Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1560 E. 2018/314 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1560 Esas
KARAR NO : 2018/314 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2014/3 E., 2016/917 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 21/02/2018

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “davalı … şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptığı … plakalı aracın 30.10.2013 tarihinde asli kusurlu olarak …. plakalı araca çarpması sonucu, …. plakalı araç sürücüsü olan müvekkili …’in yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını, 33 yaşında olan müvekkilinin sakatlık oranına ve tazminatın yargılama ile belli olacağını, sürekli sakatlık nedeniyle geçimini sağlamakta zorluk çektiğini, bu nedenle adli yardım talep ettiklerini” beyanla şimdilik 5.000 TL sürekli sakatlık tazminatının, olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevaben, “poliçe limitinin 250.000 TL olduğunu, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumunda tespiti gerektiğini, tazminat hesabının da Aktüerya uzmanınca yapılması gerektiğini, davadan önce davacının müvekkiline başvurmadığını, temerrüdün söz konusu olmadığını, müvekkilinin davaya sebebiyet vermediğini” savunarak davanın reddini, SGK’dan ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını istemiştir.
Mahkemece İzmir… Hastanesinden tedavi evrakı celb edildikten sonra, kusur raporu, Adli Tıp’ta malulluk raporu ve sonrasında da aktüerya bilirkişisinden hesap raporu alınmıştır.
11.04.2015 tarihli kusur raporunda, … plakalı motorsikleti kullanan davacı …’in % 75, …. plakalı otomobil sürücüsünün ise % 25 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nden alınan 16.12.2015 tarihli maluliyet raporunda, kaza nedeniyle oluşan çift kırıktan dolayı sürekli uzuv zaafı-zayıflamasının söz konusu olduğu, kaza nedeniyle 45 gün iş ve güçten kaldığı ve dokuz ayda iyileşeceği, maluliyet oranının % 13.1 olduğu” görüşü ifade edilmiştir.
06.05.2016 tarihli aktüeryal bilirkişi raporunda ise, “kusur indirimi yapılmaz ise 59.187,73 TL, kusur indirimi ( % 75) yapılır ise 14.796,93 TL’nin tahsilini istediği anlaşılmaktadır.
Mahkeme 27.12.2016 tarihinde, “her ne kadar yaptırılan kusur incelemesinde, davacının % 25 kusurlu olduğu bildirilmiş ise de, aynı kaza ile ilgili Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda 2013/752 Ess sayılı dosyada Murat Yönter’in % 100 kusurlu olduğu tespit edilerek hüküm kurulduğu ve bu kararın kesinleştiği, kusur durumunun da buna göre kesinleşmiş olduğu, böylece tazminat talebinin yerinde olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı, davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinafıdna, “kusur durmunun netleştirilmesinin ve çelişkilerin giderilmesinin gerektiğini, davanın iki yıl sürdüğünü, üç kez rapor alındığını, karar aşamasına kadar bahse konu olmayan kusur raporu ile davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, kusur durumu hakkında İTÜ’den Karayolları Fen Heyetinden ya da Adli Tıp’tan rapor alıanrak bir karar verilmesi gerektiğin, Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının tarafları aynı olmadığından, o davadaki kusur raporunun kesin delil olamayacağını,” savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dosya içeriğine göre davalı tarafın istianafa cevabına rastlanmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda yazılı hususları gerekçe göstererek istinaf isteminde bulunmuş ise de, aynı trafik kazası ile ilgili olarak … tarafından … ve … hakkında açılan tazminat davasında mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu da…. marka motosiklet sürücüsü …’in % 100 tam kusurlu olduğunun belirlendiği ve kusur oranı esas alınarak Torbalı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/752 Esas, 2014/318 Karar sayılı dosyasında hüküm kurulduğu, bu kararın temyiz edilmeksizin 05.01.2015 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle iş bu dava yönünden kesin delilin söz konusu olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin red kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile, davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesince alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından istinaf incelemesi sırasında yapılmış yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi.
21/02/2018