Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1522 E. 2018/293 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1522 Esas
KARAR NO : 2018/293 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2016
NUMARASI : 2015/123 E., 2016/176 K.
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili,”müvekkilinin dünyanın en büyük aydınlatma ürünleri üretici ve sağlayıcı şirketlerinden biri olduğunu, davalının Türkiye’de tescil ettirdiği … numaralı tasarımın aslında müvekkiline ait olduğunu, bu hususun daha önce Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/64 Esas sayılı dosyasında tespit edildiğini, bu tasarımın Araç Arka Lambası olarak … numarasıyla Avrupa Tasarım Tescil Belgesi bulunduğunu, ilk tescili de 2003 yılında Alman Patent Ofisi’nden 40307915-0001 tasarım numarası ile aldıklarını, davalının bu tasarımı gasp ederek kendi tasarımı gibi TPE’de tescil ettirdiğini, davalının tescilinin hem tasarım gaspı, hem de yenilik kriterleri nedeniyle hükümsüz kılınması gerektiğini, ayrıca davalı tasarımının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin tasarımını kopyalayarak aynısını sattığını, müvekkilinin tasarımını kopyalayan başka bir şirketin tasarımının da hükümsüz kıldığını, bir başka şirket aleyhine Ticaret Mahkemesi’nde açılan bir davada da müvekkiline karşı haksız rekabetin kanıtlandığını, davalının tasarım gaspı ve kötü niyetli tescili ile haksız rekabet eylemlerinin tazminatı da gerektirdiğini, YARGITAY HGK 27.03.2013 Tarih 2013/11-209 Esas 2013/399 Karar sayılı içtihadının da haksız rekabet konusundaki taleplerini desteklediğini” iddia ile davalı adına tescilli 2007/02700 numaralı tasarım tescil belgesine konu tasarımın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunun tespitini ve davalının tasarım gaspının tespitini, bu tasarımın hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, bu haksız rekabetin durdurulmasını, kararın TTK 59.madde gereği ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “müvekkilinin beş kıtada hizmet verdiğini, tasarımın özgün olduğunu ve iyi niyetle tescil ettirdiklerini, gasp nedeniyle dava açma süresinin iki yıl olduğunu, ilan tarihinden itibaren iki yıllık sürenin dolduğunu, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına sahip olduğunu, tasarımcının seçenek özgürlüğünün de dikkate alınması gerektiğini, tasarım oluşturulurken Aydınlatma ve Işıklı Sinyal Cihazlarının Motorlu Araçlara Yerleştirilmesi Tip Yönetmeliğinin de dikkate alındığını, davacı tarafın sürekli dava açarak zenginleşmeye çalıştığını, davanın haksız olduğunu” iddia ile reddini istemiştir.
22.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda, “tasarımcının seçenek özgürlüğünün bulunduğu, tarafların tasarımlarının benzer olduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu” görüşü açıklanmıştır.
Mahkeme 05.12.2016’da, “tasarımların benzer olduğu, seçenek özgürlüğü mevcut iken ayrıntıdaki farklılıkların, aynı olmayı ortadan kaldırmadığı, hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, gasp davasının iki yıl içinde açılmadığı, davalının kötü niyetinin ispat edilemediği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2007/02700 sayılı Endüstriyel Tasarımın hükümsüzlüğüne, diğer taleplerin reddine karar vermiş, karara karşı her iki taraf da ayrı ayrı istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf istinaf dilekçesinde, “mahkemelerin bilirkişi raporlarında yanlışlık yapıldığını, genellikle hükümsüzlük davalarında sadece TPE nezdindeki fotoğrafların dikkate alındığını ve cismani olarak ürünün incelenmediğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, sadece sunulan belgeler üzerinden karar verildiğini ve çıplak gözle ürünlerin incelenmediğini, ürünler elle tutulmadan inceleme yapıldığını, oysa üç boyutlu inceleme yapılması gerektiğini, zira müvekkilinin tasarımının ön yüzünün bombeli ve oval olduğunu” savunarak istinaf incelemesi duruşmalı yapılarak kararın kısmen bozulmasını ve davanın tümden reddini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, “davalı tarafın ürünleri kopyaladığı gibi FSEK anlamında da eser niteliği taşıyan çizimleri de kopyaladığını, davalının hareketinin kötü niyetli olduğunu, açık kötü niyet durumunda Yargıtay HGK’nun 27.03.2013 Tarih 2013/11-209 Esas 2013/399 Karar sayılı kararı dikkate alınarak aynı zamanda tazminata da hükmedilmesi gerektiğini” iddia ile kararın kısmen kaldırılmasını, aksi takdirde müvekkili lehine bozulmasını talep etmiştir.
Tasarımın hükümsüzlüğü davalarında yapılacak inceleme ve karşılaştırmanın, hükümsüzlüğü istenen tasarım TPMK nezdinde tescilli halindeki görsel ile, yeniliği ya da ayırd ediciliği yok ettiği iddia edilen önceki görseller, kullanımlar, ürünler oranında yapılacağı, davalı tarafın bu tasarımı uygulayan ürünün incelenmesine gerek bulamadığı, mahkemece verilen hükümsüzlük kararının yerinde olduğu gözetilerek davalının istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.03.2013 tarihli kararını emsal göstererek tazminat ve haksız rekabete dair diğer talepler yönünden de davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle istinaf isteminde bulunmuş ise de, somut olayda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına konu olaydaki gibi bariz bir kötüniyetin ispat edilemediği ve davanın, 6769 sayılı SMK’nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olduğu anlaşılmakla davacının istinaf istemi de yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle her iki taraf vekilinin istinaf istemlerinin de ayrı ayrı reddi gerekmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince her iki taraf vekilinin istinaf isteminin de ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesince alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesince alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından istinaf incelemesi sırasında yapılmış yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından istinaf incelemesi sırasında yapılmış yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/02/2018