Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1737 E. 2019/214 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1737 Esas
KARAR NO : 2019/214 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2017
NUMARASI : 2016/188 E., 2017/14 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 04/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ..’in maliki davalı SS. Koru Sigorta Kooperatifinin ise Zorunlu Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında sigortacısı konumunda bulunduğu … plakalı aracın, 12/12/2013 tarihinde davalı …ın kullanmakta olduğu müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi kapsamında … plaka sayılı araca Esenyurt mevkinde % 100 kusurlu olarak çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, olay sonrası eksper tarafından hazırlanan raporda kazaya karışan … plakalı aracın % 100 kusurlu olması üzerine hasar miktarı olarak tespit edilmiş 15.212,00 TL hasar tazminatının sigortalıya ödenerek sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalıların söz konusu hasar bedelini ödemekten sorumlu olduklarının ve davalılar hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …Esas nolu icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalıların itirazı üzerine takip durduğundan , öncelikle borçlu şirketin Büyükçekmece İcra dairelerine yapılan söz konusu yetki itirazlarının kaldırılmasına, söz konusu icra takibine konu alacağın aslı ve ferilerine ilişkin olarak muteriz borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir . Davalı ..’ın duruşmadaki beyanında ; olay tarihinde kazaya neden aracı kendisinin kullandığını, trafik sigortasının olduğunu, parayı trafik sigortasının ödemesi gerektiğini, karşı tarafın istediği masrafın poliçe limitinde olduğunu, kendi sigorta tarafından ödenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/01/2017 tarihli 2016/188 Esas 2017/14 Karar sayılı kararıyla; “yapılan bilirkişi incelemesi ile davalı sürücü …’ın kazanın oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı sigortalısına atfı kabil kusurun bulunmadığının tespit edildiği, davacı sigorta şirketi tarafından 15/04/2014 tarihinde hasar bedelinin sigortalısına ödediği ve ödenen miktarın kusurlulardan rücuen tazminin gerektiği ve yapılan bilirkişi incelemesi ile işlemiş faiz miktarının 892,72 TL olduğu” gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin itirazın iptaline, takibin 15.212,00-TL asıl alacak 892,72-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine karar verilmiştir. Davalılar … ve … vekilinin istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda tarafların kusur durumunun eksik incelemeyle tespit edildiğini, yerlerin kaygan olmasının müvekkilinin lehine değerlendirilmediğini, tüm fatura ve işçilik ücretlerinin tamamından müvekkilinin sorumlu tutulmasının haklı olmadığını, olayın oluş şekli, zeminin ve araçların durumunu dikkate almadıklarını, bilirkişi raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediğini, itiraz dilekçelerinin süresinden sonra ibraz edildiği gerekçesiyle yeniden rapor alınması taleplerinin reddine karar verildiğini, bilirkişinin görevlerini aşarak hukuki nitelendirme yaptığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Davacı şirketin dava dışı … plakalı aracın kasko sigortacısı olduğu, 12/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle ödenen 15.212,00 TL’nin tahsili talebiyle, davalılar sürücü …, işleten … ve aracın ZMMS sigortacısı davalı S.S. Koru Sigorta Kooperatifi aleyhine icra takibi başlattığı, icra takibine itiraz edilmesi üzerine dairemiz önüne getirilen itirazın iptali davasını açtığı, mahkemenin yargılama sırasında aldığı kusur raporunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptaline, takibin 15.212,00 TL asıl alacak ve 892,72 TL işlemiş faiz üzerinden devamına asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, inkar tazminatı talebinin reddine karar verdiği görülmüştür. Davalılardan … ve … vekilinin karara karşı istinaf talebinde bulunduğu, bilirkişi raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediği, kusur tespitine itirazlarının ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmediği gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini talep ettiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından alınan 01/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda ; … plaka sayılı kamyonet sürücüsü davalı …’ ın “kamyoneti ile seyri esnasında,hava ve yol durumunu yeterince dikkate almayarak ve aracının teknik yapısına uygun olarak yaklaştığı kavşak noktası öncesinde aracının hızını zamanında uygun hadde düşürmeyerek dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığı sırada yola ve yolun fiziki yapısı ile kaplamanın kaygan oluşuna karşı yeterince müteyakkız davranmayarak, trafik kuralları gereğince yolun istikametine en soluna yanaşarak duran ve yolun uygun duruma gelerek geçiş yapmak üzere durmakta olan davacı tarafından sigortalanan otomobile aracını kaplama üzerinde kaymasına ve kontrolünden çıkmasına neden olarak çarpmasıyla gerçekleşen ” olayın oluşumunda % 100 (yüzde yüz) oranında asli tam kusurlu olduğunu, davacı tarafından sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ in bu olayın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, beyan ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından bilirkişi raporunun davalılara HMK 281.madde gereğince tebliğe çıkarıldığı, davalı …’ın birlikte oturduğu annesi …’ye 08/11/2016 tarihinde, …’in birlikte oturduğu ablası …’e 08/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz etmedikleri, vekillerinin 05/12/2018 tarihli duruşmada vekalet ibrazı ile beyanda bulunmak üzere süre istediği, mahkemenin reddettiği, tahkikata ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verdiği görülmüştür. Bilirkişi raporunun davalılara HMK 281/1 maddesindeki meşruhatı içerir şekilde ve usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere, davalıların iki haftalık hak düşürücü süre içerisinde itiraz etmemeleri nedeniyle, raporun onlar yönünden kesinleştiği ve rapora itiraz hakkını yitirdikleri, ilk derece mahkemesinin yasal düzenlemeyi dikkate alarak itiraz için yeni süre vermeyerek, alınan rapordaki kusur oranına itibar etmek suretiyle karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kaldı ki alınan bilirkişi raporundaki kusur tespitinin de tarafların imzasını içeren kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu kanaatiyle, bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 1.100,12 TL harçtan peşin alınan 275,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 825,09 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 04/02/2019