Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1727 E. 2018/1252 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1727 Esas
KARAR NO : 2018/1252
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2016
NUMARASI : 2015/154 E. – 2016/257 K.
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin 29.sınıfta zeytin emtiası için 184253 no’lu marka tescilinin bulunduğunu, davalının ise 2013/20074 no’lu … damlası + şekil markasının 29.sınıfta tescil ettirdiğini, benzerlik ve karıştırma ihtimali bulunduğunu” iddia ile markanın sicil kaydına tedbir konularak davalı markasının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “markalar arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin markasının şekil unsuru ile birlikte tescil edildiğini, bu markanın davacı markasından görsel ve işitsel olarak farklı olduğunu, karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, 29.sınıfta… ibaresini taşıyan çok sayıda marka tescili bulunduğunu, müvekkilinin markasının tasarım ürünü olduğunu ve grafik tasarım değerine sahip bulunduğunu ve tescil başvurularının iyiniyetli olduğunu” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme karıştırma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle 15.12.2016 tarihinde davanın reddine karar vermiştir.
Bu red kararına karşı davacı vekili istinafında, “mahkemenin ayrık görüş içeren raporu hükme esas aldığını, davalı markasının zeytin ve zeytinyağı emtiası için bir özgünlüğünün bulunmadığı, markaların tertip tarzındaki farklılıkların karıştırma ihtimalini ortadan kaldırdığını, müvekkilinin … markasının, davalı markasında aynen yer aldığını, benzer davalarda karıştırma ihtimalinin sabit görüldüğünü, bilirkişilerce düzenlenen çoğunluk raporunda da karıştırma ihtamilinin tespit edildiğini,” iddia ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevaben, “ön inceleme duruşmasında davacının davasını daralttığını, buna muvafakatleri olmadığını, karıştırma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin markasının özgün bir tasarım ve iyiniyetli bir başvuru olduğunu, davacının kötüniyetli hareket ettiğini” iddia ile davacının, müvekkilinin markanın 29.sınıfta tamamı yönünden hükümsüzlük talep ettiğinin tespiti için karşı istinaf istemlerinin kabulünü, davacının istinaf isteminin ve 29.sınıfın tamamı yönünden davanın reddini istemiştir.
13.10.2016 tarih ve 2 imzalı bilirkişi raporunda, “markaların işaretsel anlamında benzer olduğu, sınıfsal açıdan zeytin emtiası açısından ayniyet, zeytin ezmesi emtiası açısından benzerlik bulunduğu bu iki emtia bakımından hükümsüzlük şartlarının oluştuğu” bildirilmiştir.
Tek imzalı ayrık raporda ise “markaların benzer olmadığı ve hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı” ifade edilmiştir.
Davacının 184523 no’lu … ibareli markası 1997 yılında 29.sınıftaki zeytin emtiası için davalıya ait olup, hükümsüzlüğü istenilen 2013/20074 no’lu ve “…damlası + şekil” marka ise 2013 yılında zeytin ve zeytin ezmesi emtiası dahil olmak üzere 29.sınıftaki çeşitli gıda maddeleri için tescillidir..
28.06.2016 tarihli ön inceleme duruşması zaptına göre mahkemece uyuşmazlık konusunun, “davalı adına tescilli 2013/20074 sayılı 29.sınıfta tescilli…damlası + şekil ibareli markanın zeytin ve zeytin ezmeleri emtiaları yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1.maddesi gereğince, kısmen hükümsüzlüğüne kara verilmesi talebi” biçiminde tespit edildiği ve her iki taraf vekilinin duruşma zaptını imzaladığı, ancak davalı vekilinin 18.07.2016 havale tarihli dilekçe ile davacının hükümsüzlük talebinin, 29.sınıfın tamamını kapsadığı ve ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın tespitinin hatalı olduğunu beyanla itiraz ettiği,
Davacının bu itirazının, 18.07.2016 tarihli duruşmada mahkemece, “davacının ön inceleme duruşmasından önce talebini daralttığı ve bu daralma her ne kadar davalı vekilinin muvaffakatine bağlı değil ise de, ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin bu hususa itiraz etmemiş olması sebebiyle davadaki uyuşmazlık konusunun, kısmi hükümsüzlük çerçevesinde daraltma doğrultusunda tespit edildiği” gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili, davacının 29.sınıfın tamamı için hükümsüzlük talebinde bulunduğunun ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunun yanlış tespit edildiğini, iddia ile davanın, 29.sınıfın tamamı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş ise de, davalı vekilinin de katıldığı ve zaptını imzaladığı 28.06.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlık konusunun “davalı adına tescilli 2013/20074 sayılı 29.sınıfta tescilli … +şekil ibareli markanın zeytin ve zeytin ezmeleri emtiası yönünden 556 sayılı KHK 8/1 maddesi uyarınca belirlendiği, bu tespitin davalı vekili tarafından da benimsenerek imzalandığı, 6100 sayılı HMK’nun 140/3 maddesi gereğince tahkikatın ön inceleme duruşmasında, taraf vekillerince de imzalanan tutanak esas alınmak suretiyle yürütüleceği, dolayısıyla mahkemenin de buna göre bir değerlendirme yapmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinafına gelince; Dava, marka hükümsüzlüğü davası olup, davacı vekili davalı adına tescilli 2013/20074 numaralı “… damlası + şekil” marksının zeytin ve zeytin ezmesi emtiası yönünden hükümsüzlüğünü talep etmiş, mahkeme davanın reddine karar vermiştir.
Davacının 184253 numaralı …ibareli markası 29.sınıfta zeytin emtiası için 30.11.1998 tarihinde tescil edilmiştir.. Davalı adına tescilli olan ve hükümsüzlüğü istenen 2013/20074 numaralı “…damlası + şekil” markası ise zeytin ve zeytin ezmeleri emtiası dahil olmak üzere 29.sınıftaki bir kısım gıda maddeleri için 05.03.2013 tarihinde tescil edilmiştir.. Davacınını markası … ibaresinden oluşmaktadır. Sözcük tescil kapsamındaki zeytin ürünü bakımından tanımlayıcı veya nitelik belirtici olmayıp tasviri olmadığı gibi zaten markanın tescil tarihinin eskiliği nedeniyle de piyasa da belli bir ayırt edicilik kazandığı da açıktır. Davalı markasında davacının … markası belirsiz bir şekil ve “…I” sözcüğü eklenerek… damlası şeklinde tescil edilmiştir. …. tanımlayıcı olup… ile irtibatlı anlam ifade ettiğinden davalı markasının baskın unsuru … ibaresidir. başkasına ait markaların ilave eklerle tescili veya kullanımları, ancak karıştırma riskini ortadan kaldıracak şekilde markanın kompozisyon içinde erimesiyle mümkündür. Her iki markanın ayırt edici unsuru … olduğundan ve davalı markası kapsamında zeytin , zeytin ezmeleri ürünleri de bulunduğundan bu ürünler bakımından tüketici davalı markasıyla karşılaştığında daha önce piyasada bildiği davacı markasını bütün unsurlarıyla değil baskın … unsuruyla hatırlayacağından bu unsurdan oluşan davalı markasını davacı markasının yeni bir versiyonu veya serisi olarak düşüneceğinden markaların orijinini karıştırma riski bulunmakla bu talep bakımnıdan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir, kararın bu nedenle kaldırılmasına ve davanın kabulüne davalı adına tescilli 2013/20074 no’lu … damlası + şekil” markasının zeytin ve zeytin ezmesi emtiası yönünden hükümsüzlüğüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekili’nin istinaf isteminin kabulü ile İstanbul (Kapatılan) 3.FSHHM’nin 15.12.2016 tarih ve 2015/154 E., 2016/257 K.sayılı istinafa konu kararın HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davalı adına tescilli2013/20074 no’lu “… damlası + şekil” markasının zeytin ve zeytin ezmesi emtiası yönünden hükümsüzlüğüne bu emtianın tescil kapsamından çıkarılmasına,
3-İlk derece yargılaması için harç ve yargılama giderleri;
-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdiren 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı tarafça yapılan masraflar 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 267,00 TL tebligat, müzekkere ve posta ücreti olmak üzere 2.122,40 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4- İstinaf yargılaması için harç ve yargılama giderleri;
-Davacı tarafın istinaf talebi kabul edildiğinden peşin yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davalı tarafın istinaf talebi yerinde görülmediğinden, alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 62 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 147,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-Karar kesinleştiğinde, artan gider avanslarının talepleri halinde davacı ve davalı taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 24/05/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.