Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1473 E. 2018/167 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/1473 Esas
KARAR NO : 2018/167 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2016
NUMARASI : 2014/1368 E., 2016/940 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 05/02/2018
İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nden verilen 29/11/2016 tarihli kararına karşı davacı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkilinin … ve…. Şekil markalarının sahibi olduğunu, bu markaların dünyaca ünlü olduğunu, Türkiye’de de TPE tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, TPE nezdinde …, … numaralı marka tescilleri bulunduğunu, davalının ise takı ve aksesuar üzerinde … markalarını izinsiz olarak kullandığını, bu hususun İstanbul 4. FSHHM 2014/87 Değişik İş dosyasıyla tespit edildiğini, davalının eylemlerinden dolayı maddi ve manevi zarar gördüklerini” iddia ile marka hakkına tecavüzün tespitini, men’ini, sona erdirilmesini, 1.000 TL maddi, 4.000 TL manevi tazminatın ve 4.000 TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsilini, hükmolunacak maddi tazminatın KHK 67.maddesi gereğince arttırılmasını ve değişik iş dosyasındaki giderlerin de hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde “davacı tarafın, müvekkilinin marka tescilinden ve tecavüzden haberdar olmadığını, ihtarda bulunmadığını, müvekkilinin iş yerinde … markasının kullanılmadığını, hiçbir üründe bu ibarenin yer almadığını, cüzdanlar üzerinde … yazısı olduğunu, tokalarda ise fashion jewelry ibaresi bulunduğunu, marka taklidinin söz konusu olmadığını, iş yerinde binlerce ürün olduğunu, birçoğunun üzerinde çeşitli hayvan figürleri olduğunu, fiyatların 50 kuruşu geçmediğini, normal bir insanın bunların orijinal olduğunu zannedip satın almayacağını, ürünlerin toptan alındığını ve içlerinden bu ürünlerin de az sayıda çıktığını, bunlardan kar elde etmediklerini, davacının zararını ispatlaması gerektiğini, marka ihlali söz konusu olmadığından davanın reddi gerektiğini” savunmuştur.
Dosya ekinde İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/87 Değişik İş sayılı tespit dosyasının mevcut olduğu ve dosya içinde, davalının iş yerinde bilirkişi aracılığıyla yapılan tespit sonucunda düzenlenen 05.01.2015 tarihli raporda davalı iş yerinde tespit edilen ürünlerin fotoğraflarının da yer aldığı görülmektedir.
28.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda, “davalının iş yerinde tespit edilen ürünlerdeki resimlerin, davacının… markalarının çok yakın benzerleri olduğu, bu ürünlerin davacının marka hakkına tecavüz ettiği ve davalının yıllık kârının 15.158,31 TL, aylık kârının ise 1.263,19 TL olduğu” görüşünün açıklandığı, maddi tazminat ve kullanımın niteliği noktasında alınan ek raporda faturalarda marka ayrımının yapılmadığından, malların ne kadarının dava konusu mallar olduğunun tespit edilemediği, bu malların toplam satışlara oranının da belirlenemediği, malların alış ve satış fiyatlarının da tespit edilemediği belirtilerek aynı mali tespitlerin tekrarlandığı ve davalının ürünlerindeki malzeme ve işçilik kalitesinin tespit edilemediği ancak kötü kullanımının söz konusu olduğunun mütalaa edildiği, 05.05.2016 tarihli 2.ek raporda ise, ürünlerde dikiş, üretim ve malzeme kalitesinin kötü olduğu, üretim hatalarının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına göre davacı taraf TPE nezdinde … sözcük markaları ve … + şekil ve sadece şekil markaları olan … numaralı marka tescillerine sahiptir ve bu marka tescilleri 3, 4, 5, 6, 8, 9, 11, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 26, 28, 30, 32, 35, 43, 44 sınıfları kapsamaktadır. Öte yandan gene dosya içinde bulunan TPE Markalar Dairesi Başkanlığı Marka Değerlendirme tutanağında, … Şekil markasının 556 sayılı KHK 7/1-1 maddesi anlamında tanınmış marka olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkeme 17.11.2016 tarihinde, “dava konusu ürünlerin iltibasa neden olduğu davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, markanın kötü-uygun kullanılmaması nedeniyle itibar tazminatına da hükmolunduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının davacının … ve … Şekil markalarına tecavüzde bulunduğunun tespitine, tecavüzün men’i ve sona erdirilmesine, 1.000 TL maddi, 4.000 TL manevi tazminat ile markaların kötü-uygun kullanılmaması nedeniyle 4.000 TL itibar tazminatının, dava tarihinden itibaren maddi tazminat için reeskont faiziyle, diğer tazminatlar için ise yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili 05.01.2017 ve 06.02.2017 karşı tarihli istinaf dilekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuş ve cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, ürünlerin hiçbirinde … markasının yer almadığını, şekillerin davacı markasına benzemediğini, ürünler 50-75 kuruş aralığında satıldığından müşterilerin bu ürünlerin orijinal sanıp aldanmayacağını, dava konusu malların son parti mal içinden az sayıda çıktığını, bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağını, defalarca rapor alınmasına rağmen şüpheden uzak bir zarar hesabı yapılamadığını, müvekkilinin defterleri üzerinde markaya ilişkin hiçbir kayıt yer almadığı halde, sanki bu markanın satışından elde edilmiş gibi bir hesap yapıldığını, davanın aynen kabul edilip her alacak kalemi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğunu” iddia ile kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın reddini istemiştir.
Dosya kapsamına göre davacı istinafa cevap vermemiştir.
Dava, marka tesciline dayalı haklara tecavüz iddiasına bağlı olarak açılmış tespit, ref, men ve tazminat davasındır. Dosya ekinde bulunan 2014/87 Değişik İş sayılı tespit dosyasındaki fotoğraflar ve değerlendirme ile yargılama sırasında alınan rapor ve ek rapordaki bulgulara göre, davalının iş yerinde tespit edilen dava konusu ürünler üzerinde, davacının TPMK nezdinde tescilli … numaralı şekil markanın … numaralı şekil + … markasının, … numaralı şekil markanın izinsiz olarak kullanıldığı, dosyada bulunan TPE kararına göre … şekil markasının tanınmış marka olarak tespit edildiği, dava konusu ürünler üzerinde … ibaresinin yazılı olup olmamasının bu dava yönünden sonuca etkili olmadığı, çünkü davacının … numaralı markaların birer şekil markası olduğu, 87186 numaralı markanın da asli unsurunun şekil unsuru olduğu, davalıya ait iş yerinde de geçen ürünlerdeki kullanımın kötü ve uygun olmayan türden bir kullanım olduğu, faturalarda ayrıntılı bilgi bulunmadığından, davacının tazminat hesaplama tercihine göre davacının maddi zararı kesin olarak hesaplanmaz ise de talep edilen 1.000 TL’lik tazminat miktarı hükmolunduğundan davalının tazminata ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı, davalının sattığı ürünlerin fiyatlarının 50 kuruş-75 kuruş olduğu iddialarının ve ürünlerin son parti ve teslim ürünü olduğu iddialarının sonuca etkili bulunmadığı, marka hakkına tecavüz nedeniyle açılan tespit, ref, men, maddi tazminat, manevi tazminat ve ihbar tazminatı davalarında dava yığılması söz konusu olduğundan, somut olayda maddi tazminat davası, manevi tazminat davası ve ihbar tazminatı davası için ayrı ayrı avukatlık ücreti hesaplanmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmakla, tüm istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile, davalı tarafın istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesince alınması gereken alınması gereken 614,79 TL nisbi harçtan peşin alınan 153,69 TL harcın mahsubu ile bakiye harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından istinaf incelemesi sırasında yapılmış yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve HMK’nun 362.maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 05/02/2018