Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1529 E. 2019/665 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1529 Esas
KARAR NO : 2019/665
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2016/101 E. – 2017/7 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin 11/01/2013 tarihinde kurulmuş paslanmaz çelikten üretilen yarı mamüllerin ve bu malzemeden oluşturulabilecek mamül ürünlerin ayrıca bu ürünleri üretmek için gerekli olan kalıp ve aparatların şirket bünyesinde yapılmalarını sağlayan, paslanmaz çelik imalat sektöründe aranılan bir marka olduğunu, bu alandaki faaliyetini uzun yıllardır sürdürdüğünü, müvekkili …’ın diğer müvekkili şirketin yetkilisi olduğunu, dava konusu başvuruya karşı herhangi bir itirazın söz konusu olmadığından TPE tarafından esastan inceleme yapılmadığını ve tasarımın koruma şartlarını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın tescil edildiğini, müvekkili şirket ile davalının hitap ettiği müşteri çevresinin aynı olduğunu, dava konusu tasarımın yurt dışında ve Türkiye’de başka kişilerce de üretildiğini ve ürünün yeni ve ayırt edici bir tasarım özelliği taşımadığını, davalı şirketten daha önce kurulmuş olmasına rağmen dava konusu tasarımı kendi adına tescil için başvuru yapmadığını, davalının yapmış olduğu tescilin müvekkili şirketin davalı şirketin ihdas ettiği ürünlerin satışını yaptığı izlenimini yarattığını ve müvekkilinin zararına ve haksız rekabete yol açtığını, davalı adına tescilli …sayılı endüstriyel tasarımın gerek dünyada ve gerekse ülkemizde başvuru tarihi olan 30/09/2013 tarihinden çok önce kamuya sunulduğunu, davalının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıfları bulunmadığını beyanla kötü niyetli ve haksız olarak tescil ettirilen 2013/06674 sayılı endüstriyel tasarımın tamamen hükümsüzlüğüne, iptaline ve sicilden terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin tek ortağının … olduğu temellerinin şahıs şirketi olarak 10/10/2009 tarihinde atıldığını, imza yetkilisinin eşi .. olarak tayin edildiğini, …. 40 senedir metal sanayisinde çalışan ve işi ustalarından öğrenmiş bir kişi olduğunu, davacı şirket yetkilisi …’ın müvekkili şirket yetkilisi … yanında çalıştıktan sonra ayrılarak kendi adına şirket kurduğunu, müvekkili adına tescilli olan tasarımın özgün olup, yenilik vasfına haiz olduğunu, davacı yanca dosyaya sunulmuş olan katalogların hukuken geçerli bir delil olarak kabul edilemeyeceğini, davacı yanın sunduğu tüm ürünler ile müvekkili şirketin tescilli tasarımı arasında, ürünlerin karıştırılması yahut karşılaştırılmasının önüne geçebilecek nitelikte farklılıklar bulunduğundan müvekkili şirketin tescilli tasarımının yenilik vasfını taşıdığının kabulü gerektiğini, müvekkili şirket adına tescilli olan tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde ayırt edici nitelik arz eder derecede farklılık içerdiğini, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.TPE’den gelen tasarım tescil belgesinden, davalının 30/09/2013 başvuru ve tescil tarihli … tescil nolu tasarımının 1 adet 09-09 lokarno sınıfında çöp kovası tasarımı olduğu görülmüştür. İstanbul 2.FSHHM’nin 17/01/2017 tarihli 2016/101 Esas 2017/7 Karar sayılı kararıyla; davalı adına tescilli hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı tasarımın yenilik unsuru taşımadığından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verdiği görülmüştür. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafça sunulan kataloglarda yer alan ürünler incelendiğinde hepsinin kapak kısmından sonra düz bir tabaka olarak şekillendirilmiş olduğunu, ancak müvekkili şirketin tescilli olan tasarımında hemen kapağın altında dışarıdan görünür şekilde bir şerit çıkıntı yer aldığını, bu şeridin hem tasarımın bir parçası hem de çöp kovasının içine yerleştirilecek poşeti tutması için içinde bulunan aparatın haznesi durumunda olduğunu, kataloglarda yer alan ürünlerin kapağının bitiminde yer alan siyah bant şeklindeki plastik kısım, ortalama 1 (bir) cm kalınlığında olup, müvekkili şirketin tescilli tasarımında ise bu bandın ortalama 2,5 – 3 cm civarında olduğunu, kataloglarda yer alan ürünlerin hafif parlak bir yüzeye sahip olduğunu, müvekkili şirketin tescilli tasarımında kullanılan malzemenin paslanmaz çelik olup, ayrıca el izi bırakmayan özelliğe sahip olduğu için belirgin biçimde parlak olduğunu, kataloglardaki ürünlerin kapağının altında yer alan plastik tabaka her ne kadar tespit edilememiş olsa da müvekkili şirketin tescilli tasarımında kapağın altında kullanılan plastik 1. Sınıf plastik olup, pürüzsüz bir yüzeye sahip olduğunu, davacı tarafça delil olarak sunulan Youtube videosunun izlendiğinde yukarıda saymış olduğumuz tüm farklılıklar nedeniyle dava konusu tasarımdan ayrıldığını, ayrıca videodaki çöp kovasının kapağının tam ortasında kare şeklinde siyah bir şekil yer aldığını, müvekkil şirketin tescilli tasarımının kapağında bu tarzda bir şekil bulunmadığını, -Davacı tarafından sunulan kataloglar üzerinde 2010 ve 2012 yıllarının yazıldığını, ancak herhangi bir resmiyet barındırmadıklarını, katalogları basan matbaaların tespiti ile söz konusu matbaalardan bu konuda bilgi almak ve katalog sahibi olarak görünen firmalar ile matbaalar arasında görülen alışverişe ilişkin faturaların ibrazı gerektiğini beyanla resen belirlenecek nedenlerle de kararın bozulmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davalı adına tescilli olan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfından yoksun olduğunu, istinaf dilekçesinde beyan edilen işlevsellik ve malzemeye yönelik beyanların tasarımın yalnızca dış görünüme ilişkin olması karşısında dinlenemeyeceğini, … videosundaki farklılıkların küçük ayrıntılarda farklılıklar olduğunu, 554 sayılı KHK 7.maddesindeki ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde birbirleriyle kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verileceğini, davalı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadığının kabulü gerektiğini, farklılıkları bilgilenmiş kullanıcının dahi ayırt etmesinin çok düşük ihtimal olduğunu, istinaf dilekçesindeki yeni delil toplanmasına ilişkin taleplerin iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına girmesi nedeniyle muvafakatının bulunmadığını beyan etmiştir. İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2016/20 D.İş sayılı dosyasında; … Ltd. Şti’nin karşı taraf … ve … aleyhine … sayılı tasarım tesciline tecavüzünün tespiti talebinde bulunduğu, tasarım uzmanı bilirkişinin; 24/03/2016 tarihli raporunda, davalı adresinde tespit edilen çöp kovası tasarımı ile 2013/06674 sayılı tasarım tescilinin benzer olduğu beyan edilmiştir.Mahkeme tarafından tasarım uzmanı bilirkişinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 26/10/2016 tarihli raporda; YİBER Elektronik’in 2010 kataloğu 17. Sayfadaki “… ” kod numaralı çöp kovası tasarımı ve 16 Şubat 2011 tarihli youtube’a yüklenen …Çöp Kovası videosundaki tasarım ile davacı tasarımı karşılaştırıldığında, davalıya ait … tescil numaralı tasarımın yeni olmadığı beyan edilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından yenilik giderici olduğu beyan edilen, “… ” tanıtım videosunun, internete yüklenme tarihinin şüphe yaratmayacak şekilde tespiti gerektiği kanaatiyle, Dairemizce bilişim uzmanından rapor alınmasına karar verilmiş, bilişim uzmanı bilirkişinin 22/02/2019 tarihli raporunda; davaya konu tanıtım videosunun, 16/02/2011 tarihinde yayınlandığını tespit ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Davacılar vekilinin davalı şirket adına tescilli 30.09.2013 başvuru tarihli … tescil numaralı “Çöp Kovası” tasarım tescilinin yenilik ve ayırd edicilik unsuru taşımadığından, hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli dava açtığı ilk derece mahkemesinin, davanın kabulüne karar verdiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin, yenilik giderici olarak sunulan kataloğun tarihinin resmiyet barındırmadığı itirazında bulunduğu anlaşıldığından, …Ltd.Şti. ‘ne müzekkere yazılarak, kataloğun örneği gönderilmek suretiyle , basım tarihinin tespiti yönünden varsa kataloğun basımına ilişkin fatura örneğinini gönderilmesi ve ürünün piyasaya ilk sunulduğu tarihin bildirilmesi istenmiş, cevabi yazıda 2010 yılı basım fatura örneğinin bulunamadığının, “…” kod numaralı ürünün ,piyasaya ilk sunulduğu tarihin, ithalatçı …Ltd.Şti.’den sorulması gerektiği ve ürünün bu firmadan alınarak kataloğa konulduğunun bildirildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda; dosyaya sunulan kataloglar ile internette, youtube da yayınlanan “…” tanıtım videosunun davalı tasarım başvurusundan önceye ait olduğundan yenilik ve ayırd edicilik niteliğini kaldırdığının tespit edildiği, ancak videonun internete yüklenme tarihinin şüphe doğurmayacak şekilde tespiti gerektiği kanaatiyle Dairemizce bilişim uzmanından rapor alınmasına karar verilmiş, bilişim uzmanı bilirkişinin 22.02.2019 tarihli raporunda; davaya konu tanıtım videosunun, 16.02.2011 tarihinde yayınlandığının tespit edildiği ve yayın tarihinin davacının başvuru tarihinden önceye ait olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi tarafından üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan rapor ile tanıtımı yapılan ürün ile davalı tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde, belirgin farklılıklar bulunmadığı, benzer olduğu tespit edilmekle, davalı tasarımının hükümsüzlüğüne ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğuna, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.Yenilik giderici olarak sunulan kataloğun basım tarihi ve ürünün piyasaya sürülme tarihi, kesin olarak tespit edilememişse de, yukarıda izahı yapılan ürün tanıtım videosunun tasarımının yenilik özelliğini kaldırdığı tespit edilmekle, kataloğun basım tarihinin tespiti sonuca etkili görülmediğinden daha ayrıntılı araştırmaya gerek duyulmamıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,-İstinaf yargılama giderleri olarak davacılar avansından kullanılan; posta + tebligat + müzekkere gideri olmak üzere 288,90 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,-İstinaf yargılama gideri olarak davalı avansından kullanılan; 700,00 TL bilirkişi ücretinin üzerinde bırakılmasına, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.