Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1734 E. 2018/1251 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1734 Esas
KARAR NO : 2018/1251
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU(KAPATILAN) 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2017
NUMARASI : 2014/62 E. – 2017/19 K.
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “davalının 2012/06295 sayılı tabanca tasarımı belgesinin yenilik ve ayırd edicilik koşullarını taşımadığını, ayrıca tasarımın bizzat davalı tarafından uzun yıllar önce kamuya sunulduğunu, 2010 yılındaki bu kamuya sunmanın noter tasdikli görüntülerinin ve video kayıtlarının bulunduğunu, davalının uzun yıllardan beri var olan ürünleri kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini” iddia ile 2012/06295 sayılı tasarımın hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “müvekkilinin tasarımının tescil koşullarını taşıdığını, müvekkilinin OHIM nezdinde de tescilli olan tasarımını birtakım değişikliklerle tescil ettirdiğini, bu tasarımın yeni ve ayırd edici olduğunu” savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme 14.02.2017 tarihinde, dava konusu tasarımın daha önce davalı tarafından tescil ettirilen 2012/01491 ve 04.07.2010’da OHİM’de tescil ettirilen 001691262-0001 no’lu tasarımlar ile ayırd edilemeyecek kadar benzer olduğu, dava konusu tasarımın yeni ve ayırd edici olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 2012/06295 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar vermiştir.
Davalı vekili 28.02.2017 harç tarihli istinaf dilekçesinde, “davacının hakkı kötüye kullandığını, davacı ile müvekkili arasında birçok dava bulunduğunu, daha önce 12 ay olan koruma süresinin, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6769 sayılı yasanın 69/2 maddesi ile 3 yıla çıktığını, bu yöndeki itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, dava konusu tasarımlarda seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunun, bu hususunda dikkate alınmadığını, müvekkilinin tasarımını birtakım değişikliklerle tescil ettirdiği için tasarımcıya pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğini” iddia ile incelemenin duruşmalı yapılarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevaben, “Zoraki M906 no’lu ürünün bizzat davalı tarafından web sitesinde youtube kanallarında yayınlandığını, tanıtımının yapıldığını, tasarımın başvurudan 3 yıl önce kamuya sunulduğunu, tasarımın davalı tarafından Türkiye’de 2012/01291 no’lu tescil belgesiyle ve OHİM nezdinde 00169162-0001 no’lu tasarımla tescil edilmiş olduğunu, davalının tasarımın yeniliğini bizzat kendisinin ortadan kaldırdığını, 6769 sayılı kanun hükmünün geçmişe etkili biçimde uygulanamayacağını” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Dosyada bulunan 12.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda davalının 2012/01491 sayılı tasarım ile OHİM’deki 00169/262-0001 sayılı tasarımın tescili karşısında dava konusu 2012/06295 sayılı tasarımın yenilik ve ayırd edicilik koşulunu taşımadığı, davalının 04.07.2010 tarihinde gerçekleştirdiği tescilin ardından 12 aylık sürede Türkiye’de tescil gerçekleştirmediğini, tasarımın hükümsüzlüğü gerektiği” görüşü açıklanmıştır.
Her ne kadar davalı vekili, yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, dosyada bulunan OHİM belgesi karşısında davalının dava konusu tasarımının, 2010 yılında OHİM nezdinde bizzat davalı tarafından tescil ettirildiği, bu tasarımın 2012 yılında TPE nezdinde gene davacı tarafından tescil ettirilmiş olduğu, dolayısıyla dava konusu tasarımın yeniliğinin, bizzat davalı tarafından yok edildiği, böylece ilk derece mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu, tasarım sahiplerinin kendilerinin yapacakları açıklamalar ve sunumlar için görülen 12 aylık hoşgörü süresinin 6769 sayılı SMK ile 3 yıla çıktığı ve somut davada bu sürenin uygulanması gerektiğine dair istemin yerinde olmadığı, yasaların geriye yürümeyeceği, bu yönde bir açık hükmün de bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 24/05/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.