Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1465 E. 2019/145 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1465 Esas
KARAR NO : 2019/145
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2016
NUMARASI : 2014/752 2016/811
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 24/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin 12/11/2013 tarihinde İETT durağında otobüs beklediği sırada davalı İETT’ye ait aracın durakta bekleyen müvekkiline çarptığını ve yaralandığını, olayda davalı sürücü …’un da kusurlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın ticari avans faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince 22/08/2016 tarihli dilekçeyle dava değeri 35.063,33 TL’ye yükseltilerek %12 ve artan oranlarda avans faizi işletilmesi talep edilmiş ve harcının da aynı tarihte yatırıldığı görülmüştür.
Davalı … şirketi vekili davanın reddini istemiştir.
Davalı İETT Genel Müdürlüğü vekili, kusurun sürücüde olmadığını, ayrıca hastane ve tedavi masraflarının SGK tarafından karşılandığını, konunun araştırılması gerektiğini, tazminat miktarının fahiş olduğunu, %12 oranında ticari faiz istenemeyeceğini bildirmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalı İETT’nin maliki olduğu ve davalı …’un idaresindeki diğer davalı … şirketince trafik sigortası yapılan aracın yaya olarak davacıya çarptığı, davacının %13.2 oranında meslekten kazanma gücü kaybına uğradığı, kazanın meydana gelmesinde davacı sürücünün %25, davacının ise %75 oranında kusurlu olduğu, kazadan dolayı davacının 35.063,33 TL maddi zararı olduğu, zararın teminat kapsamında bulunduğu gerekçeleriyle maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, 35.06333 TL’nin 12/11/2013 tarihinden (davalı … yönünden ise 25/06/2014 tarihinden) değişen ve değişecek oranlarda yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2.750,00 TL manevi tazminatın ise yasal faiziyle 12/11/2013 tarihinden itibaren davalı İETT ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ile davalılardan İETT vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu, müvekkilinin %13,2 oranında meslekten kazanma gücü kaybına ve 6 ay geçici iş göremez hale geldiğini, ayrıca hükmedilen tutara tüm davalılar yönünden avans faizine hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı İETT Genel Müdürlüğü vekili istinaf sebebi olarak; olayın tanık …’un da belirttiği üzere davacının köpekten korkması nedeniyle yola inmesinden dolayı meydana geldiğini, davalı şoföre %25 oranında kusur verilemeyeceğini, maluliyet raporunun yetersiz heyetçe yapıldığını, bu nedenle hükme esas alınamayacağını, yine hesap bilirkişisinin davacının kaza tarihinde aldığı ücret yerine 2016 yılı Mart ayında bildirdiği bordroya göre hesaplama yaptığını, 17 HD kararlarına göre kaza tarihindeki gerçek ücretin esas alınması gerektiğini, kusurlu olanın manevi tazminat istenemeyceğini, hükmedilen manevi tazminatın haksız olduğunu, SGK ödemelerinin sorulmadan rapor düzenlenmesinin hatalı olduğunu, davacının istinaf dilekçesinde talep ettiği %12 avans faizinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin tacir olmayıp kamu kurumu olduğunu bildirmiştir.
Davalı İETT’ye ait trafik sigortası poliçesinin 01/01/2013 ila 01/01/2014 tarihlerini kapsadığı görülmüştür.
Olayla ilgili düzenlenen 12/11/2013 tarihli trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde; sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sokağa dönüş yapmak isterken aracının sağ ön teker kısmı ile sokak girişinde otobüs durağından yaya …yı bir köpeğin korkutması neticesinde yola inmesinden dolayı ayağının lastik altında kaldığı ve yaralandığı, kazanın oluşumunda yaya …’nın kusurlu olduğu yolunda tespitte bulunulduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu C. Başsavcılığı’nca 02/01/2014 tarihinde verilen takipsizlik kararında; kaza tespit tutanağında müştekiye kusur yüklendiği, şüphelinin herhangi bir kusurla ilişkilendirilmediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce düzenlenen 28/06/2016 tarihli heyet raporunda; davacı … ‘nın %13.2 oranında meslekten kazanma gücünden kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğunun bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 01/03/2016 havale tarihli iki kişilik bilirkişi heyeti raporunda; davacının %75 oranında, davalı İETT sürücüsü …’un ise %25 oranında kusurlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Aktüer bilirkişi tarafından 05/08/2016 tarihli ek raporda ise davacının meslekte kazanma gücüne ilişkin maddi zararının 35.063,33 TL olduğu, dosya kapsamından hak sahibi davacıya SGK tarafından rücu edilebilecek herhangi bir ödeme yapıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamayacağı, bu tutara kaza tarihi 12/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken davacının 2016 yılı Mart ayındaki ücretinin 2.634,71 TL olup o tarihte uygulanan net asgari ücretin 1.399,00 TL olup hesaplama yapılırken bu tutarın asgari ücretin 2.025 katı esas alınarak hesaplama yapıldığı ve kaza tarihi ve devam eden tarihlerde net asgari ücretin 2.025 katının esas alındığı görülmüştür.
Davacı tarafça dosyaya davacıya ait 2016 yılı Mart ayına dair maaş bordrosunun sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Dava konusu olay Ümraniye ilçesi, Kumru Sokakta otobüs durağına yanaşmak isteyen davalı sürücünün aracı ile otobüse binmeye çalışan ve köpekten korkarak hızla yola inen davacının ayağının ezilmesi şeklinde meydana gelmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı sürücü %25, davacı ise %75 oranında kusurlu bulunmuştur. Söz konusu rapor olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Dolayısıyla davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Yine dosya kapsamında SGK tarafından rücuyu gerektirir bir ödeme yapılmasını gerektiren bir durum söz konusu olmadığından davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Davacıya ait maluliyet raporu Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan 3 kişilik adli tıp uzmanı tarafından düzenlenmiş olup rapor bilim ve fennin esaslarına uygun olduğundan bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde değildir. Yine davacı tarafça 2016 yılı Mart ayına ait bordro sunulmuş olup yapılan değerlendirmede davacının o tarihte aldığı ücret asgari ücretin 2.025 katı fazlası olup kaza tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede de kaza tarihindeki asgari ücretin 2.025 katı esas alınarak hesaplama yapılması usul ve yasaya uygun olduğundan bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. Yine davacıda meydana gelen yaralanmanın oranı iyileşme süresi ve kusur oranı dikkate alındığında manevi tazminata hükmedilmesi ve hükmedilen manevi tazminat miktarı usul ve yasaya uygun olduğundan bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin istinaf talepleri ise manevi tazminatın düşük olduğu ve avans faizine hükmedilmesine ilişkindir. Davacının yaralanmasına sebebiyet veren araç İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne yani kamu kurumuna ait olduğundan yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğrudur. Yine yaralanma oranı, iyileşme süreci ve davacının olayın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğu gözetildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarı da düşük değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebi de yerinde değildir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekili ile davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü yönünden alınması gereken 2.583,50 TL harçtan yatırılan 646,00 TL nisbi istinaf harcının mahsubu ile bakiye 1.937,50 TL harcın davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden alınarak hazineye irad kaydına,
4-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/01/2019