Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1435 E. 2018/2670 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1435 Esas
KARAR NO : 2018/2670 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2014/1744 E., 2016/952 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili…’ un …plakalı araçta yolcu olarak seyahat ederken dava dışı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine meydana geten kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını, 04/09/2013 günü … mevkiinde meydana gelen kaza, dava dışı araç sürücüsünün aşırı hızlı olması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle tek taraflı olarak meydana geldiğini, dava dışı araç sürücüsü aracını yol ve hava şartlarına uyduramadığını ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını, hayatı boyunca ayağını tam olarak kullanamayacak noktaya geldiğini, kazada tam kusurlu bulunan … plaka sayılı araç davalı … Sigorta A.Ş’ye 203976271 nolu poliçe ile sigortalı olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla belirlenecek maddi tazminatın davalı yönünden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ; öncelikle davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, harcın ikmal edilmediğini, esas yönüden ise davacının içerisinde bulunduğu esnada tek taraflı kaza yapan … plaka sayılı aracın (çekici) müvekkili şirkette 7.1.2013-7.1.2014 tarihleri arasında ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sakatlanma ve ölüm halinde limitlerinin kusur ile orantılı olmak üzere azami 250.000 TL olduğunu, sigortalı aracın çekici olup, davacı küçüğün seyahat etmesi için uygun bir araç olmadığını, davacının müterafik kusurunun olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, tüm bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/12/2014 tarihli 2014/1744 Esas-2016/952 Karar sayılı kararı ile ; “dava dayanağı olayın …’ un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana geldiği, araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralanmasına sebebiyet verildiği, dava dışı …’ un %100 oranında kusurlu olduğu,davalı sigorta şirketinin kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS kapsamında sigortacısı olduğu, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1.maddesinde deki, “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” düzenleme gereğince, davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapor ile davacının meydana gelen kazadan dolayı% 19 oranında meslekte kazanma gücünden malül olduğunun görüldüğü, aktüerya bilirkişisinden alınan tazminata ilişkin raporun hüküm vermeye elverişli nitelikte bulunduğu gerekçesiyle;Davacı tarafın davasının kabulüne, 113.126,36.TL. nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, karar verilmiştir.
Davalı vekili karara karşı süresinde istinaf başvurusunda bulunarak; tek taraflı kaza yapan …plaka sayılı aracın (çekici) müvekkili şirkette 7.1.2013-7.1.2014 tarihleri arasında ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının sigortalı araçta herhangi bir bedel ödemeden seyahat ettiğini, dolayısıyla hatır taşıması söz konusu olduğunu ancak hatır taşıması indirimi yapılmadığını beyanla yerleşik içtihatlar ve Yargıtay uygulaması gözönüne alınarak bir miktar hatır taşıma indirimi yapılması , kararın kaldırılması talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf talebine karşı cevap vermemiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, tam kusurlu olarak kazaya sebep olan araç sürücüsü ile müvekkilinin abi kardeş olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre hatır taşımasının sözkonusu olmadığını beyan ettiği, Aksaray /Taşpınar İlçe Jandarma Karakolunda davacının alınan ifadesinde; ” …plakalı Volvo marka çekiciyi kaza sırasında abisi …’un kullandığını,Gaziantep İlinden Ankara İline götürmek üzere malzemeleri yükleyip aynı gün yola çıktıklarını,kendisinin abisinin yanında seyahat etmek için yolcu koltuğunda gittiğini” beyan ettiği, nüfus cüzdan örneklerinden kardeş oldukları görülmüştür.
GEREKÇE:
Davacının 04/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında % 19 oranında meslekte kazanma gücünden malul olduğunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporuyla tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç sürücüsü …’un % 100 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin aracın ZMMS sigortacısı olduğu, aracın poliçesinin kaza tarihini ve zararı kapsadığı, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf talebinde davacının araçta herhangi bir bedel ödemeden seyahat ettiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, tam kusurlu olarak kazaya sebep olan araç sürücüsü ile müvekkilinin abi kardeş olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre hatır taşımasının sözkonusu olmadığını beyan ettiği, Aksaray /Taşpınar İlçe Jandarma Karakolunda davacının alınan ifadesinde; ” … plakalı Volvo marka çekiciyi kaza sırasında abisi …’un kullandığını,Gaziantep İlinden Ankara İline götürmek üzere malzemeleri yükleyip aynı gün yola çıktıklarını,kendisinin abisinin yanında seyahat etmek için yolcu koltuğunda gittiğini” beyan ettiği, nüfus cüzdan örneklerinden kardeş oldukları görülmüştür.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarıyla ( 17.Hukuk Dairesi’nin 26/05/2015 tarihli 2014/835 E-2015/7747 K sayılı içtihadı) yakın akrabalar arasındaki taşımanın ahlaki bir görevin ifası mahiyetinde bulunduğu, hatır taşıması mahiyetinde olmadığı ve yakın akrabalar arasındaki taşıma nedeniyle tazminattan hatır taşıması indirimi yapılamayacağı kabul edilmekle davacının da abisinin kullandığı araçta seyahat ederken kaza geçirdiği anlaşılmakla tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 7.727,66 TL harçtan peşin alınan 1.931,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.795,75 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2018