Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1480 E. 2018/2760 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1480 Esas
KARAR NO : 2018/2760 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2016
NUMARASI : 2014/690 E., 2016/923 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, 13.07.2006 tarihinde saat 00.30 sıralarinda Samsun İli, …köyü sınırları içerisinde meydana gelen ölümlü, yaralanmalı ve maddi, hasarlı trafik kazası neticesinde …plaka sayılı araç içinde bulunan sürücü müvekkilinin babası …i vefat ettiğini ve yine iş bu araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve henüz 2 yaşında olan …” nın yaralandığını, İş bu kaza neticesinde … ameliyata alınmışsa da kolunu kullanamaz hale geldiğini, müvekkil mağdur hakkında, kaza tarihinden sonra defalarca ameliyat olduğunu, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından 30.03.2010 tarihli özürlü Sağlık Kurulu Raporu tanzim edilmiş olup özürlülük oranı % 36 olarak tespit olunduğunu, bakım, paramedikal, yol gideri ve diğer talepler hakkında, sigorta şirketleri ve diğer …nın yükümlülüğünün devam ettiğini belirterek, davacının maluliyeti sebebiyle, 1.000,00-TL yol gideri ve Paramedikal giderler, 1.000,00-TL refakatçi gideri ve 1.000,00-TL bakım gideri olmak üzere toplam 2.300,00 TL tazminatın, 09.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans kredi faizi ve avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte davalldan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın 13/07/2006 tarihinde gerçekleştiği dava dilekçesinde bildirilmiş olduğunu, motorlu araç kazalırndan doğan zararlar nedeniyle …ndan tazminat taleplerinin zamanaşımı süresini geçtikden sonra açılan davanın usulden reddinin gerektiğini, belirsiz dava şeklide açıldığını, dava konusu tazminatın tespit edilebilir nitelikte olduğunu, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davadan önce ve hatta halihazırda yönetmeliğin ilgili hükümlerinde belirtilen ve dosyanın değerlendirilmesine yarayacak yeterli belge müvekkil kuruma sunulmadığından müvekkil kurmunun temerrüdünün oluşmadığının kabulü gerektiğini, bu itibarla, faiz isteminin haksız olduğunu, davanın temilinin haksız fiil olduğuna göre müvekkil kurumdan reeskont faizi istemininde yersiz ve haksız olduğunu,yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından alınan 29/03/2016 tarihli kök raporda: Dava konusu 13.07.2006 tarihli trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve yaralanarak % 36 oranında malul kalan ve 24 ay iş görmezlik durumunda …’nın kaza tarihinde henüz 2 yaşında olduğu dikkate alındığında, özellikle de İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi’nde defalarca ameliyat olmasına rağmen, İstanbul Ünv. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından 30.03.2010 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporu ile kendisinde % 36 tüm vücut özürlülük oranı tespit edildiğinden, yaşı itibariyle kendi ihtiyaçlarım karşılayabilme imkanı da bulunmadığından, bakıma ve gözetime muhtaç olduğu açıkça anlaşıldığından, davacı vekilince talep edilen yol, paramedikal gider, refakatçi gideri ve bakım giderlerine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmemiş olmakla beraber, nihai ve hukuki takdiri tamamen Mahkemeye ait olmak üzere; 1.000,00TL yol gideri ve paramedikal giderler ve 1.000,00TL bakım gideri olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminatın, ayrıca davacı anne …’nin çalışıyor olması halinde de 1.000,00 TL refakatçi giderinin makul ve kabul edilebilir olduğu, davacı talebinin davalı … tarafından ödenmesi gerektiği ve kaza târihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca ZMSS/Trafik Sigorta Poliçesinin sakatlanma ve tedavi teminatı 57.500,00 TL olarak belirlenmiş olduğunu bildirmişlerdir.
Davacının bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi ve davacının talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğunun hesap edilmesi açısından bilirkişilerden ek rapor alındığı, 17/08/2016 tarihli ek raporda; davacının bakıcı gideri tutarının 13.725,025-TL olduğu, yol gideri refakatçi giderinden maddi tazminatının 1.000-TL olduğu poliçede bildirilen 57.500-TL lik teminat bedelinin altında kalan bu miktardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin 26/09/2016 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek 14.775,20-TL tazminatın tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili kaza tarihi ile ıslah tarihi arasında 10 yıl geçmiş olduğunu, ileri sürerek zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemenin TCK nun 85/2 Maddesine göre hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırının 15 yıl olduğu; ıslah tarihi itibariyle Ceza zamanaşımı süresi dolmamış olduğundan zamanaşımı itirazının reddine karar verdiği görülmüştür.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/11/2016 tarihli 2014/690 Esas 2016/923 Karar sayılı kararıyla; davacının talep ettiği ilaç, bakıcı, refakatçi ve sağlık kuruluşuna ulaşım için yapmış olduğu, giderlerin SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilmeyen giderlerden olduğu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesinin bulunmadığı, … yönetmeliğinin 9/1-b maddesi uyarınca davalı … hesabının bu giderlerin tazmininden Sigorta teminatı olan 57.500-TL kapsamında sorumlu olduğu, sakatlanma teminatı kapsamında davacıya 15/07/2014 tarihinde 57.500-TL tazminatın davalı … tarafından ödendiği, Sağlık Gideri teminatı kapsamında davacının 13.775,20-TL bakıcı gideri ve 1.000-TL yol giderinin talep edebileceği, Sağlık gideri teminatının poliçede 57.500-TL olarak belirlendiği, tazminat miktarının bu miktarın altında kalması sebebiyle toplam 14.775,20-TL tazminattan …nın sorumluluğunun doğduğu, davalı … tarafından 15/07/2014 tarihinde davacıya ödeme yapılmış olduğundan …nın bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, 14.775,20-TL tazminatın 15/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; kazanın 13/07/2006 tarihinde meydana geldiğini, 2918 sayılı KTK 109.madde gereğince 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu,
-Davacının kusuru/müterafık kusuru tespit edilmeden hesap yapıldığını,
-6111 sayılı Kanun’un 25/02/2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, 59.maddede “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastanelerde diğer bütün resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanır.” şeklinde değiştirildiğini, kanun’un geçici 1.maddesi ile …nın yükümlülüğünün sona ereceğinin düzenlendiğini,
-Teminat limitinin tamamen karşılandığını, davanın reddi gerektiğini,
-Davacının % 36 maluliyetinin söz konusu olduğunu, davacının maluliyetinin kolunda olduğunu, bu derecede maluliyet sebebiyle bakıcı ihtiyacının olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre % 60 ve üzeri maluliyet söz konusu olduğunda bakıcı tazminatına hak kazanacağını, davacının bu taleplerinin geçici iş göremezlik teminatının konusunu oluşturduğunu, bu bakımdan mükerrer ödeme söz konusu olacağını,
-Olayda hatır taşımasının söz konusu olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap vermediği görülmüştür.
GEREKÇE:
Davacı …’nın 13/07/2006 tarihinde babası …’nın kullandığı aracın kaza yapması neticesinde yaralandığı, İ.Ü Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporundan % 36 oranında malul kaldığının anlaşıldığını ve babası ile ..i’nin kazada vefat ettiği, davanın SGK tarafından ödenmeyen yol ve paramedikal giderler, refakatçi ve bakım giderinin tazminine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesinin 13.725,025 TL bakıcı gideri ile 1.000 TL yol gideri tazminatına hükmettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde KTK 109 maddesi gereğince davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını ileri sürdüğü anlaşılmışsa da, davacının ölümlü trafik kazasında yaralandığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85. ve 66/1-d maddelerinde öngörülen 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında, dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır, mahkemenin TCK 85/2 maddesi gereğince cezanın üst sınırının 15 yıl olduğu ve zaman aşımı itirazının dolmadığına yönelik kararının yerinde olduğu kanaatine varılarak zaman aşımına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir.
Davacının kaza sırasında 2,5 yaşında olduğu, babasının kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu, müterafık kusurunun bulunmadığı, davacının babasının kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu, akrabalar arasındaki taşımanın hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceği, ilk derece mahkemesi tarafından alınan raporda, davacı …’ın kazadan sonra geçici iş göremezlik süresinin 24 ay olduğu, defalarca ameliyat geçirdiği, davalı sigorta şirketinin 11/07/2014 tarihinde davacıya velayeten annesine 57.500,00 TL sürekli maluliyet tazminatı ödediği anlaşılmışsa da, anne …’nın ibranameyi ” fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu” şerh düşerek imzaladığı, SGK tarafından karşılanamayan tedavi masrafları yönünden kaza tarihinde ZMMS poliçe teminatının 57.500,00 TL olduğu, ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda 1.000 TL yol gideri ve paramedikal giderler ile 24 ay geçici iş göremezlik süresi içinde davacı …’nın bakımı için tutulacak bakıcı gideri olarak hesaplanan 13.725,02 TL giderin tahsilini talep etmekte davacının haklı olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin benzer bir olayda vermiş olduğu 25/11/2014 tarihli 2013/8717 Esas 2014/16847 Karar sayılı kararıyla, “davacı …’nun başkasının yardımına muhtaç olması nedeniyle aktüerya raporuyla bakıcı giderinin hesaplandığı, mahkemenin ailenin çocuğa bakım yükümlülüğü olduğu gerekçesiyle bakıcı giderinden yarı oranında indirim yapılmış ise de, mahkemece hatalı değerlendirme ile kusursuz olan davacı ve ailesine bakım külfeti yüklenecek şekilde hesaplanan bakıcı giderinden indirim yapılmasının isabetli olmadığına” karar verdiği de göz önüne alınarak, aile bireylerine davacının bakımının yükletilemeyeceği, % 36 oranında maluliyetin ve davacının yaşının küçüklüğü göz önüne alındığında 24 aylık bakım ücretinin hal ve koşullara uygun olduğu, kanaatiyle, mahkeme kararının yerinde olduğuna, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 1,009, 29 TL harçtan peşin alınan 253,00 TL harcın mahsubu ile bakiye756, 29TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 28/12/2018