettirildiğinin; davacı banka şubesi tarafından tespit edildiğini; çekin çalındığı iddiası ile yapılan başvuru sonucunda T.C. Küçükcekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/17214 soruşturma dosyası üzerinden başlatılan soruşturmanın devam ettiğinin de anlaşılması üzerine söz konusu çek ile ilgili olarak evrakların, T.C. Küçükcekmece Cumhuriyet Başsavcılığına elden teslim edilmek üzere götürüldüğünü bizzat savcı ile görüşüldüğünü; savcılık tarafından sadece … firmasının çalındığı çekleri ile ilgili soruşturmayı üstlendiklerini belirterek ilgili evrakların teslim alınmadığını; konu ile ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğü’nün de haberdar edildiğini; netice itibariyle; dava konusu edilen … seri numaralı çek ile ilgili olarak Bakırköy 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/124 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan çek iptali davasının ve çekin çalındığı iddiası ile yapılan başvuru sonucunda Küçükcekmece Şubelerinin talimatlandırıldığını, beyanla haksız ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi, 11.10.2016 gün ve 2015/198 E., 2016/756 K.sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davacının, dava konusu keşideci ….. San. ve Tic. Aş.’nin … Bankası AŞ. Güneşli Ticari Şubesi’ndeki …. nolu hesabına tanımlı İstanbul-30/03/2015 keşide tarihli, …. seri numaralı 30.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 02/05/2016 tarihli rapora göre; dava konusu …. Bankası A.Ş Güneşli Şubesine ait, İstanbul-30/03/2015 keşide yer ve tarihli, keşidecisi …. San ve Tic A.Ş olan, ….. San. Tic. Ltd. Şti emrine yazılı 30.000,00 TL bedelli, …. seri numaralı çekin arka yüzünde ” … ” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan ikinci ciranta imzasının, (mevcut mukayeseye esas imzalarının kıyasla) …. elinden çıkmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesince alınan 01/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, “davacı …. San. Tic. Ltd. Şti’nin 2014 ve 2015 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin noter açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin noter kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğunu; davacının, davaya konu çeki müşterisi … San ve Tic. Ltd. Şti’den aldığını; davacının müşteri firma ile aralarındaki ticari ilişkiye ait kayıtlarını …. San ve Tic. Ltd. Şti hesabına kaydettiğini ve müşterisi arasında ticari ilişkinin 2014 yılı öncesinden beri devam ettiğinin tespit edildiğini; davaya konu … Bankası A.Ş Güneşli Ticari Şubesi’nin … müşteri numaralı, … San ve Tic. Ltd. Şti’nin keşide ettiği 30/09/2014 keşide tarihli ve … seri numaralı, 30.000,00 TL tutarındaki çeki 02/04/2014 tarihli 0073 nolu tahsilat makbuzu ile cari hesabına mahsuben aldığını ve ticari defterine kaydedildiğini; davacının çeklerin çalınması akabinde 16/04/2014 tarihinde ticari defterinde 127.101.001 diğer ticari alacaklar/ çalınan çekler hesabı açarak bu hesaba virman ederek takip etmeye devam ettiğini ve 04/02/2015 dava tarihi itibariyle davaya konu çekin 127.101.001 diğer ticari alacaklar/çalışan çekler hesabında kayıtlı olarak takibe devam olunduğunu; davalı Bankanın, müşterisi … A.Ş’nin nezdindeki doğrudan borçlanma sisteminin teminatlı olarak çeki aldığını; ancak davaya konu çekin kontrolü yapılırken çek üzerinde tahribat yapıldığı ve çekin daha önce takas yoluyla ibraz edilerek arkasının yazıldığının tespit edilmesi sonucunda bankanın muhasebe sistemine kayıt edilmeden çek aslına el konularak hukuk servisine intikalinin sağlandığı” yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekili istinafında; müvekkili bankanın çeki hiçbirşekilde işleme almayarak alıkoyduğunu,durumu adli makamlara bildirdiğini, davacı firmaya ve çeki bankaya ibraz edene de bildirdiklerini, müvekkilinin tek ilgisinin çeki adli makamlarca talep edildiğinde sunmak üzere alıkoymak olduğunu,davanın muhatabı olmadığını,husumet yönünden davanın reddi gerektiğini,-Çekin 30/09/2014 tarihinde takas aracılığıyla … ibraz edildiğiin,Bakırköy 17.ATM’nin 2014/124 Esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağının bankaya ulaştığından bankanın Güneşli Ticari Şubesince ödeme yapılmadığını,aynı çekin daha sonra … Tic. San. A.ş. Tarafından tahsil olunarak mevcut kredi borcuna mahsup edilmesi amacıyla ve tahsil cirosu ile müvekkili bankanın Mecidiyeköy Ticari Şubesi’ne verildiğini,-Çek aslının ön inceleme duruşmasında verilen 27/11/2015 tarihli ara kararı gereğince 25/01/2016 tarihinde davalı tarafından dosyaya ibraz edildiğini,-Banka’nın çekin alacaklısı olmadığını, çekin muhasebesine alınmadığını, işlem yada takip yapılmadığını,hukuki menfaat yokluğu yada husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini,- Çekin …. şirketi tarafından tedavüle sokulduğunu, davanın muhatabının bu şirket ve önceki cirantalar olduğunu,-Banka tarafından menfi tespit kararı verilmesinin esasa etkisinin olmadığını,müvekkilinin çek üzerinde alacak iddiasının bulunmadığını, davanın kötüniyetle müvekkiline yöneltildiğini,davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden banka yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevap vermediği anlaşılmıştır.Davaya konu çekin 30/03/2015 tarihli 30.000TL bedelli … Bankası Güneşli Ticari Şubesi’ne ait çek … A.Ş. Tarafından …. Ltd.Şti. Ne keşide edildiği, …. tarafından da davacıya cirolandığı, davacı ….. şirketi tarafından …. Şirketine oradan da dört ciro görmek suretiyle …. A.Ş. ‘ ne cirolandığı, görülmüştür.
GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde;30/03/2015 tarihli 30.000TL bedelli … Bankası Güneşli Ticari Şubesi’ne ait çekten dolayı olası bir icra takibinde borçlu olmadıklarının tespiti, çekte müvekkilinin meşru hamil olduğunun tespiti, çekte yazılı miktar kadar alacaklı olduğunun tespiti,kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yargılama neticesinde ödenen bedelin yasal faizi ile istirdatına ve davalı banka aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava ettiği, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne, davacının davaya konu çekten dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verdiği, davalı vekilinin davanın menfaat yokluğu veya husumet yönünden reddini talep ettiği görülmüştür.6100 Sayılı HMK 114/1-h maddesi gereğince “Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının” dava şartı olduğu ve mahkemece resen gözetileceği, İİK 72/1 maddesinde ” Borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği” hükmü düzenlenmiştir.Davacıların dava açmakta güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığının incelenmesi yönünden emsal olarak incelenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/01/2012 tarihli 2011/19-622 Esas – 2012/9 Karar sayılı kararında; ” menfi tespit davasının, korunmaya değer güncel hukuksal yarar bulunmaması nedeniyle reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek tehdit ve savsaklamalara karşı onu koruma gereksiniminin bulunmamasının gerektiği” belirtilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; “davaya konu çekin, … Tic. San. A.ş. Tarafından tahsil olunarak, mevcut kredi borcuna mahsup edilmesi amacıyla ve tahsil cirosu ile müvekkili bankanın Mecidiyeköy Ticari Şubesi’ne verildiğini, çek aslının ön inceleme duruşmasında verilen 27/11/2015 tarihli ara kararı gereğince 25/01/2016 tarihinde davalı tarafından dosyaya ibraz edildiğini” beyan ettiği, göz önüne alındığında, dava tarihinde çekin davalı elinde bulunduğu ve davalı banka tarafından her an bir icra işlemine yada davaya konu edilmesinin mümkün bulunduğu, yukarıdaki paragrafta yer verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da işaret edildiği üzere davacının “korunma gereksiniminin ve güncel hukuki yararının” bulunduğu , davalı sıfatının ve husumet ehliyetinin de bulunduğu kanaatiyle davalının bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davacı vekilinin dava dilekçesinde; “borçlu olmadıklarının tespiti, çekte müvekkilinin meşru hamil olduğunun tespiti, çekte yazılı miktar kadar alacaklı olduğunun tespiti,kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yargılama neticesinde ödenen bedelin yasal faizi ile istirdatına ve davalı banka aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini” talep ve dava ettiği, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne, davacının davaya konu çekten dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verdiği, hükümde çelişki yarattığı ve HMK 355. madde de düzenlenen kamu düzenine aykırılık sebeplerinden olmakla resen göz önüne alınarak, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi, 11.10.2016 gün ve 2015/198 E., 2016/756 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA Davanın Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine,Davacının, dava konusu keşideci … Tic. Aş.’nin …. Bankası AŞ. Güneşli Ticari Şubesi’ndeki …. nolu hesabına tanımlı İstanbul-30/03/2015 keşide tarihli, …. seri numaralı 30.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,Fazlaya ilişkin istemin reddine,İlk Derece Yargılaması Yönünden; Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.049,30 TL karar ve ilam harcından 512,33 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.600,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davanın reddedilen kısmı yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı ve 512,33 TL peşin harç toplamı: 540,03 TL ile 1.380,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 690,00 TL’lık kısmı olmak üzere toplam 1.230,03 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalının yaptığı 71,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 35,55 TL’nın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana iadesine, İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 24,10 TL (tebligat, müzekkere ve posta gideri) olmak üzere toplam 109,80 TL’nin, istinafın kısmen kabul/kısmen reddedilmiş olması nedeniyle, 54,90 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, -İstinaf yargılaması için davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 16,80 TL tebligat,müzekkere ve posta giderinin, istinafın kısmen kabul/kısmen reddedilmiş olması nedeniyle, 8,40 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/03/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.