Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1516 E. 2018/417 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1516 Esas
KARAR NO : 2018/417 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2016
NUMARASI : 2014/915 E., 2016/1000 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkili ile dava dışı … Demir Çelik Şirketi arasında Genel Nakdi-Gayrinakdi KS’leri ve Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmeleri imzalandığını, davalıların ise bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalandığını, krediler geri ödenmediğinden 08.10.2013 tarihli ihtarname ile hesapların kat edildiğini ve davalılar hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalıların borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ettiğini, bu itirazların haksız olduğunu, ihtarname tebligatlarının usulüne uygun olduğunu” iddia ile itirazın iptalini, takibin devamını, en az % 20 icra inkar tazminatıa hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılara yapılan tebligatlara rağmen davalıların davaya cevap vermediği görülmektedir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor olunduktan sonra, “kredi borçlusu şirketin, kredi hesaplarının 20.06.2012 tarihinde kat edilmesiyle borcun muaccel hale geldiği, taksitli ticari kredi yönünden ödenen taksitler ve sözleşme planına göre temerrüt tarihi olan 09.08.2013 tarihi itibariyla davacı bankanın 1.597.738,44 TL alacağı kaldığı, dava dışı kredili müşteriye verilen çek karnesi yapraklarından iki tanesinin garanti bedellerinin, çek hamillerine ödendiği, takipten sonra ancak davadan önce 18.02.2014 tarihinde davacı bankaya 146.500 TL ödeme yapıldığı, takip tarihi itibarıyla bankanın ticari kredilerden dolayı 1.852.546,69 TL gayrinakdi çek kredisinden dolayı da 2.706,99 TL alacaklı olduğu” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak üzere ve 18.02.2014 tarihinde yapılan 146.500 TL’lik tahsilat icra dairesi tarafından gözetilmek üzere, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasında davalıların itirazının kısmen iptaline, takibin 1.575.517,82 TL asıl alacak, 263.624,59 TL işlemiş temerrüt faizi, 13.181,24 TL BSMV, 48,05 TL masraf ve 175 TL vekalet ücreti toplam 1.852.546,69 TL alacak üzerinden devamına, nakdi çek kredisi alacağı yönünden de itirazın kısmen iptali ile takibin 2.090 TL asıl alacak, 587,51 TL faiz, 29,38 TL BSMV toplam 2.706,99 TL üzerinden devamına, talepten itibaren asıl alacağa % 54 yıllık temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit olduğundan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının da davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, “davalıların borca yönelk itirazlarının dayanıksız ve gerçek dışı olduğunu, ipotekli takipler nedeniyle alacağın tahsil edildiği ve takip tarihine kadar alacak kalmadığı iddiasının doğru olmadığını, bu takibin, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığını, davalıların kefilliğinin azaldığına ya da sona erdiğine dair bir hüküm kurulamayacağını, alacak miktarının banka kayıtlarıyla sabit olduğunu, ipotek takibi başlatılmasının, kefiller hakkında ilamsız takip başlatılmasına engel olmadığıı, davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiğini, dolayısıyla davalılar lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinin hukuka, hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, pek tabi ki takip tarihindeki alacak miktarı ile ipotekli taşınmaz satışı sonrasındaki alacak miktarının aynı kalmadığını, alacağın ipotekli mal satışı yılıyla değil, haricen de tahsil edilmiş olabileceğini, bunun, takibe itiraın haksız olduğu durumunu değiştirmeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğu, alacağın banka kayıtlarıyla sabit olmasına rağmen bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, banka kayıtları üzerinden sabit olan alacak miktarı üzerinden hüküm kurulması gerektiğini iddia ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
Dosyada bulunan bilirkişi raporundaki hesaplama 18.02.2014 tarihinde takipten sonra ancak davadan önce 146.500 TL’lik ödeme yapılmış oluşu, kredi hesaplarının 20.06.2013 tarihinde kat edilmesine karşın, müteselsil kefil …’na ihtarname tebliğ tarihinin 01.08.2013 oluşu ve buna göre temerrüt tarihinin 09.08.2013 olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesi yerinde olup, davacı bankanın istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi Gereğince alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile, bakiyesinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, harcanmayan gider avansının talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/02/2018