Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1657 E. 2019/154 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1657 Esas
KARAR NO : 2019/154 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2017
NUMARASI : 2014/224 E., 2017/35 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 25/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın ehliyeti alkol nedeniyle iptal edilen ve kaza sırasında alkollü olan … sevk ve idaresindeyken …plakalı araca çarparak hasarlanmasına, .. . ve …ın yaralanmasına sebep olduğunu, kaza nedeniyle Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/339 Esas 2011/507 Karar sayılı davada verilen kararın Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu edildiğini, dosyaya 20/02/2012 tarihinde 42.037 TL ödendiğini, Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/509 Esas 2010/171 Karar sayılı dosyasında verilen kararın Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya SGK alacağı için 4.736 TL’nin 25/04/2012 tarihinde ödendiğini, toplam ödemenin 46.773 TL olduğunu, Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borca itiraz edildiğini, takibin haksız olarak durduğunu, poliçe genel şartları 4/c ve 4/d maddeleri gereğince sigorta tazminatı talep ettiklerini beyanla itirazın iptalini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davanın zaman aşımına uğradığını, iki yıl geçtikten ve alacak zaman aşımına uğradıktan sonra dava açıldığını, davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacakla ilgisinin bulunmadığını, aracı başkasının kullandığını, davacının Bursa ..İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını, itiraz üzerine mükerrer takip yapıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında; davacı … şirketinin davalı borçlu ile dava dışı borçlu … aleyhine 46.773,00 TL asıl alacak, 1.344,72 TL yasal faiziyle 14/06/2012 tarihinde takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 17/08/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 24/08/2012 tarihinde itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 07/09/2012 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2017 tarihli 2014/224 Esas 2017/35 Karar sayılı kararıyla; “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. maddesinde; sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmü düzenlendiğini, davacı trafik sigorta şirketinin, kazada yaralanan dava dışı şahıslara 20.02.2012 tarihinde ödeme yaptığını, yapılan ödemenin davalı/sigortalıdan tahsili için 14.06.2012 tarihinde Bursa … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası ile yapılan takibe davalı itiraz ettiğini, davacının 20.02.2012 ödeme tarihi ile başlayan zamanaşımı davacının dava öncesi Bursa …İcra Müdürlüğünde düzenlenen 14/06/2012 tarihli icra takibi ile kesilmiş olup dava 25.06.2014 tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını gerekçe göstererek açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; zaman aşımı süresinin iki yıl olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın iki yıl içinde açıldığını, icra takibinde her takip işleminin zaman aşımını kestiğini, icra dosyasında borçlunun 24/08/2012 tarihinde borca itiraz ettiğini (taraf takip işlemi) 07/09/2012 tarihli kararla takibin durdurulmasına karar verildiğini, iki yıllık sürenin dolmadığını,
-Davanın halefiyete dayalı rücu davası olduğunu, müvekkili yönünden uzamış zamanaşımı uygulanması gerektiğini,
-İcra hukuku yönünden itiraz dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmeyerek zamanaşımının işlemesini engellediğini,
-Davalının itiraz dilekçesini tebliğ etmeyerek müvekkilini oyaladığını ve zamanaşımının geçmesini sağladığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde; icra işleminin icra organı tarafından borçluya karşı ve borçlunun durumunu kötüleştirecek şekilde yapılan işlemler olduğunu, cebri icranın alacaklı yararına ilerlemesini sağlaması gerektiğini, icra organlarının alacaklıya veya 3.kişiye karşı yaptıkları işlemlerin icra takip işlemi olmadığını, takibin durdurulması kararının icra işlemi olmadığını,
-Davanın halefiyete dayalı rücu davası olmadığına, sigorta sözleşmesine ve TTK hükümlerine dayalı rücu davası olduğunu, Yargıtay kararlarında da “rücu hakkının kaynağını halefiyet ilkesinden almadığı, sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirene döndüğünün” beyan edildiğini, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 17/01/1972 tarihli 1970/2 Esas ve 1972/1 sayılı kararında sigortacının sigorta ettirenin halefi sıfatıyla zarar yol açan 3.kişiye karşı açacağı rücu davasında uzamış ceza zaman aşımının uygulanmasını belirtirken aynı zamanda sigortacı ile sigorta ettiren arasında iki yıllık zaman aşımının uygulanacağını dile getirdiğini, icra takibinde itirazın iptali için aranan bir yıllık hak düşürücü sürenin farklı olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Davacı … şirketinin, davalı sigortalının aracının, ehliyeti iptal edilen ve kaza sırasında alkollü olan dava dışı …’ın sevk ve idaresindeyken meydana gelen trafik kazası nedeniyle 3.kişilere 20/02/2012 tarihinde ödenen 42.037,00 TL ile SGK alacağı için 25/04/2012 tarihinde ödenen 4.736,00 TL’nin, sigorta poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı iddiasıyla sigortalıdan tahsili için Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, davalı borçlunun haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin icra takibi başlatma tarihinden itibaren dava tarihine kadar iki yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf isteminde bulunarak kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
TTK 1420.maddesinde “sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482.madde hükmü saklı kalmak üzere sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 sayılı TBK 157/2 maddesinde “zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı alacaklının ödeme tarihlerinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde icra takibini 14/06/2012 tarihinde başlattığı, davalı borçlu vekilinin 24/08/2012 tarihinde itirazı üzerine icra müdürlüğünün 07/09/2012 tarihli takibin durdurulmasına ilişkin karar verdiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/03/2013 tarihli 2012/16274 Esas 2013/4118 Karar sayılı kararında zamanaşımını kesen işlemleri “…icra takibini sonuca doğru ilerleten ve bulunduğu safhadan alıp bir adım öteye götüren işlemler olup, BK’nın 136/2 maddesindeki (6098 sayılı TBK madde 157/2) “takibe ilişkin her muamele” ifadesinin anlamının alacaklı veya icra dairesinin takibi yeni bir aşamaya ulaştıran işlemleri olarak anlaşılması gerektiği açıktır…” şeklinde açıkladığı, somut olayda da icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin işleminin zamanaşımını kesen icra işlemi olduğu ve bu işlem tarihinden itibaren zamanaşımının kesildiği, başlayan iki yıllık zamanaşımı süresi dolmadan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2017 tarih ve 2014/224 E., 2017/35 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinafa geliş aşamasında davacı vekilinden peşin olarak alınan 31,40 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 57,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 142,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 25/01/2019