Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1790 E. 2019/1475 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1790 Esas
KARAR NO : 2019/1475
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2016
NUMARASI : 2016/321 E. – 2016/625 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 05/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının, davalı bankanın Borsa Şubesinden konut kredisi kullandığını, davalının verilen krediden ” komisyon masraf ücreti ” adı altında kesintiler yaptığını, bu kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iadesi için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazda bulunması üzerine, iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğu belirtilerek, itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; bankaların, konut kredisi kullanan müşterilerinden, süresinden önce kredinin kapatılmasının talep edilmesi halinde, kredi tutarının % 2’si oranını geçmemek kaydıyla erken ödeme ücreti talep edebileceklerini, davalı banka tarafından yapılan söz konusu kesintinin bu kapsamda; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10/B maddesine uygun olduğunu, davalının bu kesintiyi, Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesinin 8.maddesi uyarınca da talep edebileceğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2016 tarihli, 2016/321 Esas – 2016/625 Karar sayılı kararıyla; avacı ve davalı arasında konut kredisi (işyeri kredisi) alınmasına ilişkin sözleşme düzenlendiği, davacının davalı bankadan bu sözleşme uyarınca kredi kullanıldığı, davacı tarafından söz konusu kredinin erken ödendiği, davalı tarafından davacının hesabına erken ödenme nedeni ile 8.450,00TL erken ödeme ücretinin kesildiği, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesinde erken ödeme ücretinin talep edilebileceği belirtilmiş ise de, erken ödemenin ne şekilde yapılacağına ilişkin 9.maddede bir düzenlemenin bulunmadığı (buradaki oranın boş bırakıldığı), düzenlemenin atıf yapılan 4.maddede düzenlendiği, yine taraflar arasında akdedilen bilgi formunun birinci sayfasında sabit faizli kredi başlığı altındaki bölümde ve üçüncü sayfanın ikinci paragrafında %2 olarak kararlaştırıldığı, mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre de taraflar arasında akdedilen sözleşme ve bilgi formları doğrultusunda davalı bankanın %2 oranında erken ödeme komisyon bedeli alabileceği, erken kapatma sebebiyle davalının 4.437,80TL erken ödeme ücreti alabileceği halde, davalıdan 8.450,00TL erken ödeme ücreti aldığı, dolayısıyla davalı tarafından (8.450,00TL-4.437,80TL=) 4.012,20TL’nin fazla tahsil edildiği, bu bakımdan davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın 4.012,20TL yönünden iptali gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 4.012,20 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz uygulanmasına, davalı hakkında hükmedilen alacak bedeli olan 4.012,20 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 802,44 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının TTK’nın 18/2 maddesine göre basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğünün bulunduğu, davacının ödemeyi herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan yaptığı, diğer bankalarca tahsil edilen erken ödeme komisyonuna ilişkin bilgi sorulması gerektiğini, TTK’nın 20.maddede “Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir uygun bir ücret isteyebilir.” hükmü düzenlendiğini, müvekkili bankanın bu maddeye göre ücret isteme hakkı bulunduğunu, davacının tacir olup kullandığı kredi hakkında bilgi sahibi olmadığı ve tahsil edilen erken ödeme komisyonuna ilişkin kendisine bilgi ve belge verilmediği iddiasında bulunamayacağını, alacak likit olmadığından inkar tazminatı talep edilmeyeceğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi Emekli Banka Müdürü … tarafından tanzim olunan 19/11/2014 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 350.000 TL tutarında 30.10.2009 tarihli işyeri kredi sözleşmesi olduğunu, sözeşme öncesi bilgi formu düzenlendiğini, ödeme planının tüketici kredisi ödeme planı başlığı altında düzenlendiğini, ödeme planı ve taksitlerin hesaplanmasında fon + vergi kesintisi kredi sözleşmesinin niteliği dikkate alındığında 350.000 TL tutarındaki kredinin konut finansmanı ile ilgisi olmadığını, işyeri kredisi olduğunun anlaşıldığını, erken ödeme nedeniyle 8.450 TL ücret alındığını, %2 oranında alınmasa gereken erken ödeme ücretinin 4.437,80 TL olduğunu, fazla alınan 4.012,20 TL’ nin davacıya idesi gerektiğini bildirilmiştir. Davalı Banka vekilinin 30/01/2015 tarihli rapora karşı beyan dilekçesinde; “sözleşme öncesi Bilgi Formu ve Konut Finansmanı Sözleşmesi içeriğinde kredinin kapatılması halendi kapama bakiyesi üzerinden %2 erken ödeme ücreti tahsil edileceğinin açıkça yer aldığını, bu kapsamda erken ödeme ücreti tahsil edildiğini, davacının bu masraf bedellerini ödeyeceğini bilerek kredi kullandığını…”, “…Bankaların konut kredisi kullanan müşterilerinden, müşterilerin süresinden önce kredinin kapatılmasını talep etmeleri halinde, kredi tutarının %2’si oranını geçmemek kaydıyla erken ödeme ücreti talep edebileceklerinin yasal düzenlemelerle açıkça belirtildiğini…” beyan ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli davada; mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacının davalı bankanın Borsa Şubesinden 30/12/2009 tarihli iş yeri kredi sözleşmesine dayanılarak kullandırılan 350.000,00 TL tutarında kredi için 28/12/2009 tarihli sabit faiz konut finansmanı kredi sözleşmesi öncesi bilgi formu düzenlendiği, bilgi formu ve kredi sözleşmesinin taraflarca imzalandığı, bilgi formu 1.sayfasında “sabit faizli kredi” başlığı altında erken ödeme komisyonunun %2 oranında alınacağının” yazılı olduğu, sözleşmenin 9.maddesinde “erken ödeme ücretinin alınacağı” belirtilirken oranın boş bırakıldığı, 84 ay vadeli kredinin 12/07/2013 tarihinde 221.890,00 TL erken ödeme ile kapatılması nedeniyle 8.450,00 TL (yaklaşık %4 oranında) ücret alındığı, alınan ücretin zorunlu masraflar kapsamında olmadığı, %2 erken ödeme ücretinin 4.437,80 TL olup 4.012,20 TL fazla alındığının beyan edildiği, davalı banka vekilinin 30/01/2015 tarihli rapora karşı beyan dilekçesinde de %2 erken ödeme ücreti alınacağının yasal düzenlemelerle belirtildiğini ve bilgi formunda bu hususunun yazdığını beyan ettiği anlaşılmakla, istinaf başvurusunda %2 oranında erken ödeme indirimi tahsili yönündeki mahkeme kararının kaldırılarak bankalarca tahsil edilen erken ödeme komisyonuna ilişkin bilgi sorulmasını talep etmesi yerinde görülmemiştir.Davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına ibraz ettiği 12/07/2013 tarihli 8.450,00 TL ödeme makbuzundan, icra takibinin 20/09/2013 tarihinde başlatıldığı, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 1 yıllık süre içerisinde fazla ödediği parayı isteyebileceği, ihtirazi kayıtsız ödemiş olmasının sonuca etkili olmadığı, bilgi formunda oran belli olmakla kabul edilen alacağın likit olup davacı yararına inkar tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 24,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/07/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.