Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1557 E. 2019/505 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1557 Esas
KARAR NO : 2019/505
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2016
NUMARASI : 2014/58 2016/736
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkillerinin ortak çocuğu olan ………..idaresinde bulunan motosiklet ile seyir halindeyken karşı yönden gelen motosikletle çarpışması sonucu vefat ettiğini, kaza sonucu yapılan hazırlık soruşturması neticesinde takipsizlik kararı verildiği, davacıların destekten yoksun hale geldiklerini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir müvekkili yönünden 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesiyle davalıdan toplam 86.836,15 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Davalı vekili,huzurdaki davanın İstanbul 24.ATM’nin 2014/62 esas sayılı davası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, kazaya karışan motosikletin tescilsiz ve plakasız olduğundan müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilemeyeceğini, mevzuatta plakasız ve tescilsiz araçların karıştığı kazalardan dolayı destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili kurumdan istenebileceğine dair bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca vefat edenin ehliyetsiz sürücü ve %100 tam kusurlu olması halinde müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, kazaya karışan plakasız ve tescilsiz motosikletin motor hacminin 50 cc altında olması durumunda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kazaya karışan aracın cinsini somut delillerle ispatı gerektiğini, alacak ile borç sıfatının birleştiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi ve adli tıp kurumu raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı kurumun davacıların uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğu gerekçeleriyle davanın kaublü ile 86.836,15 TL’nin dava tarihi olan 18/02/2014 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; müvekkili aleyhine açılan ve emsal niteliğinde bulunan İstanbul 37 ATM’nin 2012/223 Esas sayılı dosyasında verilen kararda …nın zararı gören 3.kişi olan davacılara ödeme yaptıktan sonra tam kusurlu sürücünün mirasçılarına rücu hakkı olması sebebiyle davacıların tahsil ettikleri oranda davalının sonradan rücu talebi takibi ve davasına muhatap olması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği, artık hukuki yararlarının kalmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiğini, olayda alacak ve borç sıfatının birleştiğini, kazaya karışan aracın tescilsiz ve plakasız olması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, aracın plakasının belirtilmediğini, sadece motor numasından bahsedildiğini, ayrıca kazaya karışan motosikletin motor hacminin 50 cc’nin altında olması durumunda müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmayacağını, aracın tescilsiz ve plakasız olmasının bu yönde güçlü bir karine oluşturduğunu, öncelikle bu hususun kesin olarak tespiti gerektiğini, kaza tespit tutanağının ilk sayfasının dava dosyasına sunulmadığını, aracın türünün birinci sayfada belirtilmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, yine davacıların murisinin kaza tarihinde 16 yaşında olup ehliyetsiz ve kasksız olarak araç kullandığını, ölüm olayının kafa travmasına bağlı olarak gerçekleştiğini, müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, yine olay esnasında alkollü olup olmadığının tespiti gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili, UYAP’tan gönderdiği 07/11/2018 günlü istinaf taleplerine ek gerekçe sunulmasına dair dilekçede; müteveffanın 16 yaşında olması nedeniyle aracın işleteninin araştırılmadığını, ayrıca aracın işleteninin anne ya da baba olması halinde davanın reddinin gerektiğini bildirmiştir. Olayla ilgili tutulan kaza tutanağının kazanın özeti başlıklı kısmının bulunduğu ve burada olayın meydana gelmesinde sürücülerin KTK’nun 52/1-a kuralını ihlal ettikleri yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Olay yeri görgü ve tespit tutanağında; davacıların murisinin kullandığı aracın marka ve şase numaralarına yer verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 12/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı babanın maddi zararının 42.494,50 TL, davacı annenin maddi zararının ise 44.341,65 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında adli tıp kurumundan alınan 11/04/2016 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde müteveffa …’ın %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, destekten yoksun kalma tazminatına yöneliktir. Davalı taraf, kazaya karışan aracın motosiklet olup motor hacminin 50 cc altında olması halinde teminat dışı olduğunu savunmuştur. Yönetmeliği’nin 9.maddesine göre …, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına almaktadır. 2918 Sayılı KTK’nun 91.maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9.maddesinde ise trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararlar için …na başvurulabileceği, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesinde ise motorlu bisikletin tanımının yapıldığı, buna göre silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saate 50 km’den az olan bisiklet olduğu belirtilmiş olup 2918 Sayılı KTK’nun 103.maddesinde ise motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Dava dosyasında bir kısım tutanaklarda aracın plakasız olduğu belirtilmiştir. Yine dava dosyasında kaza tutanağının ilk sayfası da yer almamaktadır. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; motosikletin tescilsiz olmayıp sadece kaza tarihinde plakası bulunmadığını belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı yandan aracın tesciline ilişkin bilgilerinin sorularak tespiti ve bu bilgilere göre motor hacminin belirlenmesi, şayet aracın kayıtlardan motor hacmi belirlenemiyor ise gerektiğinde araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle aracın cinsi, modeli, silindir hacmi ve trafik sigortası yaptırma zorunluluğu olan araçlardan olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yargılamada bu yönden eksiklik bulunup davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerindedir. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/10/2016 tarih, 2014/58 esas, 2016/736 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği gibi araştırma yapılıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Bu aşamada diğer istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 24,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 109,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.08/03/2019