Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1851 E. 2019/1473 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1851 Esas
KARAR NO : 2019/1473
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2016
NUMARASI : 2015/605 E. – 2016/922 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekilinin 11/06/2015 tarihli dava dilekçesinde; …Anonim Şirketi’ne …, …, … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefaletlerine istinaden, 11.04.2013 tarih, 2013/4346/1 nolu, 500.000,00 TL bedelli Genel Faktoring Sözleşmesine dayalı olarak Faktoring işlemi yaptırıldığını, 16.05.2014 tarihinde ihtarname ile kat edilen 204.975,00 TL tutarın talep edildiğini, ihtarname tebliğ edilmiş ise de ödenmediğini, bu nedenle bakiye alacak için İcra takibine başlandığını, borcun takip tarihi itibariyle 197.975,00 TL olduğunu, işbu davayı açmış oldukları tarih İtibariyle asıl alacak tutarının 96.855 TL olduğunu,Talep edilen faiz oranının sözleşmenin Vl-7 maddesi uyarınca makul olduğunu bildirerek, yetki itirazlarının reddine, dava tarihi itibari ile 96.855,0-TL borçlu olduğunun tespitine, 96.855,00 TL asıl alacak üzerinden borçluların borca vaki itirazlarının iptali ile takibin iş bu değer üzerinden devamına, asıl alacağa yıllık %30 faiz işletilmesi yönünde karar oluşturulmasına, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılara tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri görülmüştür.İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2016 tarihli 2015/605 Esas – 2016/922 Karar sayılı kararıyla; davanın kabülüne, itirazın iptaline, takibin 96.855-TL üzerinden devamına, 96.855-TL’na dava tarihinden itibaren %30 oranında Temerrüt ve %5 BSMV uygulanmasına, %20 oranında davalılardan tahsiline, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.371- TL %20 tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Davalı …’nun süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin itiraz edilen alacağın 204.975 TL değil 96.855 TL olduğunu tespit etmesine rağmen, hem alacağın tahsiline ve hem de inkar tazminatı ödenmesine karar verdiğini, itirazlarının 204.975 TL – 96.855 TL = 108.120 TL’ye olduğunu asıl borca inkar ve itirazlarının bulunmadığını,
-İtirazın iptali ve alacağın tahsilinin birlikte istenmesini usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacının asıl alacağının 96.855 TL olduğu halde 204.975 TL üzerinden takibe geçmesi üzerine borç miktarını itiraz ettiklerini, takibe geçildikten sonra dava aşamasına kadar yapılan tahsilatları ile asıl alacağın 96.855 TL olduğunun tespit edildiğini, bu kısma itiraz etmediklerini, inkar tazminatının istenemeyeceğini beyanla, mahkeme kararının bozularak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusuna cevap vermediği görülmüştür.Davaya konu İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 197.975,00 TL asıl alacak, 796,69 TL ihtar gideri olmak üzere 198.771,69 TL toplam alacağın tahsili talebiyle; davacı alacaklı vekilinin, tüm davalılar aleyhine ilamsız takip başlattığı, istinaf başvurusunda bulunan … dahil tüm davalı borçlular vekilinin süresinde itiraz dilekçesi ibrazı ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.İlk derece mahkemesinin, 14/12/2015 tarihli duruşma, 5 numaralı ara kararıyla; taraflar arasında akdedilen faktoring sözleşmesinin 21.maddesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkili kılındığından, davalıların İcra Müdürlüğünün yetkisine itirazlarının reddine karar verilmiştir.
G E R E K Ç E :
Davacı vekilinin, dava dilekçesinde; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında dava tarihi itibariyle 96.855,00 TL borçlu olduklarının tespitine, bu miktarda asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağa %30 faiz işletilmesine, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine talep ettiği, mahkemenin davanın kabulüne karar verdiği, istinaf başvurusunda bulunan davalının da esasen davada kabul edilen 96.855,00 TL asıl alacağa itirazının bulunmadığını istinaf dilekçesinde beyan ettiği, davanın itirazın iptali davası olarak açıldığı, dava dilekçesinde alacağın tahsilinin istenmediği, mahkemenin de kararında taleple bağlı kalarak itirazın iptaline, takibin 96.855,00 TL üzerinden devamına, dava tarihinden itibaren %30 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, kabul edilen kısım üzerinden %20 oranında 19.371,00 TL inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verdiği, icra dosyasında davalının da dahil olduğu, tüm borçluların vekilinin borcun ve fer’ilerinin tamamına itiraz ettiği, istinaf dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi kısmen kabul beyanının bulunmadığı anlaşılmakla, likit olan alacak üzerinden inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 6616,16 TL harçtan, peşin alınan 112,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 6503,18 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 05/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.