Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1717 E. 2019/218 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1717 Esas
KARAR NO : 2019/218 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2016/152 E., 2016/1063 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin aracını 31/12/2011 tarihinde satın aldıktan sonra 15/10/2014 tarihinde garanti kapsamında iken arızalandığını, davalılardan …’ın yetkili servisi tarafından araçta yağ eksiltme probleminin tespitinin yapıldığını, 11/12/2014 tarihinde aynı problem nedeniyle tekrar aynı servise gidildiğini, aracın motoru dahil birçok parçasının değiştirildiğini, buna bağlı olarak şasi numarasının da değiştirildiğini, son olarak 18/05/2015 tarihinde aynı problem nedeniyle servise gittiğini ve hava emiş kampanası adı altında birden fazla parçasının değiştirildiğini, bunun üzerine davalı taraflara 18/11/2015 tarihinde ihtarname gönderilerek durumun bildirildiğini, aracın değiştirilmesini veya bedel iadesinin talep edildiğini, fakat davalılardan hiçbirinin herhangi bir girişimde bulunmadığını, davacının aracının tüm bakımlarını zamanında yaptırmasına rağmen aracın sürekli arızalandığı ve her arızada parça değişikliği yapıldığını, fakat arızların yine tekrarlandığını, aracın bu kadar sık arızalanmasının ondan beklenen faydayı azalttığını ve aracın gereken özellikleri taşımadığının bir göstergesi olduğunu, bu arızaların aracın bir süre kullandıktan sonra ortaya çıktığını, araçta üretim hatası gizli ayıp bulunduğunu, yetkili servislerin aracın arızası ve ayıbını tam teşhis edebilecek ve giderebilecek elemanlar bulundurmak zorunda olduğunu, yetkili servisin aracı deneme yanılma yoluyla tamir etmeye çalıştığını, sürekli tamirata maruz kalan araçta meydana gelen hasar ve değişikliklerin aracın değerini azalttığını, davacının araçtan faydalanmasını engellediğini belirterek aracın yenisi ile değiştirilmesini veya bedel iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu aracın üreticisi ve Türkiye’de pazarlayan ….A.Ş. Olduğunu, aracın diğer davalı …Oto A.Ş.’nden satın alındığını, müvekkilinin sadece servis hizmeti verdiğini bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini ve ayıp iddiası nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, bu yönden davanın reddinin gerektiğini, davacının aracı 2011 yılında satın aldığını ve tacir olduğunu bu nedenle yasa gereği davanın zamanaşımına uğradığını, reddinin gerektiğini, iş emirlerinden görüleceği üzere 11/12/2014 tarihinde araçta yarım motor değişiminin ücretsiz yapıldığını, aracın eksiksiz ve hatasız bir şekilde tamir edilerek davacı yana teslim edildiğini, bu dönemde davacıya ücretsiz araç tahsis edildiğini, bu sebeple tazminat isteyemeceğini, araçta herhangi bir ayıp söz konusu olmadığını, 23/11/2015 tarihli ihtarname cevabında aracın 2015 mayıs ayından bu yana standart iş ve işlemler için çeşitli tarihlerde servise geldiğini, tüm bakım ve onarımların eksiksiz yapıldığını ve süresinde teslim edildiğini, davalı şirketin servis olarak üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ücretsiz onarım hakkını kullanan davacının yasa gereği başkaca bir seçimlik hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. Vekili t cevap dilekçesinde; dava konusu aracın 31/12/2011 tarihinde satıldığını, aracın garantisinin 2 yıl / 60.000 km olduğunu, garanti süresinin 31/12/2013 tarihinde 3 yıl / 100.000 km ücretsiz onarım taahhüdü süresinin 31/12/2014 tarihinde dolduğunu ve bu tarihler arasında ihbar veya dava açılmadığı için zamanaşımına uğradığını, reddinin gerektiğini, aracın ticari nitelikte olması, garanti süresinin dolması, ücretsiz onarım yapılarak aracın teslim edildiği dikkate alındığında davacının aracın misli ile değişimini talebinin haksız olduğunu, aracın kullanıcı el kitabında 1.000 km’de 1 lt yağ eksiltmesi yapabileceği bunn arıza olmadığının belirtildiğini, bu yağın tamamlanmasının kullanıcının sorumluluğunda olduğunu, bu sebeple bunun arıza olarak değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini, motorun yağ kullanımının kullanım tarzına bağlı olarak değişebileceğini, bu yağ tüketiminin normal olduğunu, özellikle dizel motorlu araçlarda yağ eksiltmesinin kaçınılmaz olduğunu, bununla ilgili yapılmış bir çalışma olmadığını, yağ tüketiminin kullanıcıya, çevre şartlarına ve hatta hava filtresinin kirliliğine kadar bir çok etkene bağlı olduğunu, dava konusu aracın yol bilgi ekranında yağ ile ilgili 3 farklı uyarı ekranı bulunduğunu, bunlardan biri yağ değişim zamanı, diğer yağın azaldığını gösteren ikaz, diğer ise düşük yağ basıncı uyarısı olduğunu, bunlarda önemli olanın düşük yağ basıncı uyarısı olduğunu, diğer uyarıların sürücüyü bilgilendirme mesajları olduğunu, arıza olmadığını, söz konusu uyarının büyük arızların oluşmaması için uyarı mahiyetinde olup yağın tamamlanması gerektiğini gösterdiğini, aracın onarımının yapıldıktan sonra sorunun devam ettiğini gösteren herhangi bir tespitin olmadığını, davacının her servis girişinde aracın yağ lambasının yandığını iddia ederek haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, aracın dava tarihi itibariyle 80.000 km fazla yol yaptığı dikkate alındığında kullanımına eksiksiz devam edildiğini, araçtan faydalanmama durumu oluşmadığını, davacının kullanımı ile aracın ekonomik kullanım ömrünü tamamladığının anlaşıldığını, ayrıca kullanım sırasında oluşan hasar ve kullanım değer kaybının hesaplanmasını istediklerini, maldan yararlanmanın söz konusu olmaması nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu aracın satın alındığından bu yana 5 yıla yakın zaman geçtiğini, müvekkili şirkete husmet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, nihai sorumluluğunun …Türkiye olduğunu, kullanıcı el kitabında 1.000 km’de 1 lt yağ tüketiminin normal olduğunun belirtildiği, bunun bir arıza olmadığını, dizel araçlarda bu tip yağ tüketiminin olabileceğini, kullanıma bağlı olduğunu, araçta bir sorun olmadığının aydınlatılması için teknik analiz ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, araç uzun bir süre 80.000 km kullanıldığı için beklenen faydanın elde edildiğini, ürünün yenisi ile değişiminin veya bedel iadesi şartlarının oluşmadığını, aracın bu süre içerisinde trafik kazasına karışmış olması ve kullanıldığı süre bazında değer kaybına uğradığını, bunun da göz önünde bulundulması gerektiğini, aracın eğer yağ yakma sorununun varsa bunun tamit edilebilir nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2016 tarihli 2016/152 Esas 2016/1063 Karar sayılı kararıyla; davalı …Şirketinin servis hizmeti veren firma olduğu, ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi hususlarında doğrudan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesinin diğer davalılar hakkında açılan davada; davacı taraf araçtaki ayıpları 3 ayrı sevis kaydı ile öğrenmiş ve ihtarnamesi ile son ayıbı 18.05.2015 tarihinde öğrendiğini beyan etmiş olmakla, taraflar arasındaki alım satım ilişkisi ticari bir satış olması dikkate alındığında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 23/1 maddesi gereğince ayıp açıkça belli ise iki gün içinde, açık ayıp değil ise kontrol ettirerek 8 gün içerisinde bildirmesi gerektiği, davacı taraf ayıp durumu bilmekte her ne kadar satışı gerçekleştiren firmanın servisine başvuru ihbar olarak kabul edilse dahi son yapılan servis başvurusu itibariyle servis hizmeti alındığı ve akabinde yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği,… Otomotiv Şirketi hakkında husumet yokluğu nedeniyle red kararının hatalı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, 8 günlük ihbar süresine uyulmadığından red kararı yönünden ise davada uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 8 günlük ayıp ihbar süresi değil davalıların verdiği garanti süresi olduğunu, davalı tarafın hiçbirinin yargılama sırasında ihbar süresinin geçirildiği itirazının bulunmadığını, hakim tarafından resen dikkate alınamayacağını, -… ve davalı yetkili servis …Otomotiv’in hile ile araçtaki ayıbı gizlemeye çalıştıklarını, müvekkilini oyaladıklarını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Otomotiv AŞ vekili istinafa cevap dilekçesinde; TTK 23/1 maddesi gereğince 8 gün ayıp ihbar süresi içinde ihbar yapılmadığından davanın reddi kararının yasaya yerleşik Yargıtay İçtihatlarına uygun olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürelerin resen dikkate alınması gerektiğini,
-Aracın 31/12/2011 tarihinde müvekkilinden satın alındığını, araç için verilen 2 yıl/ 60.000 km garanti süresinin 31/12/2013 tarihinde ve 3 yıl/100.000 km ücretsiz onarım süresinin 31/12/2014 tarihinde dolduğunu, davacının istinaf başvuru dilekçesinde garanti süresinden bahsetmişse de sürenin dolduğunu, 5 yıla yakın zaman geçtiğini, istinaf başvurusunun reddi gerektiğini,
-Davacının derhal satıcıya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini,
-Müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini,
-Aracın uzun süre kullanıldığını, araçtan beklenen faydanın elde edildiğini beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
Davalı …r Otomotiv vekili istinafa cevap dilekçesinde; müvekkilinin yetkili servis olması nedeniyle davanın husumetten red kararının doğru olduğunu, davacının basiretli tacir olarak süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava , davacı şirket tarafından 31/12/2011 tarihinde satın alınan aracın, yağ eksiltme problemi nedeniyle sürekli arızalanması, arızanın aracın değerini azaltması ve araçtan faydalanmayı engellenmesi nedeniyle aracın misliyle değiştirilmesi veya bedelinin iadesi talebiyle açılmıştır.Davacı vekili dava değerini 10.000 TL olarak göstermiş, bu miktar üzerinden nispi harcı yatırmış , fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur. Davanın aracın misliyle değiştirilmesi talepli olduğu, aracın değerinin tespit edilebilir olması göz önüne alınarak aracın değeri üzerinden nispi harç yatırılması gerektiği, ancak harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesi tarafından, kamu düzeninden olmakla, taraflarca ileri sürülmese dahi re’sen gözetilmesi gereken harç hususu dikkate alınarak, nispi peşin harç noksanlığının Harçlar Kanunu’nun 30-32. maddeleri gereğince tamamlattırılması, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, harç noksanlığı giderilmeden işin esasının incelenmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan , dairemizce resen gözetilerek, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, aracın değerinin davacı vekiline açıklattırıldıktan ,sonra nispi peşin harç yatırtıldıktan sonra yargılamaya devam olunarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin resen gözetilen hususlar nedeniyle KISMEN KABULÜNE,
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2016 tarihli 2016/152 Esas 2016/1063 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Aracın misliyle değiştirilmesine ilişkin dava açılmakla araç değeri üzerinden nispi harç tamamlatıldıktan sonra yargılamaya devam edilerek, karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinafa geliş aşamasında davacı …tarafından yatırılan 31,40 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 04/02/2019