Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1452 E. 2019/150 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1452 Esas
KARAR NO: 2019/150
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2016
NUMARASI: 2016/456 2016/876
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalılardan … sahibi, davalı sigortasının ise trafik sigortasını düzenlediği, diğer davalı …. sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı araca sağ orta kısımdan çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kusurun tamamen davalı … olduğunu, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta yaklaşık 9.000 TL değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin bu araçla servis işi yaptığından, tamir süresi olan yaklaşık bir aylık sürede müvekkilinin uğradığı kazanç kaybının 5.500,00 TL olduğunu belirterek değer kaybı 9.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek reeskont faiziyle davalılardan, kazanç kaybı 5.500 TL’nin ise kaza tarihiden itibaren reeskont faiziyle davalılar … ve … tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili, davacının değer kaybı istediğini, ancak değer kaybının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, ayrıca faizin başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu, yine istenebilecek faizin de yasal faiz olduğunu bildirmiştir. Davalılar …. ve … vekili, meydana gelen kazayla tutanağa geçirilen durumun farklı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının da kusurlu olduğunu, davacının aracının daha önceden tamirat geçermediğini ispatlaması gerektiğini, ayrıca kaza tarihinden öncesine ait fatura ve taşıma sözleşmesi ibraz edilmeden çok yüksek miktarda kazanç kaybı istenmesinin de doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelemesinde davalı … %75, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının aracında 5.000 TL değer kaybı meydana geldiği, aracın tamirde olduğu süre içerisinde mahrum kalınan kazanç kaybının ise 3.957,91 TL olarak hesaplandığı, buna göre kusur indirimi yapıldığından değer kaybının 3750 TL’ye, kazanç kaybının ise 2.968,43 TL’ye düştüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, değer kaybı olarak 3.750,00 TL’nin kazanç kaybı olarak ise 2.968,43 TL olmak üzere toplam 6.718,43 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya istemin reddine karar verilmiş, kararı davalılardan … A.Ş vekili istinaf etmiştir. Davalı … A.Ş vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin değer ve kazanç kaybı yönünden ayıba gitmeden hatalı karara verdiğini, kararın ilamla icraya konulduğunu ve müvekkilince tüm ödeme 11.896,68 TL yapıldığını, trafik sigortası teminatının değer kaybını poliçe teminatı dahilinde karşıladığını, ancak kazanç kaybının trafik poliçeleri teminatı kapsamında kalmadığını, kazanç kaybının haksız fiili işleyenin sorumluluğunda olduğunu, bu yönden müvekkilinin bir sorumluluğunun olmadığını, 2.968,43 TL kazanç kaybı tutarı yönünden kararı istinaf ettiklerini bildirmiştir. Davalı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu trafik sigorta poliçesinin 07/01/2014 ila 07/01/2015 tarihleri arasını kapsadığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu olayın meydana gelmesinde davacının %25, davalı … ise %75 oranında kusurlu oldukları, davalı … ve sigorta şirketinin ise kusursuz sorumluluklarının olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın toplam 17.266,00 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür. Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 21/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise; … plakalı aracın fiat marka ducato araç olduğu, aracın kaza neticesinde değerinde 5000 TL düşüş olduğunun belirlendiği, aracın ticari olarak çalışıp çalışmadığının tespit edilemediği, şayet kiralanarak çalıştırılıyor ise günlük kiralama bedelinin yaklaşık 200,00 TL olduğu ve aracın 10 gün boyunca işletilememesi nedeniyle 2.000 TL kazanç kaybı oluştuğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Mahkemece, kararın gerekçe kısmında davacının ek raporda 2000 TL kazanç kaybı olduğu belirtilmiş ise de, dosyaya ibraz edilen delillerden davacının servis işi yaptığı, tamirde kaldığı süre içinde 3.957,91 TL kazanç kaybına uğradığı yolunda tespit yapıldığı görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybının tahsiline ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise kazanç kaybının teminat kapsamında olup olmadığına yöneliktir. Davacı taraf dava dilekçesinde servisçilik yaptığını ve tamir süresince uğranılan kazanç kaybının 5.500,00 TL olduğunu belirterek bu tutarın da tahsilini istemiş, mahkemece de bu talep kısmen yerinde görülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.Davalı sigorta şirketinin ZMSS poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu azami poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zarar ile sınırlıdır. ZMSS Genel Şartlarının A.3 maddesinde teminat dışı haller başlığında (m) bendinde dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı kaldığı açıkça kaldığı belirtilmiştir. Kazanç kaybı gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması nedeniyle poliçe teminatına dahil değildir. Bu itibarla davalı sigorta şirketinin kazanç kaybına sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmayıp davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf talebi yerindedir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 29/03/2018 gün, 2017/3834 Esas, 2018/3579 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)Hal böyle olunca ilk derece kararına yönelen davalı …. A.Ş vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …. A.Ş vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2016 gün, 2016/456 Esas, 2016/876 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; dava konusu olay sebebiyle davacının aracında meydana gelen değer kaybı olan 3.750,00 TL’nin tüm davalılardan, kazanç kaybı olan 2.968,43 TL’nin ise davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketi aleyhine hükmedilen tutara dava tarihinden itibaren, diğer davalılar aleyhine hükmedilen tutarlara ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Alınması gereken 458,93 TL harçtan peşin alınan 247,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 211,28 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 117,91 TL ile sınırlı olmak üzere) 5-Davacı tarafından yatırılan 247,65 TL peşin harcın davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 138,21 TL ile sınırlı olmak üzere) 6-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 80,00 TL araç gideri, 46,50 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 551,70 TL yargılama giderinden kabul oranı nazara alınarak belirlenen 255,62 TL yargılama giderinin davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,(davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 142,66 TL ile sınırlı olmak üzere) 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılarlardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.004,58 TL ile sınırlı olmak üzere)8-Davalı Sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-Davalı … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine,10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …. A.Ş’ye iadesine, 11- İstinaf aşamasında davalı … A.Ş tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 27,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 113,10 TL’nin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ye verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/01/2019