Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1806 E. 2018/1994 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1806 Esas
KARAR NO : 2018/1994
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2017
NUMARASI : 2016/37 E. – 2017/10 K.
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Dava, kullanmama nedeniyle iptal davası olup, davacı taraf, davalı adına tescilli 2007/44078 no’lu “…” ibareli markanın davalı tarafından kullanıldığını iddia ile iptalini istemiş, mahkeme 31.07.2017 tarihinde, Anayasa Mahkemesi’nin 556 sayılı mülga KHK’nın 14.maddesini 14.12.2016’da iptal etmesi ve bu iptal kararının 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak, yürürlüğe girmesi nedeniyle, yasal dayanak ortadan kalktığından “davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yasal nedenlerden dolayı davanın yasal nedeni ortadan kalktığından ücreti vekalet ve yargılama giderlerine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar vermiş ve bu karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla da davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinafında, “müvekkilinin markayı kullandığını, bilirkişi raporunda ve sunulan mütalaa’da markanın kullanıldığının tespit edildiğini, bu nedenle davanın esastan reddi ile avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi gerektiğini” iddia ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevabında ve katılma yoluyla istinafında, “4 günlük yasa boşluğunun, Anayasa’nın 90.maddesi ve TRIPS anlaşmasının 19.maddesi gereği, hakkaniyete uygun biçimde hakim tarafından doldurulması gerektiğini, bilirkişi raporundaki çoğunluk görüşünün markanın kullanıldığının ispatlanamadığı yönünde olduğunu, azınlıktaki tekstilci bilirkişi görüşünün ise Yargıtay karları ve dosya ile uyumlu olmadığını, davalının istinaf başvurusunun kötüniyetli olduğunu” iddia ile davalı tarafın istinaf isteminin reddini, HMK’nın 348.maddesi gereği katılma yoluyla istinaflarının kabulünü, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davalı aleyhine disiplin para cezası uygulanarak yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesini istemiştir.
Davalı vekili davacının istinafına cevaben, davacının süresi içinde istinafa başvurmadığını, Anayasa Mahkemesi kararı gereği, baştan beri davanın esastan reddini talep ettiklerini, kötüniyetli istinaf iddiasının abes olduğunu, bilirkişi raporlarında, marka kullanımının ciddi olduğunun ifade edildiğini, sundukları özel mütalaâda da davanın reddi gerektiğinin belirtildiğini,” savunarak davacının istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı olduğu şekilde, “davanın esası hakkında karar verilmesine yer almadığına, yasal nedenlerden dolayı davanın yasal nedeni ortadan kalktığından ücreti vekalet ve yargılama giderlerine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığını” biçiminde hüküm kurulmuş ise de, mülga 556 sayılı KHK’nın kullanmama nedeniyle markanın iptaline ilişkin 14.maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi ve bu iptal kararının, yargılama sırasında 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle, davanın yasal dayanağı ortadan kalkmış olduğundan, “esasa dair karar verilmesine yer olmadığına” değil, “davanın reddine” karar verilmesi ve yargılama giderlerinin de davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumlarına göre takdiri gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın sair yönler incelenmeksizin bu hususlarda kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Tarafların istinaf istemlerinin yukarıda yazılı şekilde kısmen kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 1-a-6 maddesi gereğince Bakırköy 1.FSHHM’nin istinaf konusu 31.01.2017 tarih ve 2016/37 E., 2017/10 K.sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yukarıda yazılı hususlarda ele alınarak, yeniden karar verilmek üzere kararı veren Bakırköy 1.FSHHM’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE,
3-İstinaf talepleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama gideri olarak, davacı avansından kullanılan 60 TL’nin 30 TL’sini davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2018 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.