Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1880 E. 2019/371 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1880 Esas
KARAR NO: 2019/371
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2016
NUMARASI: 2015/925 E. – 2016/1341 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirkete ait … Plaka sayılı Chrysler-Dodge Marka 2007 Model Dizel aracın 11/011/2014 tarihinde düzenlenen ….. Poliçesi ile Davalı şirket tarafından Sigortalanmış bulunduğunu, müvekkili şirkete ait sigortalı aracın 20/01/2015 tarihinde bir başka araç ile çarpışması sonucu hasara uğramış olup davalı sigortalı şirketi nezninde … Nolu Hasar Dosyasının oluşturulduğunu, kaza sonrası aracın anlaşmalı servis olan …. AŞ Bursa Şubesine çektirildiğini, ancak buna rağmen onarımının orada yapılmayıp davalı tarafça İstanbul’da ismi dahi duyulmayan … işyerinde tamirine yönelik teklif yapılmış olup müvekkilinin bunun yerine aracın orjinal Parçaları ile anlaşmalı servis olan … AŞ’de onarımının yapılması yada aracın rayiç bedelinin ödenmesinin teklif edildiğini, davalı tarafa bu konu ile ilgili olarak ayrıca Bursa …. Noterliğinin 06/03/2015 tarih … Yevmiye Nolu ihtarnamesinin çekilerek tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafın ihtarnameye cevap vermediği gibi ve serviste bekletilen aracına hiç bir onarım yapılmayarak müvekkili şirketten habersiz ve onayı olmaksızın ” …” isimli bir otoparka çekildiğini haricen öğrendiğini, kazadan 2 ay kadar sonra 23/03/2015 tarihinde davalı şirket tarafından müvekkili hesabına 21.395,00-TL’lik bir ödeme yapıldığını gördüklerini, müvekkili tarafından Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/55 D. İş sayılı dosyasında otoparka çektirilmiş araç üzerinde Tespit yaptırdıklarını, sözleşmenin 12. Maddesine göre …. Servislerinde onarımını yaptırmayı taahhüt ettiğini, öte yandan müvekkiline ait aracın tamirini yaptırmayan davalı şirketin sözleşmenin 5. maddesine göre ” Sigorta şirketi aracın hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır” hükmü uyarınca ve sözleşmenin 9. Maddesine göre rayiç değerin ne şekilde belirleneceğine ilişkin hükümler uyarınca müvekkili şirkete ait hasarlı aracın Rizikonun gerçekleştiği dönem itibariyle değerinin 70.000,00-TL ila 95.000,00-TL aralığında olup, sigorta şirketinin bu tutarı ödemekte yükümlü iken bu ödemeyi de yapmayıp müvekkiline ait aracı hasarlı hali ile Otoparka terk etmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, daha sonra davalı şirketin poliçeyi fesih ettiğini öğrendiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak poliçeyi haksız olarak fesih eden davalı şirketin iade edilmesi gereken primlerden şimdilik 100,00-TL, aracın …. Otoparkına Nakliye- Çekici bedeli ile ilgili olarak 500,00-TL, yine fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak Otopark ücreti olarak 100,00-TL, Kasko poliçesinden kaynaklı eksik ödenen Tazminat bedeli olarak 42.305,00-TL ve araç kiralama bedeli olarak 9.440,00-TL olmak üzere Toplam; 52.345,00-TL’nin eksik Tazminat bedeli için Rizikonun gerçekleştiği tarih olan 20/01/2015 tarihinden diğer alacak kalemleri için ise Temerrüt Tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; Her ne kadar davacı tarafça Kasko Poliçesi Sözleşmesi Kapsamında hasarlı aracı için rayiç bedeli ve kiralık araç tutarı istenmekte ise de; gerek müvekkili şirketçe yaptırılan Ekspertiz incelemesinde, gerekse kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafça yaptırılan Tespit incelemesinde verilen bilirkişi raporunda araçtaki hasar miktarının aracın rayiç değerine yakın olması nedeniyle tamiri yerine Pert kabul edilmesinin uygun olacağı belirtildiğinden müvekkili şirketçe aracın Pert kabul edilmesine karar verildiğini, bu hususun davacı tarafça kabul edilmemesi ve aracın …. Türk AŞ servisinde tamir edilmesinin istenmesi üzerine müvekkili şirketin Kasko Poliçesi Genel Şartları ve B3 Maddesi uyarınca “Sigorta Şirketinin aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Rayiç değer için esas alınacak Referansa veya Rayiç değeri belirleme yöntemine Poliçede yer verilir, Bu yönde bir Referans belirlenmemiş ise TSB’ce belirlenen ve ilan edilen geçerli rayiç listesi esas alınır, onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve bu durumun Eksper Raporu ile tespit edilmesi durumunda araçta hasara uğramış sayılır. ” hükümleri uyarınca TSB’nin belirlediği rayiç değeri Poliçe tanzimi sırasında 49.995,00-TL olarak belirlenmiş olması ve alınan Sovtaj teklifleri sonucunda 28.600,00-TL olarak aracın mevcut haline değer biçilmiş olması karşısında müvekkili şirketin tamamen iyi niyet çerçevesinde 49.995,00- 28.600,00-TL = 21.395,00-TL tutarı davacının hesabına, araç kendisinde kalmak suretiyle ödendiğini, bu nedenle davacı yanın mevcut hasar nedeniyle herhangi bir alacağının kalmadığını, davacı yanın aracın sigorta şirketine bırakılmak suretiyle hasarın tamamını talep etmesi durumunda ise Kasko Genel Şartları 3. Maddesi hükmüne göre ” ..Bu durumda aracın KTK Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda Hurdaya ayrıldığına dair Hurda Tescil Belgesi Sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta Tazminatı ödenmez” Hükmü uyarınca davacı tarafça ilgili belgeler müvekkili şirkete verilmediğinden davacı tarafın tam hasar tazminatı talep etmesinin de hukuken mümkün bulunmadığını, kiralık aracın klozunun ise en fazla 15 günle ve Üst Sekment araç olmamak kaydı ile sınırlı olduğunu, Çekme hizmetinin ücretsiz verildiğini, özel çekme ve otopark bedelinin talep edilmesinin ise yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.12.2016 tarihli 2015/925 E., 2016/1341 K.sayılı kararıyla; Aracın Sovtaj Değeri olarak belirlenen 28.600,00-TL nin kaza tarihi itibariyle uygun bulunduğu, mahkemece görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından da doğrulandığı, aracın rayiç değeri ile ilgili olarak ise taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesi ile 9. maddesi kapsamında rayiç değerin TSB’nin araç değer listesinde belirtilen değeri aşmamak koşulu ile emsal rayiç değerine göre belirleme yapılır hükmü uyarınca belirlenen 49.995,00-TL sigorta Kasko değerinin Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği verilerine göre uygun bulunduğu yine mahkemece bilirkişi heyetince kabul edilmiş ve mahkemece de itibar olunan bilirkişi raporu içeriğine göre araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 52.971,34-TL olduğu, aracın hasarlı hali ile değerinin 28.600,00-TL olup aracın tamiri ekonomik bulunmadığından Pert Total olarak kabul edilmesinin uygun bulunduğu 49.995,00-TL Sigorta değerinden 28.600,00-TL Sovtaj değerinin düşülmesi ile ödenen 21.395,00-TL sigorta tazminatının bakiyesi olan 28.600,00-TL’nin davacı yana aracın hasarlı hali ile davalı … şirketinde bırakılmak kaydı ile ödenmesinin uygun olacağı, dava sürecinde de davacı tarafça bu yönde irade bildiriminde bulunulduğu görülmekle, tutarın bu tutar ile birlikte ödenmesi ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle hesap edilen 1.051,74-TL prim bedeli ile 1.812,02-TL emsal araç kira bedeli olmak üzere Toplam 31.463,76-TL in davalı … şirketinin ihtarnamenin tebliğ ile verilen sürenin sona erdiği tarih itibariyle temerrütünün oluştuğu 21/03/2015 temerrüt tarihinden itibaren davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye talep edilen kısımların ise reddine karar verildiği davacı tarafça her ne kadar otopark ücreti ve araç çekme ücreti talep edilmiş ise de, mahkemenin aracın hasarlı hali ile davalı … şirketine bırakıldığı gerekçesiyle bu kalemlere ilişkin taleplerin yerinde görülmediğinden reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin aracın rayiç değerini piyasa değerinden düşük olarak 49.995 TL olarak hesapladığını, kasko genel şartları C11 maddesinde özel şartlar başlığı altında “bu genel şartlara sigortalı aleyhine olmamak üzere özel şart konulabilir” denildiğini, genel şartlar B.3.3.1.1 maddesinde, “sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibarıyla rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Sigorta tazminatının hesabında sigortalının menfaatlerinin rizikonun gerçekleşmesi anlamındaki rayiç değerleri alınır” hükümlerinin düzenlediğini, gerçek zararın ödenmesi gerektiğini, TTK 1460.maddesinde de “sigorta değerinin, sigorta olunan menfaatin tam değeri olduğunu, Mavi Kasko Poliçesi 5.madde de aracın hasar tarihi itibarıyla rayiç değerine kadar teminat altına alındığını, 6.maddeye göre de, hasar durumunda eksik/ aşkın sigorta uygulanmayacağını, rayiç değer tespiti yönteminin 9.madde de düzenlendiğini, mahkemece uygulanması gerekenin 9/ilk paragraf birinci cümle değil ikinci cümle olduğunu, aracın ikinci el piyasasının, 70.000- 95.000 TL aralığında olduğunu, -Mahkemenin son derece düşük olan 1.812,02 TL kira bedeline karar verdiğini, davalının aracı, müvekkiline haber vermeden anlaşmalı otoparkına çektiğini, aracın pert olduğunu ve hurda aracın müvekkili şirkette bulunmadığını bilmesine rağmen tazminatı eksik ödediğini, kiralık araç bedellerinin tamamını ödemesi gerektiğini, hesaplanan günlük miktarında çok düşük olduğunu, davalı … şirketinin sadece 15 günden sorumlu olduğunun kabulünün Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, -Otopark ücreti ve araç çekme ücreti taleplerinin reddi kararının da yerinde olmadığını, -Temerrüd tarihinin hatalı olarak 21.03.2015 olarak belirlendiğini, ekspertiz raporunun 21.01.2015 tarihinde tamamlandığını, sigortacının borcunun bu tarihte muaccel olduğunu, TTK 1427/4 uyarınca sigortacının ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; aracın, müvekkili şirkete teslim ve değerinin gerçekleşmediğini, bu nedenle sovtaj bedeli tenzil edildikten sonra 21.395 TL ödendiğini, temerrüde düşmemelerine rağmen avans faizinden sorumlu tutulmalarının yerinde olmadığını, -Sözleşme 10.maddesinde, 15 gün ile üst segment araç olmak kaydıyla, kiralık araç bedeli ödeneceğinin düzenlendiğini, bilirkişinin üst segment araç kirasına göre ve 20 gün üzerinden hesaplama yapmasının yerinde olmadığını, -Kasko poliçesi 8.maddesinde ve 2.maddesinde, aracın tam ziya olması durumunda aracın trafikten çekildiğine dair belgenin müvekkiline teslim edilmesi halinde tazminat ödeneceğinin kabul edildiğini, aracın karar tarihinden sonra 30.12.2016 tarihinde trafikten çekildiğini, temerrüd faizi uygulanamayacağını, -Poliçenin, hangi tarihte feshedildiğine dair delil sunulmadığı halde varsayıma dayalı pirim hesabı yapıldığını, -Poliçede ki 9.madde de TSB araç değer listesindeki değerin aşılmayacağının kabul edildiğini, bunun dışında talepte bulunulamayacağını, -… A.Ş tarafından davacı tarafa gönderilen e-posta da, “aracın … anlaşmalı olduğu …. Otopark’a çekildiğinin bildirildiğini” davacı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını, kararın lehlerine bozularak kaldırılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın 20/01/2015 tarihli araç ile çarpışması sonucu hasarlandığını, davalı … şirketinin aracın yetkili serviste tamir edilmesini kabul etmeyerek pert’e ayırdığını, aracın rayiç bedelini ödemediğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, aracın ödenmeyen rayiç bedeli 42.305 TL, araç kiralama bedeli 9.440 TL, taraflar arasındaki poliçe haksız feshedildiğinden 100 TL prim iadesi ,100 TL otopark ücreti ve 500 TL çekici bedeli talep etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne, 28.600,00-TL nin davacı yana aracın hasarlı hali ile davalı … şirketinde bırakılmak kaydı ile ödenmesine, 1.051,74-TL prim bedeli ile 1.812,02-TL emsal araç kira bedeli olmak üzere Toplam 31.463,76-TL’nin ihtarnamenin tebliği ile temerrüt oluştuğundan 21/02/2015 temerrüt tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.Davacı vekilinin aracın rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğine ilişkin talebinin incelenmesinde ; sigorta poliçesinin 9. Maddesinde “hasar tarihi itibarıyla aracın eksper raporuyla onarılamaz durumda bulunduğunun tespiti durumunda, hiçbir biçimde TSB araç değer listesinde belirtilen değeri aşmamak koşulu ile www……com, www…..com ve www…..com.tr adreslerindeki aynı emsaldeki araç değerlerine göre değerlendirme yapılacağı”, poliçe 10. Madde de ” Aracın ağır hasarlı olması, aracın çalınması yada aracın yok olması durumunda aracın poliçede belirlenen rayiç bedeli nakdi olarak sigortalıya ödenir ” hükmü gereğince sigortalıya ödenecek rayiç bedelin TSB’nin araç değer listesinde belirtilen değeri geçmemesi esasının kabul edildiği, bilirkişi raporunda aracın TSB verilerine göre sigortalanan değerinin 49.995,00 TL olduğu, mahkeme tarafından da bu değer esas alınarak, davalı … şirketi tarafından davadan önce ödenen 21.395,00 TL mahsup edilmek suretiyle kalan 28.600,00 TL’nin aracın hasarlı haliyle sigorta şirketine bırakılarak ödenmesine karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Davacı vekilinin ve davalı vekilinin araç kira bedeline ilişkin talebinin incelenmesinde bilirkişi raporunda Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2013/6193 Esas-2013/9409 Karar sayılı emsal içtihadını da dikkate alarak, aracın pert total olması durumunda , aynı nitelikte yeni araç alınması için geçecek sürenin dikkate alınacağının kabulü ile , 20 günlük araç kiralama bedelinin hesaplandığı, Poliçenin 10. Maddesinin aracın hasarlanarak onarılması halinde araç kiralama bedelini düzenlediği somut olaya uygulanamayacağı, rapordaki hesaplamanın ve miktarın somut olaya uygun olduğu kanaatiyle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığına karar verilmiştir.Davacı vekilinin otopark ve araç çekme ücreti talebine yönelik istinaf talebinin değerlendirilmesinde; aracın halen davalı şirketin yetkili servisi tarafından bırakılan otoparkta bulunduğu, davacının araç çekme ücreti ve otopark ücretini ödediğine dair belge ve delil sunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Davacı vekilinin ve davalı vekilinin temerrüt tarihine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; kazanın 20/01/2015 tarihinde meydana geldiği bir gün sonra da ekspertiz raporunun hazırlandığı, davalı tarafın rizikodan haberdar olarak temerrüde düştüğü iddia edilmişse de davacı tarafın Bursa …. Noterliğinin 06/03/2015 tarihli …. sayılı ihtarı ile, davalı tarafa aracın rayiç bedeli, araç kiralama bedeli ile diğer zararlarının ödenmesi için 7 gün süre verdiği, temerrüt tarihini ileri bir tarihe çektiği göz önüne alınarak , ilk derece mahkemesinin temerrüt tarihini 21/03/2015 tarihinden başlatmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı vekilinin pert olan aracın kendilerine teslim edilmediği yönündeki iddiasının ise davalı yetkili servisi tarafından aracın otoparka teslim edildiği, göz önüne alındığında yerinde olmadığı kanaatiyle istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.Davalı vekilinin varsayıma dayalı prim hesabı yapıldığına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; poliçenin 15. maddesinde “hasar ödemesinden sonra herhangi bir ihtara gerek olmaksızın sözleşmenin feshedilebileceği hüküm altına alınmış olmakla ödemenin 23/03/2015 tarihinde yapıldığı dikkate alınarak bakiye prim miktarının tahsiline karar verilmesinde sözleşmeye aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Dairemizce yapılan inceleme sonunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin haklı olmadığı kanaatine varıldığından istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince her iki taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,-Davacı yönünden, alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, -Davalı yönünden, alınması gereken 2.149,28 TL nispi harcın, peşin alınan 537,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.612,50 TL eksik nispi harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,-İstinaf yargılama gideri olarak, davalı avansından 5,10 TL, davacı avansından ise 74,60 TL (posta-teb-müz) kullanıldığı anlaşılmakla, her iki tarafın istinaf talebi yerinde görülmediğinden, 40,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı yönünden kesin, davalı yönünden iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde davacı Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 25/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.