Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1786 E. 2018/1970 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1786 Esas
KARAR NO : 2018/1970
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2016
NUMARASI : 2016/54 2016/749
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı kazada sigortalı …’in yaralandığını, kaza sonrası SGK’nın sigortalısına yaptığı geçici iş göremezlik ödeneğine mahsuben müvekkilince sigortalının kusuru oranında 1.229,96 TL tutarındaki ödemeyi 28/07/2011 tarihinde SGK’ya yaptığını, aynı kazaya ve aynı mağdura yapılan ödemeye ilişkin Düzce iş mahkemesinden alınan karar doğrultusunda davalı tarafından müvekkiline icra emri çıkarıldığını ve karar kesin olduğundan temyiz edilemediğinden müvekkilince mükerrer olarak 3.435,00 TL ödeme yapıldığını, söz konusu ödemenin istirdadı için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 Sayılı Kanunun 64.maddesi ile 5521 Sayılı Kanunun 7.maddesine eklenen ilk fıkrada kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş olması gerektiğini, bunun dava şartı niteliğinde olduğunu, dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, ayrıca Düzce Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın icra dosyasına ödeme sırasında herhangi bir beyanda bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 6552 Sayılı Yasanın 64.maddesi uyarınca 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7.maddesine eklenen fıkrada Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava açılmadan önce SGK’ya müracaat edilmesini nzorunlu olduğunu, kurumca cevap verilmemesi halinde talebin reddedilmiş sayılacağı, kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddi veya reddedilmiş sayılmasının şart olduğu, davacının takibe konu alacak nedeniyle davadan önce davalıya müracaatına dair bir delil sunulmadığı gerekçeleriyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; alacaklarının 6552 Sayılı Kanunun 38.maddesine dayanmadığını, nitekim kararda da müvekkilinin alacağının herhangi bir ilama dayanmadığını, bu nedenle gerekçede 64.maddenin dayanak yapıldığını, oysa 64.maddede 5521 sayılı Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer Sosyal Güvenlik Mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklar denildiğini, oysa alacağın bunlardan kaynaklanmadığını, davanın İİK’nun 72.maddesi uyarınca istirdat talebi olduğunu bildirmiştir.
Davacı tarafından İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 20/10/2015 tarihinde toplam 3.593,39 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak kuruma sigortalı …..’e yapılan ödemeler nedeniyle davacı şirketten mükerrer olarak tahsil edilen (Düzce …İcra … E) tutarın iadesinin gösterildiği, davalı tarafından ise söz konusu alacağın yargı kararına dayanan bir alacak olduğunu, 5521 Sayılı Kanunun 7.maddesinin 3.fıkrası gereğince dava açılmadan önce kuruma müracaat edilmesi gerektiğini, ayrıca 2918 Sayılı Kanunun Değişik 98.maddesi uyarınca trafik kazaları sebebiyle hastaneler tarafından sağlanan sağlık hizmetleri bedellerinin sosyal güvenlik kurumunca karşılanacağını bildirerek itiraz etmiştir.
Düzce İş Mahkemesi’nin 2010/421 Esas, 2011/456 Karar sayılı ilamıyla davacı SGK’nın sigorta şirketi ve diğer kişiler aleyhine açtığı rücuen alacak davasının kısmen kabulüne, 17/11/2011 tarihinde kesin olarak karar verildiği, davacı tarafından 15/04/2015 tarihinde Düzce …İcra Müdürlüğü dosyasına 3.545,00 TL’nin SGK alacağı olarak ödendiği görülmüştür.
Davalının delil listesi ekinde sunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 08/03/2016 tarihli yazısında; davacı şirketin fazladan 1.092,65 TL parasının bulunduğunun belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, mükerrer ödendiği iddia edilen tutarın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Daire önüne gelen uyuşmazlık davanın, dava şartı yokluğundan reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığına yöneliktir. 6552 Sayılı Kanunun 64.maddesi uyarınca 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununa eklenen 7/2 maddesi uyarınca 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce SGK’ya başvurulması zorunluluğu getirilmiştir. Bu hususlarda dava açılabilmesi için başvurunun reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması gerekir. Bu hususun bir dava şartı olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki somut olaydaki uyuşmazlık 5510 Sayılı Kanundan kaynaklanmadığı gibi diğer sosyal güvenlik mevzuatı ile de ilgili değildir. Somut olayda irdelenecek husus davacı tarafın sigortalısı Serkan Maradit’in yaralandığı trafik kazası nedeniyle davalı kuruma yaptığı ödemenin mükerrer olup olmadığı, bir başka deyişle davalı kurumun bu nedenle sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktasındadır. Dolayısıyla eldeki davada yazılı şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/11/2016 tarih, 2016/54 esas, 2016/749 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 24,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 109,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.27/09/2018