Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1692 E. 2018/816 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1692 Esas
KARAR NO : 2018/816
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2017
NUMARASI : 2015/158 E. – 2017/13 K.
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkilinin devir yoluyla 16, 20 ve 35.sınıflarda tescilli markanın sahibi olduğunu, ayrıca sektörde … dergisi yayınladığını, davalının ise kötüniyetli olarak 2008 yılında … markasını 16. 41.sınıflarda tescil ettirdiğini, bu markanın, müvekkilinin markası ile ayırd edilemeyecek halde benzer olduğunu, karıştırma ihtimalinin bulunduğunu” iddia ile davalının markasının benzer olduğunun tespitiyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, “2002 yılından beri başka dergiler yanında … dergisini de yayınladıklarını, 2005 yılında… markası için tescil başvurusu yaptıklarını ve marka olduklarını, davacı tarafın kötüniyetli olarak … markasını devraldığını, davacının tesilinin 41.sınıfı kapsamadığını, markaların birbirinden farklı olduğunu, karıştırma ihtimali bulunmadığını, hükümsüzlük davasının 5 yıl içinde açıklandığını ve süresinde açılmadığı için davanın reddi gerektiğini, davacının … adında bir yayının da bulunmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme TPMK’da marka tescil evrakını celbedip, bilirkişi incelemesi yaptırdıktan sonra 25.01.2017 tarihinde hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı vekili istinafında, “mahkemenin kötüniyet iddiasını dikkate almadığını, kötüniyetin olması durumunda dava açma süresi bulunmadığını, sessiz kalma yoluyla hak kaybının söz konusu olmadığını, haberdar olduktan kısa bir süres sonra davayı açtıklarını” iddia ile kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dosya içinde davalının istinafa cevabına rastlanmamıştır.
İstinaf incelemesi sırasında, davalı … Yayıncılık’a ait ve dava konusu 2005/18087 no’lu … + şekil markasına ait sicil kayıt örneği TÜRKPATENT’den celbedilerek incelenmiş olup, yapılan incelemede, markanın sicile kayıt tarihinin 17.10.2008 olduğu, hükümsüzlük davasının ise 20.08.2015 tarihinde, yani tescilden itibaren yaklaşık 7 yıl 2 ay geçtikten sonra açıldığı, böylece dava tarihinden itibaren 5 yıllık dava açma süresinin geçirildiği, davacının markasının tanınmış marka olduğuna ve dava dışı da kötüniyetli olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, dolayısıyla 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerektiği, ilk derece mahkemesi kararının bu nedenle isabetli olduğu gözetilerek istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/03/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.