Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1783 E. 2019/1533 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1783 Esas
KARAR NO : 2019/1533
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2016
NUMARASI : 2015/381 E. – 2016/459 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 11/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacıya kasko sigortası ile sigortalı …plakalı aracın seyir halindeyken sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu yol kenarında bulunan su hendeğine girerek hasarlandığını, meydana gelen olay sonrasında davacının aracında oluşan ve sigorta şirketi tarafından hazırlattırılan ekspertiz raporunda 38.064,68TL olarak tespit edilen zararın sigorta poliçesi uyarınca tazmin edilmesi istemiyle davalı sigorta şirketine 26/01/2015 tarihinde başvurduğunu, davalı tarafından 30/03/2015 tarihinde kendisine verilen olumsuz yanıtla bu istemi reddettiğini belirterek araçta oluşan 38.064,68 TL zarar bedelinin ihbar tarihi olan 26/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve vermiş olduğu diğer beyanları ile talebinin, davalı aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, hasarın ihbar edilenden farklı şekilde oluştuğunu, aracın başka yerde hasarlanmış olması nedeniyle meydana gelen zararın teminat dışı olduğunu, kazanın yeri ve aracın üzerindeki hasar arasındaki uyumsuzluk nedeniyle davalının saha uzmanları tarafından yapılan olay yeri araştırmasında çekilen fotoğraflar ile birlikte davacının kaza sonrası olay yerinde çekildiği beyan edilen fotoğrafların hasar uzmanı tarafından incelendiğini, kazanın iddia edildiği gibi gerçekleşmediği, aracın olay yerine sonradan götürüldüğü araç üzerindeki parçaların daha önceden hasarlı olduğunun tespit edildiği, eğer kaza davacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmiş olsa idi aracın sağ yanından bulunan ön ve arka lastiklerin taş yükseltiye çıkması sırasında mutlaka yükselti taşları üzerinde yanal sürtünmesinden oluşacak siyah lastik izlerinin olması gerektiğini ancak yükselti taşlarında da görülmesi gereken siyah lastik izlerinin bulunamadığını, kazanın davacının iddia ettiği şekilde ve yerde gerçekleşmemiş olması ve aracın kazanın olağan akışı sırasında kendi imkanı ile çıkmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaza ile arasında illiyet bağı bulunmayan zararlardan davalı şirketin sorumlu olmadığını, Medeni Kanun’un 3. Maddesi uyarınca iyi niyet kuralına aykırı taleplerin reddini talep ettiklerini, hava yastığı beyninin değişiminin davacının keyfiyeti sonucu gerçekleştiğini, davacının keyfi seçimlerinden davalının sorumlu olamayacağını, davacının sigortalı aracının 10/04/2015 tarihinde sattığını, bu nedenle sovtaj değerinin rayiç bedelden düşülmesi gerektiğini belirterek öncelikle yetki itirazında bulunduklarını ve araç üzerindeki parçaların daha önceden hasarlı olmuş olması nedeniyle kaza ile arasında illiyet bağı bulunmadığından taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2016 tarihli 2015/381 Esas – 2016/459 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporu, kaza sonrası olay yerinde çekilen fotoğraflar, ekspertiz raporu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacının … plaka sayılı aracı ile seyir halindeki sürücünün kontrolünü kaybetmesi sonucu yol kenarında bulunan su hendeğine girerek hasarlandığı, davalı sigorta şirketine söz konusu aracın kasko sigortası olduğu, her ne kadar davalı tarafça hasarın meydana gelen kaza ile uyumsuz olduğu iddia edilmiş ise de, gerek olay sonrası kaza mahalinde çekilen fotoğraflar, gerekse Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve resmi belge konumunda olan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı dikkate alındığında, söz konusu hasarın davacının belirttiği şekilde meydana geldiği, davalının hasarın kaza ile uyumsuz olduğu yönündeki iddialarının bu bağlamda soyut iddiadan öteye geçemediği, davacıya ait araçta oluşan toplam hasar bedelinin 38.064,68TL olduğu, ancak aracın pert total sayılması sebebi ile piyasa rayiç değerinin tespitinin gerektiği, aracın piyasa rayiç değerinin 30.000TL olduğu, aracın sovtaj değerinin 10.000TL olduğu, dolayısıyla davacıya ait araçta, aracın davacıda kaldığı hususu da dikkate alınarak, rayiç bedeli olan 30.000TLden sovtaj değeri olan 10.000TLnin düşülmesi sonrasında, davacının talep edebileceği tazminat miktarının 20.000TL olduğu gerekçesiyle, davacının davasının 20.000TLlik kısmı kabulüne ve bu tazminat bedelinin davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kalan kısım yönünden ise de davanın reddine karar vermiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; 08/05/2015 tarihli cevap dilekçesindeki iddialarını tekrarla; araçta meydana gelen hasarların, kazanın davacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmediğini gösterdiğini, müvekkilinin önceden oluşmuş kaza ile illiyet bağının bulunmadığı hasarlardan sorumlu tutulamayacağını, bilirkişi raporunda hasar ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna itiraz ederek dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesi talep edilmişse de mahkemenin esas hakkında karar verildiğini, gerek cevap dilekçesinde gerekse diğer beyanlarında belirttikleri gibi müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan inceleme neticesinde kazanın iddia edildiği gibi gerçekleşmediği, aracın olay yerine sonradan götürüldüğünün tespit edildiğini, bu hususta hazırlanmış teknik değerlendirme raporunun dosyaya sunulduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.İlk derece mahkemesince görevlendirilen bilirkişi İTÜ Makine Fakültesi Doç Dr … tarafından tanzim olunan 27/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda; maddi hasarlı trafik kazasının 25/10/2015 günü saat 06:15 sıralarında sürücü …’nın sevk ve idaresindeki …. plaka numaralı otomobil ile 100.yıl caddesini takiben Otogar Edirne istikametinde seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki su kanalını aşıp, istinat duvarına çıkması neticesinin vuku bulduğunu, kaza neticesinde taşıtın ağırlıklı olarak ön ve sağ kısımlarında hasar oluştuğunu, ön tampon ve elemanları, motor taşıyıcı elemanları, motor karteri, şanzımanı, soğutma sistemi elemanları, pasif güvenlik sistemi elemanları, ön far ve sis farları ile aksesuarları,ön panel ve panjuru, lastik ve jantları, çamurluk elemanları tahrip olan taşıtın onarım bedelinin ekonomik açıdan makul olmayan seviyeye ulaştığını, eksper raporunda belirtilen KDV hariç 38.064,68TL tutarın piyasa rayiçlerinde olduğu ve kabulü gerektiğini, dolayısı ile taşıtın pert edilmesi gerektiğini, kaza tarihindeki TSB’nin MTV’ne esas listesindeki, Volkswagen marka, Golf 1.6 FSI Comfortline 115 4K Tiptronic tip, 2006 model taşıt değerinin: 31.790TL olarak tespit edilmiş bulunduğunu, 156.327km’deki … plaka numaralı otomobilin ikinci el piyasa değerinin, bulunduğu segment, kat ettiği mesafe, piyasadaki rağbet oranı, kullanım şekli de dikkate alınarak, 30.000TL olduğunu, taşıtın hasarlı halde sovtaj değerinin hasar gören parçaların nitelik ve nicelikleri dikkate alınarak 10.000,00TL olarak ortaya çıkacağını, hasarlı otomobilin taşıt malikinde kalması halinde tazminat bedelinin 20.000TL olacağını, diğer halde sigorta şirketinin 30.000TLsinin tümünden sorumlu olduğunu belirtmiştir.Davalı vekili tarafından dosyaya emekli Motor ve Trafik Öğretmeni Otomotiv Servis Müdürü İsmet Karaman tarafından dosyaya sunulan 08/03/2015 tarihli teknik raporda, olay yeri, kaza sonrası aracın fotoğrafları ve araç üzerindeki parçaların fotoğraflarının sunulduğu, karşılaştırma yapılarak olayın ilgilinin beyan ettiği şekilde ve olay yerinde gerçekleşmediği, aracın buraya kazanın olağan akışı sırasında kendi imkanı ile çıkmadığı/oturtulduğu, araç üz erindeki parçalarında kazı sırasında hasarlanmayıp, öncesinde hasarlı olarak takıldığı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin aracının 25.01.2015 tarihinde hasarlandığını beyanla, kasko sigortası ile sigortalanan aracın hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından ihbar tarihi olan 26.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep ettiği, davalı sigorta şirketinin ise; aracın beyan edildiği şekilden farklı şekilde ve başka yerde hasarlandığını, zararın teminat dışı olduğunu, kaza yeri ve araç üzerindeki hasar arasında uyumsuzluk olduğunu beyan ettiği, bu yönde somutlaştırdığı uyumsuzlukları cevap dilekçesi ve rapora itiraz dilekçesinde beyan ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından olay mahallinde ve araç üzerinde keşif yapılmaksızın dosyanın 30.05.2016 tarihli ara kararı ile hasar bedelinin hesaplanması yönünden, bilirkişiye tevdii edilerek rapor alındığı, davalının rapora itirazı ve sunulan teknik görüşe rağmen ek rapor yada yeniden rapor almak suretiyle davalı vekilinin kaza yeri ve araç üzerindeki uyumsuzluklara ilişkin itirazları karşılanmadan karar verildiği, kararın gerekçesinde, “gerek kaza mahallinde çekilen fotoğraflar, gerekse Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve resmi belge konumunda olan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tutanağı” dikkate alındığında hasarın davacı tarafın beyan ettiği şekilde meydana geldiği sonucuna varılmışsa da; tek taraflı kaza tutanağının aracın konumu ve davacı anlatımına göre tutulmuş olduğu, teknik yönden aksinin ispatı için davalı tarafa imkan tanınarak yeniden işin uzmanı bilirkişilerden, teknik rapordaki tespitleri inceleyerek itirazları giderecek rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden rapor alınarak karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2016 gün ve 2015/381 Esas, 2016/459 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
-Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/07/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.