Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1817 E. 2018/2008 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1817 Esas
KARAR NO : 2018/2008
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2015/226 E. – 2017/9 K.
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, 21.12.2015 harç tarihli dava dilekçesinde, davalı taraf adına 42 ve 9 sınıflarda tescilli 2008 /31111 no’lu …ibareli markanın kullanmama nedeniyle 9.sınıfta ki emtia yönünden kısmen iptalini talep etmiş, davalı taraf ise markanın KHK kapsamında kullanıldığını, müvekkilinin …ibareli başka marka tescillerinden dolayı dava konusu marka iptal edilse bile davacının bu markayı kendi adına tescil ettirmesi mümkün olmadığından, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, Anayasa Mahkemesi’nin, KHK’nın 14.maddesini iptal etmesi nedeniyle marka iptal kararı verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, 03.02.2017 tarihinde, 556 sayılı KHK’nın 14k.maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş oluşu nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafında, “mahkemenin gerekçesine göre, markanın kullanılmadığının anlaşıldığını, Anayasa Mahkemesi iptal kararının yürürlüğe girmesinden sadece 4 gün sonra 6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiğini, MK’nın 1.maddesi gereği hakimin bu yasa boşluğunu doldurabileceğini, yargılama sırasında, o davada uygulanabilecek bir yasanın iptali durumunda, HGK kararı gereğin hakimin yasa boşluğunu doldurarak yargılamaya devam etmesi gerektiğini, hakkaniyet ve hukuk güvenliği ilkesi gereği de somut olayda SMK’nın uygulanması gerektiğini, iptal edilen KHK’nın 14.maddesi ile SMK’nın 9.maddesi’nin aynı olduğunu, Anayasa 90.maddesi ve KHK’nın 4.maddesi gereği TRIPS anlaşmasının 19.maddesi’nin somut olayda uygulanabileceğini, dolayısıyla davanın konusuz kalmadığını” iddia ile kararın kaldırılmasını, davanın tümden kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dosyada davalının istinafa cevabına rastlanmamıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı olduğu şekilde, “davanın esası hakkında karar verilmesine yer almadığına, yasal nedenlerden dolayı davanın yasal nedeni ortadan kalktığından ücreti vekalet ve yargılama giderlerine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığını” biçiminde hüküm kurulmuş ise de, mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle markanın iptaline ilişkin 14.maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi ve bu iptal kararının, yargılama sırasında 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle, davanın yasal dayanağı ortadan kalkmış olduğundan, “esasa dair karar verilmesine yer olmadığına” değil, “davanın reddine” karar verilmesi ve ispat yükü kendisinde bulunan davalının dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede markayı, pazar payı yaratacak ya da mevcut pazar payını koruyacak ölçüde ve ciddi biçimde kullandığını ispat edememesi nedeniyle dava tarihinde davacının haklı olduğu dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, “davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” biçiminde karar verilmesi doğru görülmemiş ve HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 17.01.2017 tarih ve 2015/226 E., 2017/9 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın reddine,
3-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-AAÜT gereğince, takdiren 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından ilk derece de yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 206,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.265,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmekle, talep halinde peşin yatırılan istinaf karar harcının iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İstinaf yargılama gideri olarak, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 14,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 99,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 01/10/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.