Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1478 E. 2019/265 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1478 Esas
KARAR NO: 2019/265
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2016
NUMARASI: 2014/1425 2016/998
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili, müvekkillerinden … ve kızı …. olay tarihinde karşıdan karşıya geçmek istedikleri sırada davalı … sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu ağır şekilde yaralandıklarını, konuyla ilgili açılan ceza mahkemesindeki davada davalının olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve hakkında verilen cezanın hükmün açıklanmasının bırakılmasına dair karar verildiğini, kaza nedeniyle … %36 oranında malul kaldığını, ayrıca müvekkillerinin maddi kayıplara uğradıklarını, yine kaza nedeniyle manevi yönden de müvekkillerinin zarara uğradığını belirtek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için şimdilik 1.000 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, müvekkili … için 100.000,00 TL için manevi ve diğer müvekkili … için 50.000,00 TL manevi tazminat talebi olmak üzere toplam 301.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili, 03/06/2016 tarihli dilekçesiyle müvekkili …. yönünden toplam maddi tazminat tutarını 203.930,81 TL’ye yükseltmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkilince kazayı yapan …. plakalı aracın trafik sigortasının düzenlendiğini, olayda sürücünün kusurunun kanıtlanması gerektiğini, kusur raporunun adli tıptan alınmasını istediklerini, müvekkilince 17/01/2014 tarihinde 120.685,00 TL ödeme yapıldığını ve müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalılar … ve … vekili ise; müvekkili …. olay tarihinde aracıyla normal bir halde seyretmekteyken davacılar …. ve …. el ele vererek karşıdan karşıya geçmek için yol kenarındaki görüşü engelleyen bitkilerin içinden yola çıktıklarını, müvekkilinin davacıları farketmesi üzerine frene basmış ise mesafenin kısalığı nedeniyle duramadığını, direksiyonu sağa kırdığını, ancak bu esnada davalıların durup geriye doğru kalkışması nedeniyle bu kazanın meydana geldiğini, olayda davacıların kusurunun bulunduğunu, yine davacıların yaralanmasıyla ilgilendiklerini ve davacıların yaklaşık 160.000,00 TL hastane masraflarının kendilerince karşılandığını, ayrıca … de iş ve güçten kayıp nedeniyle 12.000 TL ödeme yaptıklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve adli tıp kurumu raporlarına göre; dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı … %90, davacı yayalar …. ve …. ise %10 oranında kusurlu oldukları, davacı … yaralanması nedeniyle toplam maddi zararının 203.572,44 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa 120.685,00 TL ödeme yaptığını, poliçe teminat limitinin 200.000,00 TL olduğu, bu nedenle davalı sigortanın kalan teminat limitinin 79.315,00 TL olduğu, davacıların yaralanmasının niteliği, maluliyeti, yaşı, sosyal durumu ve olaydaki kusur oranları ile hakkaniyet ilkeleri nazara alınarak manevi tazminatın da kısmen kabulü gerektiği gerekçeleriyle “1-Davacı … için maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile karşılanmayan 203.572,44 TL maddi tazminatın ( davalı sigorta yönünden 79.315,00 TL ile sınırlı olarak ) kaza tarihi olan 19/06/2011 tarihinden itibaren, sigorta yönünden ise, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-…. yaralanması nedeniyle 30.000 TL manevi tazminatın … için, 10.000,00 TL manevi tazminatın davacı anne ….. için, 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı baba yönünden hem kendi yaralanması hem kızının yaralanması nedeniyle kısmen kabulü ile davalılar ….. ve …. olay tarihi olan 18/06/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” şeklinde karar verilmiş, kararı davacılar vekili ile davalılar … ve …. tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf sebebi olarak; davalı sigorta şirketinin poliçe teminatları gözetildiğinde, sorumlu olacağı miktarın 102.459,85 TL olduğu halde mahkemece sorumluluklarının 79.315,00 TL ile sınırlı olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, zira müvekkili …. iş göremediği 6 aylık süredeki kazanç kaybının 3.225,30 TL, eğitimden kaynaklı sene kaybı nedeniyle kazanç kaybının 19.919,55 TL olduğu ve bu bedellerin de toplam zarar miktarı olan 203.980,81 TL’nin içinde yer aldığını, bu bedellerin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere sigorta poliçesinin ayrı teminatı olan tedavi giderlerine dahil olduğunu, müvekkili …. çalışma gücündün %25 eksilme nedeniyle maddi zararının toplam 180.727,49 TL olduğunu ve sigorta poliçesindeki maluliyet teminatı kapsamında sigorta şirketinin bu bedelden 79.315,00 TL ile sınırlı sorumlu olduğunun belirtildiğini, poliçedeki teminatların iki başlıkta düzenlendiğini, tedavi giderlerine dahil teminat, diğerinin de maluliyet teminatı olduğunu, tedavi giderleriyle ilgili teminatın dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, kararın bu yönden düzeltilmesini istediklerini, yine ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının da düşük olduğunu, tazminat miktarının caydırıcı olmayıp davalıları ödüllendirici nitelikte olduğunu bildirmiştir. Davalılar …. ve …..vekili istinaf sebebi olarak; bilirkişi raporunda davacı …. kazanç kaybına yönelik hesaplama yapılırken davacının kabul edilen kazancının 2013 yılı asgari ücretine oranlaması olan 2.56 katsayısının bilinen son asgari ücret olan 2016 yılı 1.300,00 TL’lik asgari ücrete uygulanmasıyla hesaplama yapıldığını, 2016 yılına kadar asgari ücret artışlarının yıllık %9-10 iken , 2015 yılı ile 2016 yılı arasındaki artışın %30 olduğunu, 2017 yılında ise artışın %8 oranında olduğunu, bilirkişi raporu 2015 yılında hazırlansaydı şuan ki rakamdan yaklaşık %30 daha az bir rakam çıkacak olduğunu, bu nedenle bilirkişilerin hesapladığı rakamdan mahkeme tarafından hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken yapılmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacının bekar olmasına rağmen evli ve üç çocuklu olarak hesaplama yapılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda davacı …. net bakiye maddi zararının 203.980,81 TL olduğunu, ancak davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı tutarın 102.459,85 TL olması gerekirken 79.315,00 TL ile sınırlı tutulmasının doğru olmadığını, mahkemenin iki ayrı teminat klozu olduğunu dikkate almadığını, bu hususun düzeltilmesi gerektiğini, yakınların cismani zararlar nedeniyle manevi tazminat talep hakkı bulunmadığını, davacılardan …. eşi … ve kızı …. yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep hakkının bulunmadığını, yine davacı …. da kızının yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteyemeyeceğini, gerek 818 Sayılı BK 47.maddesi ve 22/06/1966 tarihli içtihatı birleştirme kararı ve bilirkişi raporunda davacılar ….ve …. ruhsal bütünlüğünün ağır şekilde bozulduğuna dair en ufak bir kanıt sunulmamasına rağmen bu davacılara diğer davacı …. yaralanması nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacı …. kendi yaralanmasından dolayı talep ettiği manevi tazminatın da reddi gerektiği halde miktar belirtilmeksizin hem kızının hem de kendinini yaralanmasından dolayı yekün bir manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir. Olayla ilgili düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında; … plakalı araç sürücüsü … Bostancı istikametine seyrederken kavşağa geldiği sırada karşıdan karşıya yaya geçidinden geçmekte olan yaya ….ullah ve … en sağ şeritte yaya geçidinde çarptığını, kazanın meydana gelmesinde sürücü …. 2918 Sayılı KTK’nun 52/a maddesini ihlal ettiğinin belirtildiği görülmüştür. ….. plakalı araca ait trafik sigorta poliçesinin incelenmesinde; 07/07/2010 ila 07/07/2011 tarihleri arası için düzenlendiği, ölüm ve sakatlanma limitinin 175.000,00 TL, tedavi giderinin 175.000,00 TL limitle düzenlendiği görülmüştür. Ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; …. tam kusurlu olduğu gerekçesiyle hakkında hapis cezası verildiği, ancak CMK’nun 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 01/11/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 25/02/2015 günlü kusur raporunda; olayın meydana gelmesinde davalı sürücü …. %90, davacılar …. ve …. ise %10 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür. Maluliyete ilişkin 13/01/2016 tarihli adli tıp kurumu raporunda; davacı ….. kaza nedeniyle %25 oranında meslekten kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme sürecinin 6 aya kadar uzayabileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 24/05/2016 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; adli tıp kurumundaki kusur oranları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı …. geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı kazanç kaybının 3.225,30 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle aktif SSK çalışanı olmadığından mükerrerlik teşkil eden indirim bedeli varlığının oluşmadığını, davacı ….. sene kaybına ilişkin iddiasının usulen ispatlanması halinde uğradığı kazanç kaybının 19.919,55 TL olduğu, geçici iş göremezlik ve sene kaybına dayalı kazanç kayıp zararlarının poliçenin ayrı teminatı olan tedavi giderlerine dahil olduğu ve davalı sigorta şirketinin bu teminat yönünden sorumluluğunun devam ettiği, davacı ….. iş gücünden %25 eksilme nedeniyle davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemenin güncel tutarının indirilmesinden sonra bakiye maddi zararının 180.427,59 TL olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin önceki ödemesi dikkate alındığında kaza tarihindeki teminat kapsamında bakiye 79.315,00 TL ile sınırlı, diğer davalı yanında müteselsil sorumlu bulunduğu, dava tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden yasal faiz talep edilebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda davacı …. 2013 yılı Ocak ayından itibaren çalışmaya başladığı, 2013 yılı Nisan ayında brüt kazancının 2.511,22 TL olup aynı tarihteki asgari ücretin 2.56 katı olması nedeniyle bu kat sayı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 18/06/2011 günü meydana gelen trafik kazasında davacı …. ile davacı ….. karşıdan karşıya geçmek istediği sırada davalılardan …. sevk ve idaresindeki aracın adı geçen davacılara çarptığı, kaza sonunda davacı … %25 oranında meslekten kazanma gücünden kaybettiği ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı … %90 oranında, davacı yayalar …. ve …. ise %10 oranında kusurlu oldukları anlaşılmıştır. Davacıların istinafı davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 102.459,85 TL iken 79.315,00 TL ile sınırlı olduğu yolundaki kabulün hatalı olduğuna ilişkindir. Gerçekten de davacılardan …. gerek 6 aylık iyileşme süresi, gerekse eğitiminden kaynaklı sene kaybı nedeniyle uğradığı kazanç kaybı gözetildiğinde toplam (3.225,30 TL + 19.919,55 TL = 23.144,85 TL ) zarara uğramış olup bu zarar poliçede ayrı bir teminat olan tedavi giderlerine dahil olup davalı sigorta şirketinin bu teminat yönünden de sorumluluğu devam ettiğinden 79.315,00 TL’ye bu tutarın eklenmesiyle bulunan 102.459,85 TL’den davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerindedir. Davacıların diğer istinaf talebi ise hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğuna yöneliktir. Mahkemece davacı …. için 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş olup yaralanmanın derecesi, kusur durumu ve kaza tarihi gözetildiğinde, manevi tazminatın düşük olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan kaza 18/06/2011 tarihinde meydana gelmiş olup kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi uyarınca sadece cismani zarara uğrayan kişi için manevi tazminata hükmedilebilecek, ayrıca ölüm halinde ailesi lehine manevi tazminata hükmedilebilecektir. Yakınlar için yaralanma halinde manevi tazminat 6098 Sayılı TBK ile getirilmiş olup somut olayda 818 Sayılı BK’nun 47.maddesi uyarınca davacı …. yaralanması nedeniyle anne ve babası için zaten manevi tazminata hükmedilemeyeceğinden davacıların manevi tazminatın düşük olduğuna yönelik istinaf talepleri yerinde değildir. Davalılar …. ve …. istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemine ilişkin istinaf talepleri, bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde değildir. Davacılar ….. ve …. lehine manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığına ilişkin istinaf talepleri de gerek kazadaki kusurları, gerekse kaza sonucu yaralanma derecesi ve kaza tarihi dikkate alındığında bu istinaf yerinde değildir. Davacı …. ve ….. için davacı ….. yaralanmasından dolayı manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığına ilişkin istinaf talebi ise, yukarıda ayrıntılı izah edildiği üzere olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nun 47.maddesi uyarınca yerindedir. Yine hükmün 2.bendindeki davacı ….. için hem kendisinin hem de kızı …… yaralanması nedeniyle toplam 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığına ilişkin istinaf talebi de yerindedir. Zira hangi olay için ne miktar manevi tazminata hükmedildiğinin açıkça karar yerinde gösterilmesi gerekir. Az önce de belirtildiği üzere davacı ….. için kızı ….. yaralanması nedeniyle lehine manevi tazminat hükmedilemeyeceğinden, sadece kendisinin yaralanması nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıca diğer davalı sigorta şirketinin sorumluluk miktarıyla ilgili olarak davalılar …. istinaf talebi de yukarıda davacıların istinaf talebinin değerlendirilmesi bölümünde izah edildiği üzere yerindedir. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde, davacılar vekili ile davalılar …. ve …. vekilinin istinaf taleplerinin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi gerekmiş ve istinaf edilmeyen hususlar ile kazanılmış haklar da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekili ile davalılar … ve ….. vekilinin istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2016 gün, 2014/1425 Esas, 2016/998 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacı …. için maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile karşılanmayan 203.572,44 TL maddi tazminatın ( davalı sigorta yönünden 102.459,85 TL ile sınırlı olarak ) davalılar ….. ve ….. kaza tarihi olan 18/06/2011 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı … için 30.000,00 TL, davacı …. için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …. kaza tarihi olan 18/06/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar …. ve …. verilmesine, davacı ….. tüm, davacılar …. ve …. ise fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, 5-Alınması gereken 16.296,88 TL harçtan, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.028,10 TL peşin harç ve 3.467,07 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.495,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.801,71 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 5.068,48 TL ile sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 6-Davacılar tarafından yatırılan 1.028,10 TL peşin harç ve 3.467,07 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.495,17 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.930,54 TL ile sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar …. ve …. verilmesine, 7-Yargılama Giderleri; a)Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 24,30 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 1.200,00 TL bilirkişi gideri, 812,75 TL Adli Tıp gideri, 423,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.463,80 TL’nin davanın kabul oranına isabet eden 1.166,41 TL’nin tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 500,15 TL ile sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılar …. ve …. verilmesine,b)Davalı … tarafından yapılan 36,00 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına isabet eden 21,45 TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine, 8-Vekalet Ücretleri; I) Maddi Tazminat davası yönünden; a)Davacı …. lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 18.164,35 TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 9.126,21 TL ile sınırlı olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ….. verilmesine, b)Davalılar lehine davanın reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 358,37 TL nispi vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılara verilmesine,II)Manevi Tazminat davası yönünden; a)Davacılar lehine davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 4.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ….. ve …. müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar …. ve …. verilmesine, b)Davalılar …. ve ….. lehine davanın red edilen kısmı üzerinden AAÜT’nin 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 4.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar …. ve ….. verilmesine,9-İstinaf peşin harçlarının talebi halinde taraflara iadesine, 10-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 11- İstinaf aşamasında davalılar …. ve …. tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davacılardan alınarak davalılar ….. ve ….. verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.07/02/2019