Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1612 E. 2019/101 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1612 Esas
KARAR NO : 2019/101 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2016
NUMARASI : 2016/599 E., 2016/699 K.
DAVANIN KONUSU : Borçtan Kurtulma Davası|Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin kimya sanayiinde iştigal ettiğini, davalı şirketle iş yapılacağı inancıyla birçok çek verdiğini, ancak bu zamana kadar tek bir kuruşluk iş ve ticaret yapılmadığını, beklenen iş birliğinin gerçekleşmediğini, ticari defterlerin incelenmesiyle müvekkili şirketin bu çekleri avans olarak verdiğinin anlaşılacağını, müvekkili şirketin davalı şirkete teslim ettiği çeklerin bedelsiz kaldığını, davalı tarafın herhangi bir faturada sunmadığını, aralarında borçlandırıcı bir ilişki olmadığını, emsal Yargıtay kararlarına göre tacirler arasında verilen çeklerin sebepten soyut olarak değerlendirilemeyeceğini, bu çeklerin altında bir ticari ilişki / alacak -verecek olması gerektiğini beyanla … Bank Ümraniye İmes Şubesine ait 28/06/2016 ödeme tarihli 190.000 TL bedelli …numaralı çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/696 Esas sayılı dosyasında; aynı sebeplere dayanarak Ümraniye İmes Şubesine ait 11/08/2016 ödeme tarihli … numaralı 431.790,00 TL bedelli çekin iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/727 Esas sayılı dosyasında; aynı sebeplere dayanarak Ümraniye İmes Şubesine ait 17/08/2016 ödeme tarihli … numaralı 575.720,00 TL bedelli çek ve 18/08/2016 ödeme tarihli 6219160 numaralı 145.000 TL bedelli çekin iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Birleşen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/809 Esas sayılı dosyasında; aynı sebeplere dayanarak Ümraniye İmes Şubesine ait 24/08/2016 ödeme tarihli … numaralı 575.720,00 TL bedelli çek ve 31/08/2016 ödeme tarihli 6219155 numaralı 40.300,00 TL bedelli çekin iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin asıl davaya cevap dilekçesinde; menfi tespit davasında davacının hukuki yararının bulunmasının dava şartı olduğunu, dava konusu çekin müvekkiline teslim edilmediğini, buna ilişkin davacı delilinin bulunmadığını, davacıya yönelik hukuki tehditte bulunmadığını, müvekkilinin bu çeke dayanarak icra takibi yapabilecek dava açabilecek haciz işlemi yapabilecek durumda olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını beyanla davanın reddini, çek miktarının % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin birleşen 2016/696 Esas sayılı dosyasına cevabında kambiyo senetlerinin alt ilişkiden mücerret olduğunu, dava konusu çek için alt ilişkiyi düzenleyen bir sözleşme bulunmadığını, üzerindeki imzanın inkar edilmediğini, çekin faturaya bağlanmaması ya da deftere kaydedilmemesinin geçerliliğini ve mücerretliğini etkilemeyeceğini, davacının çeki avans için verdiğini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, TTK 18/2 maddesi gereğince tacirin basiretli davranması gerektiğini, hiçbir basiretli tacirin bu miktarda çeki hiçbir belge almadan imzalayıp avans vermeyeceğini beyanla davanın reddini, çek miktarının % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli 2016/599 Esas 2016/699 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin tarafların ticari defterlerinin incelenmesini istediğini, ancak davalı tarafın dava konusu çeklerin bir iş karşılığında alındığına ilişkin beyanda bulunmadığını, ödeme vasıtası olan çeklerin alacak olarak davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında olmamasının sonuca etkili olmadığını, davacının davaya konu çekleri yapılacak bir işin karşılığı olarak ve avans şeklinde verildiğini, borçlu olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davaların reddine karar vermiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; davalı vekilinin savunmasını sadece çeklerin geçerliliğine dayandırdığını, müvekkili şirketin dava konusu çekler hakkında davalı tarafa borçlu olduğuna ve çekler hakkında müvekkili şirkete hizmet / mal verdiğine yönelik tek bir iddiasının bulunmadığını, müvekkiline ve davalıya ait BA / BS formlarında taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığının görüldüğünü, davalı tarafın davacı şirkete herhangi bir mal ve hizmet vermediğini ikrar ettiğini, müvekkilinin dava konusu çeki davalı şirkete borç ödeme vasıtası nedeniyle teslim etmiş olmasının fiilen ve hukuken mümkün olmadığını, davalı tarafın da ticari defter ve kayıtlarını delil gösterdiğini beyanla emsal ve yakın tarihli Yargıtay kararlarına göre mahkeme kararının kaldırılmasına, tahkikatın daire tarafından yapılarak davalı çekleri hangi alacağa karşılık ve hangi sebebe istinaden elinde bulundurduğunun açıklattırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davacının çekin avans olarak verildiğini ispatlayamadığını, kambiyo senetlerinin sebepten soyut olduğunu, davacının belirttiği hiçbir nedenin mücerretliği ortadan kaldırabilecek nitelikte olmadığını, davacının duruşmada defter incelemesini talep etmediğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin asıl davada ve birleşen davalarda, davalı tarafa “iş yapılacağı inancıyla avans olarak ” çeklerin verildiğini, ancak iş ve ticaret yapılmadığı için çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürdüğü ve çeklerin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli 2016/599 Esas 2016/699 Karar sayılı kararıyla; davacının davaya konu çekleri yapılacak bir işin karşılığında ve avans olarak verdiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, kararın gerekçesinde davacı vekilinin ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiğini ancak davalı tarafın çeklerin bir iş karşılığında alındığına yönelik savunması bulunmadığından defter kayıtlarının incelenmesinin sonuca etkili olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Yargıtay içtihatları ile, çekin bir ödeme aracı olduğu ve mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiği, bu kuralın aksini iddia edenin iddiasını HMK 200/1 maddesi gereğince yazılı delille ispatlaması gerektiği kabul edilmekle, bu kuralın aksini iddia eden ve ileride gerçekleşecek iş ilişkisi nedeniyle çeklerin avans olarak verildiğini iddia eden davacının ispatla yükümlü olduğu, ancak çeklerin avans olarak verildiğini ispat yönünden herhangi bir sözleşme ya da çek teslim belgesi ibraz edemediği , ticari defterlerinde çeklerin avans olarak kayıtlı olmasının sonuca etkili olmadığı, somut olayda alacaklı davalının asıl hukuki ilişkiyi ispatla yükümlü olmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu ancak iddiasını ispatlayamadığı kanaatiyle mahkeme kararının yerinde olduğuna, davacı vekilinin eksik incelemeyle karar verildiğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 177,60 TL maktu harçtan peşin alınan 116,80 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 60,80 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/01/2019