Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1719 E. 2019/1032 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1719 Esas
KARAR NO : 2019/1032
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2016
NUMARASI : 2016/188 2016/1059
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkiline ait römork model kapalı kasa aracın davalı tarafından kasko sigorta poliçesinin düzenlendiğini, 23/08/2015 tarihinde meydana gelen iş kazasında damperli kasanın damperi kaldırdığı esnasında damper pistonunun kırılması nedeniyle araçta ve sigortalı römork bölümünde büyük çapta maddi hasar oluştuğunu, müvekkilinin tamiratı yapan firmaya 16.343,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalının hasarın teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapmadığını belirterek 16.343,00 TL’nin 20/10/2015 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, söz konusu hasarın teminat dışında kaldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; 23/08/2015 tarihinde meydana gelen kazada pistonun kırılması sonrası meydana gelen hasar tutarının 11.198,20 TL olduğu, römorkta meydana gelen bu hasarın teminat kapsamında olduğu, ancak piston ile piston yağı ve piston alt ayakları için yapılan hasar bedellerinin teminat dışında olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 10.248,20 TL alacağın 20/10/2015 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; kasko poliçesinin 1/A-b maddesinde de belirtildiği üzere aracın bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların teminat kapsamına dahil edildiğini, römorkun şaseye çarpması sonucu römorkta büyük çapta maddi hasar oluştuğunu, dolayısıyla meydana gelen hasarın tamamının teminat kapsamında olduğunu, mahkemenin pistona ilişkin zarar taleplerini teminat dışında tutarak talebin kısmen reddine karar vermesinin doğru olmadığını bildirmiştir. Dava dışı …Ltd. Şti’nce davacıya 20/10/2015 tarihli, 16.343,00 TL’lik fatura düzenlendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; uyuşmazlığın hasarın pistonun bükülmesi sonucu damperin şase üzerine düşmesiyle meydana geldiği ve bu hasarın teminat dışı olduğu hususu ileri sürülerek ödenmemesinden kaynaklandığı, kasko sigortası genel şartlarının A.1.b maddesindeki yine A.5 maddesindeki ve A.5.8maddesindeki düzenlemeler gözetildiğinde, gerek hareket gerek durma halindeyken sigortanın veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketl ibir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların teminat kapsamında olduğu, sigortalı römorkun pistonunda meydana gelen kırılma dış etken olmaksızın meydana geldiğinden teminat dışında olduğu, ancak pistonun dış etken olmaksızın kırılması sonucu sigortalı römorkta meydana gelen diğer hasarların ise kasko poliçesi teminatı dahilinde olduğu, Yargıtay 17 HD’nin 2014/10776 Esas, 2014/9993 Karar sayılı ilamının da bu yönde olduğu, buna göre 11.198,20 TL KDV dahil hasarın teminat kapsamında bulunduğu, piston kolunun kırılması nedeniyle meydana gelen KDV hariç 4.360,00 TL’nin de teminat dışında olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı vekili, zararın teminat kapsamında kaldığını bildirerek ek rapor alınması yolunda beyanda bulunmuş, davalı vekili ise bilirkişilerin piston hasarının istenemeyeceğini belirttikleri halde davacının sunduğu onarım faturasında piston yağı ve piston alt ayakları için 700,00 TL ve 250,00 TL bedel bulunduğu, bu iki hasarın ise hasar bedelinden düşülmediği, bu konuda ek rapor alınmasını istediği görülmüştür. Davalı vekili, ayrıca 27/10/2016 tarihli celsede; 700,00 ve 250,00 TL’lik iki kalemin hasar bedelinden düşülmesinin davacı tarafından kabul edilirse raporun diğer yönlerine itiraz etmeyeceklerini belirttiği, davacı vekilinin ise davalı vekilinin talebini kabul ettiğini, belirtilen miktar düşüldükten sonra alacağın tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı olarak kaza sonucu meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davacının davası kısmen kabul edilmiş olup istinaf reddedilen kısma yöneliktir. Somut olayda sigortalı römorku kaldıran pistonun dışarıdan harici bir etki olmaksızın kırıldığı, bu nedenle meydana gelen zararın tazmininden piston bedelinin ve işçiliğinin poliçe teminatı dışında kaldığı, Yargıtay 17.HD’nin 2014/10776 Esas – 2014/9993 Karar sayılı ilamı da bu yönde olup davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/05/2019