Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/15 E. 2018/36 K. 04.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2017/15 Esas
KARAR NO : 2018/36
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2016
NUMARASI : 2015/455 E. – 2016/1104 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/01/2018
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/10/2016 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
İ D D İ A : Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan 325.000 TL’lik mal alımı karşılığı davalılara aynı miktarda çek ve senetler verdiğini ancak davalıların sadece 28.000 TL’lik mal teslim etmeleri ve diğer malları teslim etmemeleri nedeniyle taraflar arasında protokol yapılarak, çek ve bonoların iadesinin kararlaştırıldığını, ancak davalıların çek ve bonoları iade etmeyerek, üçüncü kişilere ciro etmeleri nedeniyle, senet bedellerini ödemek zorunda kaldıklarını Ankara 11.ATM’nin 2011/77 Esas, 2013/98 Karar sayılı ilamıyla bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, ödenen çek ve bono bedellerinin tahsili için yapmış oldukları takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini talep etmiştir.
S A V U N M A : Davalı vekili, protokol ile çek ve bonoların davacıya teslim edilen ürün bedeli 28.000 TL’nin ödenmesi şartına bağlandığını, davacı tarafça ödeme yapılmadığından çek ve senetlerin verilmediğini ayrıca çeklerin tahsil edilmediğini bankaya ibrazında karşılıksız kaldığını, bu senetlerden dolayı davalıların davacıya borçlu olmadıklarını, sebepsiz zenginleşmenin de söz konusu olmadığını savunmuşlardır.
M A H K E M E K A R A R I : Çeklerin tümünün … Bankası A.Ş Ostim Şubesine ibraz edilip karşılığının bulunmadığının bahisle karşılıksız kaldığını, adı geçen bankanın 23/10/2015 tarihli cevabi yazısı ile anlaşıldığı, davacının çekleri ve bonoları ödediklerine ilişkin belgeleri sunmaları için 4 celse boyunca süre verilmesine rağmen davacının bir kısmının icra dosyaları aracılığıyla, bir kısmının da elden ödendiğine dair beyanda bulunmasına rağmen elde yapılan ödemelere ilişkin delil sunulmadığı, celp edilen icra dosyalarında da yapılmış bir ödemenin bulunmadığı ve davacının iddiasını kanıtlamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş.
Karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İ S T İ N A F S E B E P L E R İ :
Davacı vekili, haricen ödeme, ticari hayatta çek sahibinin banka dışında çeki elinde bulunduran kişiye ödeme yapmak suretiyle çeki geri alması bu çek yaprağını ilgili bankaya teslim etmesi şeklinde olduğunu, bunun dışında icra takibi sırasında da alacaklıya haricen ödeme yapılmasının mümkün olduğunu, davacının davalının 3.şahıslara verdiği bu çekleri haricen ödeyerek 3.şahıslardan aldığını ve ilgili bankalara sunduğunu, icra dosyalarının takipsiz bırakılmasının haricen ödeme yaptığı iddialarını desteklediğini, dosyaya sunulan 29.03.2016 tarihli Av. … tarafından imzalanan ibraname ile haricen ödemeyi ispat ettiklerini, mahkemenin 3.şahıslara verilen çek ve senetleri icra dosyalarına değil, haricen Av. ….’a ödediklerini bildirmesine rağmen ilgili hukuk bürolarına müzekkere yazılmadığını, mahkemenin ilgili hukuk bürolarına yazı yazıp ibranameleri müzekkere ile isteyeceği yerde kendileri tarafından sunulmasını istediğini, yerel mahkeme tarafından istenildiğinde söz konusu ibranamelerin … ve … tarafından dosyaya sunulabileceğini, çek bedelinin ödenmeden çekin geri alınmanın mümkün olmadığını, belgelendirdikleri kısmi ödemelerin kararda dikkate alınmadığını, davacının davalıya borçlu olmadığının kesinleşmiş olan Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/77 esas, 2013/98 karar sayılı ilamı ile tespit edildiğini, bu sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E:
İstinafın konusu; taraflar arasındaki alım satım sözleşmesi gereğince, davacıya teslimi gereken malların teslim edilmemesi üzerine tarafların sözleşmeyi fesederek yaptıkları protokol gereğince davalı nezdinde bulunan çek ve bonoların davacıya iadesinin kararlaştırılmasına rağmen davalının çek ve bonoları diğer davalıya ciro ederek senetlerin üçüncü kişilerce tahsilinin sağlandığı iddiasıyla ödenen çek ve bono bedellerinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasının reddine ilişkin mahkeme kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İcra dosyasında ve dava dilekçesinde, davalı şirketlerin şirket nev’i farklı yazılmış ise de, doğrusunun dava dilekçesinde belirtilen ünvan olduğu 04/01/2018 günlü oturumda taraf vekillerinin müşterek beyanları ile kabul edildiği gibi davalı vekillerinin icra dosyasına vermiş oldukları dilekçe içerikleriyle de icra takip talebinde hata yapıldığı anlaşıldığından icra takibinde taraf olan davalı şirketler ile davadaki davalı şirketlerin aynı şirketler olduğu anlaşılmaktadır..
Gerek her iki davalı şirketin Ankara Ticaret Mahkemesi kararında birlikte davalı gösterilmeleri ve gerekse çeklerin diğer davalıya ciro edilmesi ve onun tarafında da tedavüle konulması nedeniyle, davalı şirketler davacının oluşan zararından birlikte sorumlu olduklarından husumet itirazı haklı bulunmamıştır.
Bursa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi davacı …, tarafından her iki davalıya karşı 120.708,00 TL alacak talebi ile başlatılmış olup, alacağın dayanağı olarak 21/03/2014 tarihli Ankara 11.ATM’nin kararı gösterilmiştir.
Taraflar arasında yapılan 01/05/2009 tarihli protokol ile ürün satımından dolayı davacı ..firmasının, davalı … şirketine 28.000 TL borcu bulunduğu, bu alacak ile ilgili ödemenin Mayıs ayı içerisinde … firmasına yapılacağı, … firmasının bu alışverişten dolayı vermiş bulunduğu ek listede bulunan çek ve senetlerin ürünlerin iade edilmesi nedeniyle 28.000 TL ‘nin ödenmesini takiben …. firması tarafından Sunarlar firmasına iade edileceği ön görülmüştür. İade edilecek senetlerin listesinde icra konusu çek ve bonolar da mevcuttur.
Davalı vekili, protokolde senetlerin davacıya iadesinin 28.000 TL’lik ödemenin yapılması şartına bağlandığı ve ödemenin yapılmaması nedeniyle senet bedellerinin tahsilinin istenemeyeceğini savunmuş ise de; protokolde açıkça ön görülen malların davalı tarafından teslim edilmemesi nedeniyle senetlerin bedelsiz kaldığı ve teslim edilen mal bedeli olan 28.000 TL’nin ödenmesi sonrası iade edileceği ön görülmekle belirtilen sürenin sonunda 28.000 TL’nin ödenmemesi halinde senetlerin icraya konulacağına dair bir beyan olmadığı gibi bu senetlerin bedelsiz olduğu da zaten davalı tarafça da kabul edildiği gib,İcra takibinin dayanağı Ankara 11.ATM’nin 2011/77 Esas, 2013/98 karar sayılı davacı tarafından davalılara karşı açılan dava da ,
… numaralı 10.000,00TL bedelli,
…. numaralı 30.000,00TL bedelli,
…. numaralı 30.000,00TL bedelli,
…. numaralı 30.000,00 TL bedelli çekler ile;
31/11/2009 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli,
25/01/2010 tarihli 35.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacının 28.000 TL’yi ödememiş olması davacıya senetleri tahsil hakkı ve yetkisi vermeyip, sadece senetleri iadenin koşulu olarak ön görülmüştür. Dava ise, anlaşmaya aykırı olarak davalının bedelsiz olduğunu bildiği senetleri diğer davalıyı da ciro ederek tedavüle sokup, 3.kişilerce tahsilinin sağlanması nedeniyle haksız olarak tahsil edilen ve davalıların zenginleşmesine yol açan çek ve bono bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Açıklanan nedenle 28.000 TL’nin ödenmemesi nedeniyle dava açılamayacağına ilişkin davalı savunması esasa etkili bulunmamıştır.
Dava, itirazın iptali davası olup icra takibi de Ankara Ticaret Mahkemesi kararına konu olan senetlere ilişkin olarak yapıldığından inceleme protokoldeki bütün senetler değil, icra takibine konu olan senetler bakımından yapılmıştır.
Davacı, 22/06/2015 günlü delil dilekçesinde bazı delillerini sunarak, karşı tarafın sunacağı delillere karşı, karşı delil sunma hakkını saklı tutmuş ve daha sonra 29/03/2016 günlü dilekçe ile Bursa …İcra Dairesi… sayılı icra dosyası için yapılan ödemelere ilişkin protokolü sunmuş ve mahkeme ara kararı üzerine de 29/03/2016 günlü (30/03/2016 havale tarihli) 4 sayfalık dilekçe de, ödeme belgelerini, ödemelerin nereye yapıldığını ve harici yapılan ödemelerin kime yapıldığını açıklamıştır. Bu ödemelerin bir kısmının icra dosyalarında dosya borcuna mahsuben banka vekili Av. …’a ödendiği, ödeme nedeniyle dosyalardan feragat edildiği, çeklerinde ödendiği, bankalardan belgelerin istenmesi halinde durumun anlaşılacağını, ödenen çeklerin bankalarda olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, icra alacaklarının banka vekiline ödenip ödenmediği hususunun ilgili bankadan sorularak öğrenilmesi mümkün iken, davacının ödeme belgesi sunmadığı gerekçesi ile bu talepleri kanıtlamamış sayması usule aykırı olduğu gibi ödeme dekontları sunulan belgelerde dikkate alınmadığından dairemizin 09/02/2017 günlü kararı ile ödemenin yapıldığı iddia edilen bankalara müzekkere yazılarak icra konusu borçların haricen ödenip ödenmediği sorulmuş ve bankalar tarafından ödemelere ilişkin 09/05/2017 günlü …bank Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen cevabi yazı ekinde ödeme belgeleri gönderilmiştir.
Davalı vekili istinaf aşamasında bu belgelerin ileri sürülemeyeceğini savunmuş ise de; bunlar ilk kez istinaf da ileri sürülen deliller olmayıp, yukarıda belirtilen davacı vekilinin dilekçesinde dayandığı deliller olup, ilk derece mahkemesince toplanmaması nedeniyle dairemizce toplandığından HMK’nın 357.maddesi gereğince yeni delil mahiyetinde olmadığından ilk derece mahkemesinde ileri sürüldüğünden bu yöndeki savunma dikkate alınmamıştır.
Zaten davacı vekili ilk derece mahkemesine, icra dosyalarındaki alacağa mahsuben alacaklı vekiline haricen ödeme yapıldığına dair Av. ….’dan aldığı belgeyi de dosyaya sunmuştur. Gerek ilk derece mahkemesine sunulan deliller, icra dosyası ve gerekse dairemizce bankalardan alınan yazı cevapları ekindeki ödeme belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan bilirkişi raporunda dava konusu çeklerden 10381 numaralı 10.000,00TL bedelli çekin, 29/06/2009 tarihinde ödeme için….bank’a ibraz edildiği, çekin karşılıksız olarak işlem gördüğü çek aslının firma tarafından 09/07/2012 tarihinde banka şubesine iade edildiği, bu çekin diğer davalıya ciro edildiği onun da … isimli kişiye ciroladığı ve çek hamilinin.. bankası kanalı ile takasa ibraz edildiği ve bu çekin tahsili için …bank vekilleri Av. …, …, Av…, .. ve Av. … tarafından Bursa ..İcra Müdürlüğünün 2009/13339 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, .. bankası tarafından 09/05/2017 tarihinde dairemize gönderilen yazı da bu icra dosyası için toplam 12.435,00 TL tahsilat yapıldığı ve iş bu tahsilat ile birlikte dosyanın kapatıldığı tespit edilmiş olup, bu ödemeler bilirkişi raporunun 10.sayfasında liste halinde gösterilmiştir.
10382 nolu çekin de,..Bankasının ilk derece mahkemesine gönderdiği 23/10/2015 günlü yazısında, çekin 31/07/2009 tarihinde … bankasına ibraz edildiği, bu çekinde diğer çek gibi diğer davalıya ciro edildiği onun tarafından da… ..’a ciro edildiği ve çekin bankadan karşılıksız kaşesi vurulduktan sonra 30.000 TL’lik bu çek için yine yukarıda isimleri verilen banka avukatları tarafından Bursa …İcra Müdürlüğünün .. sayılı dosyası ile takibe geçildiği, .. Bankası tarafından dairemize gönderilen 09/05/2017 günlü cevabi yazısında, bu çekin de 2009/13342 sayılı dosya için toplam 38.855,00 TL olarak tahsil edildiği” tespit edilmiş ve buna ilişkin ödemelerde bilirkişi raporunun 11.sayfasında açıklanmıştır.
10383 nolu 30.000,00 TL’lik çekin de diğer çekler gibi karşılıksız çıkması sonucu, çekin tahsili için .. Bankasının ismi yukarıda belirtilen vekilleri tarafından Bursa ..İcra Müdürlüğünün .. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği ve bankanın dairemize gönderdiği yukarıda sözü edilen yazı da, bu icra dosyası içerisinde 34.496, 00 TL’nin tahsil edildiği tespit edilmiş olup, ödemeler raporun 14.sayfasında listelenmiştir.
10385 nolu 30.000,00TL bedelli çekin ise, yine bankanın ilk derece mahkemesine göndermiş olduğu 23/10/2015 günlü yazı da, 30/10/2009 tarihinde ibraz edilen çekin karşılıksız olarak işlem gördüğü, bu çekinde diğer çekler gibi banka vekilleri tarafından Bursa …İcra Müdürlüğünün …, ..İcra .. sayılı icra dosyalarına istinaden Av. …’a yapılan sözleşmeye mahsuben ödendiği belirtilmiş ise de; bu icra dosyalarındaki ödemelerin 10382 nolu çek için yapıldığı, 10385 nolu 30.000,00 TL’lik çekin ödendiğine ilişkin herhangi bir banka dekontu ve nakit ödeme makbuzunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Böylece, Ankara Ticaret Mahkemesi kararı ile tespit edilen çeklerden 10381, 10382, 10383 nolu çeklerin ödendiği, 10385 nolu çekin ödendiğine dair ise delil sunulamadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen diğer çekler dava konusu olmadığından değerlendirmede dikkate alınmamıştır. Ödenen çeklerin toplamı 85.786,00 TL ise de; 10382 nolu çek için yapılan ödemelerden 5.250,00 TL’lik bölümü icra takip tarihinden sonra 25/07/2017 tarihinde, 10383 nolu çek için de 2.500,00 TL’lik ödeme takip tarihinden sonra yapıldığından bunların toplamı 7.750,00 TL’nin düşmesi ile takip tarihi itibariyle tahsil edilen çeklerin bedeli 78.036,00 TL tutmaktadır.
Bilirkişi raporunda belirtilen diğer çekler icra takibine konu olmadığından hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davalı vekili, davacının protokol gereğince ön görülen 28.000,00 TL yi ödediğine dair delil sunmaması nedeniyle davalı şirkete bu miktar alacaklı ise de; mahsup ve takas def’i ve karşı davasıda bulunmadığından davacı alacağından mahsup edilmemiştir.
Davacının icra takibine konu yaptığı alacakların bir kısmı da bono bedeline ilişkin olmakla beraber bonoların ödendiğine dair davacı tarafından her hangi bir delil sunulmadığından bonolar bakımından talebin reddi gerekir.
Açıklanan gerekçe ile istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalıların 78.036,00 TL’lik bölümüne itirazının iptaline, fazla talebin reddine ve %20 inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/455 Esas, 2016/1104 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davalıların Bursa .. İcra Müdürlüğünün… esas nolu takibe konu alacağın 78.036,00 TL’lik bölümüne itirazının iptaline, bu miktar üzerinde takibin devamına, takip tarihinden takip talebinde belirtildiği şekilde faiz yürütülmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın %20 inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu göre alınması gereken 5.330,63 TL harçtan, peşin yatırılan 2.061,40 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.269,23 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 2.061,40 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili lehine AAÜT ‘ne göre davanın red-kabul oranı dikkate alınarak, beilrlenen 8.933,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili lehine AAÜT ‘ne göre davanın red-kabul oranı dikkate alınarak, beilrlenen 5.043,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan; 208,90 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin ret-kabul oranına göre takdiren hesaplanan 147,98 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı 213,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.613,00 TL’nin, kabul red oranına göre, 1.048,78 TL’sini davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan bakiyenin davacı üzerine bırakılmasına,
11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve duruşma sayısı da dikkate alınarak dava kısmen kabul, kısmen red edildiğinden,
a) 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
b) 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,
Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda verilen iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 04/01/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.