Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1467 E. 2019/205 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1467 Esas
KARAR NO: 2019/205
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2016
NUMARASI: 2014/755 2016/768
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalılardan ….Ltd. Şti adına kayıtlı ve trafik sigortası davalı …. A.Ş tarafından yapılan ve diğer davalı …. idaresindeki …. plakalı otomobilin müvekkiline ait … plakalı aracın park yerinden çıkarken geri manevra esnasında çarptığını, hasarın kasko sigortası tarafından tamir ettirilmiş ise de, araçta meydana gelen değer kaybının ve kazanç kaybının halen ödenmediğini belirterek 2.800,00 TL’lik değer kaybının ve 750,00 TL’lik kazanç kaybı ile 15,00 TL ihtarname giderinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili; iddia edilen değer kaybının fahiş olup araçtaki zararın 700,00 TL giderlik küçük bir hasar olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.Davalı … Ltd. Şti vekili; davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Dava dosyasında 14/01/2015 tarihli olup 20/01/2015 tarihinde havale edilen davalı … adı yazılı ancak imza bulunmayan cevap dilekçesinde; 750,00 TL’lik kazanç kaybına ilişkin davayı kabul ettiği, ancak aleyhine yargılama giderine hükmedilmesini istemediği, değer kaybının ise sigorta şirketinden tahsilini talep edildiği görülmüştür. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun olmadığı, davalı …. %100 oranında kusurlu olduğu, ayrıca davalı …Ltd. Şti’nin aracı dava dışı bir şirkete kiraladığı, kiracı şirketin araçta meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davalı şirketin işleten sıfatının bulunmadığı gerekçeleriyle davalı ….Ltd. Şti hakkındaki davanın reddine, davalılar … ve … A.Ş aleyhindeki davanın kısmen kabulü ile 1.000 TL değer kaybı ile 125,00 TL kazanç kaybının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, ilk verdiği dilekçede; mahkeme kararının usul ve yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğu bildirmiştir.Davacı vekili 09/12/2016 tarihinde yani 14 günlük istinaf süresinden sonra verdiği dilekçede; mahkemenin …Ltd. Şti’nin işleten sıfatının kalktığına dair gerekçesinin yerinde olmadığını, dosyaya sunulan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığını, her zaman düzenlenebileceğini, yine bu davalı hakkındaki davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, bu konuda adı geçen davalıya ihtar gönderdiklerini, ancak davalının verdiği cevapta husumet itirazında bulunmadığını, dolayısıyla bu davalı hakkındaki davanın reddi ve red sebebi ile vekalet ücreti tayininin doğru olmadığını, yine davalı Murat Sap’ın cevap dilekçesinin 2.bendinde 750,00 TL’lik kazanç kaybına ilişkin davayı kabul ediyorum şeklinde beyanda bulunduğunu, bu nedenle bu talep yönünden davanın kabul edilmesi gerekirken kısmen reddinin doğru olmadığını bildirmiştir.Yargılama sırasında alınan raporda; kazanın meydana gelmesinde davalı … %100 oranında kusurlu olduğu, araçta 1.000 TL değer kaybı ve 125,00 TL kazanç kaybı oluştuğu, davalı …Ltd. Şti’nin aracı kiraya vermesi nedeniyle işleten sıfatının kalmadığı, hasardan ve kazanç kaybından kiracı şirketin sorumlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dosyaya sunulan 04/04/2016 tarihli ek raporda; bilirkişi heyeti kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini belirtmişlerdir. Mahkeme kararının, kararı istinaf eden davacı vekiline 22 Kasım 2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin ilk istinaf dilekçesini 05/12/2016 tarihinde UYAP’tan verdiği, bu dilekçede sadece kararın usul ve yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunun yazılı olduğu, diğer dilekçesinin ise ek temyiz dilekçesi adı altında verilip 09/12/2016 tarihinde UYAP’tan sunduğu, ancak 09/12/2016 tarihi itibariyle istinaf süresinin geçtiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybı, kazanç kaybı ve ihtarname giderinin tahsiline ilişkindir. Davacı vekili, süresinde verdiği istinaf dilekçesinde mahkeme kararının usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirtmiş, süresinden sonra 09/12/2016 tarihinde UYAP’tan gönderdiği dilekçede ise ayrıntılı bir istinaf dilekçesi verdiği görülmüştür. HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Süresinde verilen istinaf dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi gösterilmemiştir. Davacı vekilinin 09/12/2016 tarihli dilekçesi ise istinaf süresi geçtikten sonra verildiği için bu dilekçedeki talepler dairemizce değerlendirmeye alınmamıştır. Öte yandan kararda re’sen bağlamında kamu düzenine aykırı bir hal de bulunmamıştır. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.31/01/2019