Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1384 E. 2018/2581 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1384 Esas
KARAR NO : 2018/2581 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2016
NUMARASI : 2014/67 E., 2016/731 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı ve davalı yan arasında imzalanan 19.08.2009 tarihli “Bayilik Anlaşması” ile aralarında kurulan Dikey Anlaşma ile davacının kendisine ait gayrimenkulde Akaryakıt İstasyon İşletmeciliği yaptığını,dağıtıcı/bayi konumundaki davalı firmanın,davacıya ait akaryakıt istasyonu üzerinde (Muğla İli, Yatağan İlçesi, … parsel no lu taşınmaz) 15 yıllık intifa hakkı tesis ettiğini, ayrıca istasyonda kullanılmak üzere davacıya ariyet olarak verilen araç gereç, dekorasyon, reklam panoları, yani Ariyet Sözleşmesine teminat olarak yine aynı tapu üzerine 500.000,- TL tutarlı ipotek tesis ettirdiğini, intifa hakkı ve ipotek tesisini takiben 19.08.2009 tarihli Bayilik Sözleşmesi ile mülkiyeti davacı şirkete ait olan istasyonun İşletmesinin bir yıllık sürelerde yenilenmek üzere davacının İşletmesine verildiğini, “Taahhütname” başlıklı tarihsiz belge ile dağıtıcı davalının 15 yıllık intifa hakkı doğrultusunda davacıya ait istasyona 485.570,- TL değerinde yatırım yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, 4. maddesinde, taşınmaz üzerine konulan 26.08.2008 tarih ve 4001 yevmiye sayılı 500.000,- TL tutarlı ipoteğin, iş bu taahhütnameye teminat olduğunun kararlaştırıldığını, tarihsiz taahhütname gereğince davalı … firmasının; 15 yıllık intifa süresine bağlı olarak 200.000,- TL intifa bedeli ile; İstasyonda kullanılmak üzere ariyet olarak araç gereç ve malzeme ile, kurumsal kimlik ve pano tabela vs emtianın, vekil edenine verildiğini, bunu takiben davalı firmanın isteği doğrultusunda 01.03.2010 tarihli “Taahhütname” başlıklı sözleşmede ayrıntılı olarak belirtilen ve icra takibine konu edilen toplamda 323.713- TL tutarındaki 7 adet bononun, ilerde dikey sözleşmenin (intifa hakkının) son bulması durumunda kullanılmayan intifa bedeli ile ariyet olarak teslimi yapılan alet ve ekipmanların iadesini, iade edilmemesi durumunda bedelinin garanti altına alınması amacı ile teminat olarak imzalanarak davalıya verildiğini, Bayilik sözleşmesi 1 yıllık sürelerde yenilenmek sureti ile 14.07.2002 tarihli 24815 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup muafiyeti tebliği gereği ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun belirlediği 5 yıllık sınırlayıcı süre sonunda son bulduğunu, dikey anlaşmanın son bulması ile birlikte davacıya ariyet olarak teslimi yapılan araç-gereç ve ekipmanların davalı firmaya iade edildiğini, davalı firmanın taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin devamını sağlayabilmek amacı ile davacıyı hukuka aykırı olarak zorladığını, çektiği ihtarlarla sözleşmenin devamını sağlamaya çalıştığını ve en sonunda da ariyet olan araç gereç ile intifa bedelinin teminatı olarak davalı uhdesinde bulunan toplamda 323.713,-TL miktarlı 7 adet bonoya dayalı olarak İstanbul 7.İcra Müdürlüğünün 2014/526 E. sayılı dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yolu ile takibe giriştiğini, takibe konu 7 adet bononun davalı firmaya teminat olarak verilen bonolar olduğunu, bonolarla teminat altına alınmış bulunan 15 yıl süreli intifa hakkı bedeli olan 200.000,- TL’nin, intifanın davalı firma tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde terkininin yapılmamış olması itibarıyla, davalının iade talep hakkının bulunmadığını, davacıya istasyonda kullanmak üzere ariyet olarak verilen araç gereç ve ekipmanın vs. davalı firmaya 2013 yılı sonu itibariyle tamamen teslim edildiğini beyanla, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına dayanak teminat senetlerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, dava aşamasında icra dosya borcunun davacı tarafından ödenmesi veya icra kanalı ile cebren tahsili durumunda, ödenen miktarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte istirdadına, davalı alacaklının uğranılan maddi-manevi zararlarının karşılığı İİK 72 gereği %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında önce 19.08.2009, sonra 01.10 2009 tarihli bayilik sözleşmeleri bağıtlandığını, 01.10.2009 tarihli bayilik sözleşmesinin 25/son maddesinde açıklandığı üzere; bayinin GSM ile anlaşmadaki adresinin uyumlu olmasını sağlamak amacıyla 19.08.2009 tarihli bayilik sözleşmesinin yenilendiğini, davalı lehine davacı tarafından Yatağan Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 23.09.2008 tarihli ve 4000 yevmiye no’lu intifa resmi senedi ile 15 yıl süre ile intifa hakkı ve 23.09.2008 tarihli ve … yevmiye no’lu 500.000,- TL bedelli ipotek hakkının tesis edilmiş olduğunu, ancak bu intifa hakkının Rekabet Kurumu kararları sebebiyle 5 yıl süre ile sınırlandırılmış olduğundan tarafların bu yasal düzenleme karşında mutabakata vararak, 01.03.2010 tarihli Taahhütname başlıklı anlaşmayı imzaladıklarını,davacının takibe konu senetlerin teminat olarak verildiğine dair iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalının bayiye, 15 yıllık İntifa hakkı bedeli olarak 08.10.2008 tarihinde 50.000,- TL, 01.12.2008 tarihinde 25.000,-TL, 06.01.2009 tarihinde 30.000,-TL, 04.02.2009 tarihinde 25.000,- TL, 22 05.2009 tarihinde 50.000,- TL ve 09.06 2009 tarihinde 70.000,-TL olmak üzere toplam 250.000,-TL ödemede bulunduğunu, 01.03.2010 tarihli “Taahhütname” başlıklı sözleşmenin de sırf bu konunun tarafların mutabakatında olduğunu belgelemek için imzalandığını, yasal düzenlemelerdeki değişikler ve akaryakıt sektöründe düzenleyici bir kurum olan Rekabet Kurumunun kararları sebebi ile tarafların ,15 yıl süre ile taşınmaz üzerinde intifa hakkına sahip olacağı inancı ile Petline tarafından ödenen kredi destek, prim hizmet bedeli ve reklamasyon adı altında verilen akaryakıt ile yapılan yatırımlar sebebi ile bayinin sebepiz zenginleştiği konusunda mutabakata vardıklarını,bu mutabakat gereği taraflar, bayinin sebepsiz zenginleştiği ve Petline’a iade etmesi gerektiği bedelin; 323.713 TL olduğunu konusunda anlaşmış olup; bayi bu borcu aşağıdaki şekilde kesin ve şartsız olarak ödemeyi kabul, taahhüt ve ikrar ettiğini, ödeme planını 26.12.2012 tarihinde 50.000-TL, 25.01.2013 tarihinde 50.000-TL, 26.02.2013 tarihinde 50.000-TL, 26.03.2013 tarihinde 50.000-TL, 26.04.2013 tarihinde 50.000-TL, 27.05.2013 tarihinde 50.000-TL, 27.06.2013 tarihinde 23.713-TL denilmek sureti ile hiçbir tereddüde mahal vermeyecek düzenlemelerle kararlaştırdıklarını,gerek 06.08.2008 tarihli protokolde gerekse 01,03.2010 tarihli “Taahhütname” başlıklı sözleşmede takibe ve davaya konu senetlerin teminat olarak verilmediklerini, aksine davalının bayiye ait istasyon üzerinde 15 yıllık intifa hakkına ve bu süreli ticari yatırıma sahip olunacağı inancı ile bayiye kazandırmış olduğu ve bayinin sebepsiz zenginleştiği, bayinin de sebepsiz zenginleştiğini açık ve kesin olarak kabul ettiği 323.713-TL’nin karşılığı olarak verildiğinin sabit olduğunu, senetlerin toplamı olan rakamın afaki olarak belirlenmediğini, taraflar arasındaki 15 yıllık intifa hakkı süresinin Rekabet Kurulu kararı ile 5 yılla sınırlandırılmasına bağlı olarak, nakit ödenen intifa bedelinin (250.000-TL) ve ekipman-ayni yatırım bedeli (133.404,23-USD) toplamının 485.570-TL olarak kabul edildiğini ve bu rakamın orantılı olarak 2/3’üne tekabül eden 323.713-TL’nin sebepsiz zenginleşme miktarı olarak belirlendiğini, davacının, 01.03 2010 tarihli “Taahhütname” başlıklı sözleşmede 323.713,00TL sebepsiz zenginleştiğini ve takibe konu senetleri bu borcu ödemek için verdiğini ikrar ve beyan ettiğini, bu nedenle ilgili senetlerin teminat olarak verilmediği, aksine sebepsiz zenginleşme borcunun ödenmesi için verildiğinin tartışmasız olduğunu beyanla, davanın reddine, davacının İİK 72.madde gereğince %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini , davacı/karşı davalının sebepsiz zenginleştiği bedel olan ve ödenmesi amacıyla verilen toplam 323.713,- TL’nin senet tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek aylık %3 akdi faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı / karşı davalı, karşı davaya cevap dilekçesinde ; Usule ilişkin olarak, karşı davacı …tarafından 323,713-TL miktarlı bonolara dayalı olarak İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, dolayısıyla alacak konusunda derdest icra takibi bulunduğundan derdestlik itirazları ile karşı davacının bu davayı açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığını, karşı davacının sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak talep hakkının doğmadığını ,zira Medeni Kanun kapsamında intifa sözleşmesinin fiilen geçerliliğini devam ettirdiğini ve ariyet olarak teslim edilen araç gerecin karşı davacıya iade edildiğini, iade edilmeyen ariyetler olduğu iddiası var ise öncelikle ariyet sözleşmesini feshi ve ariyetlerin teslim edilme talebine rağmen iade edilmeme durumunun gerçekleşmesi gerektiğini, karşı davacının vekil edenine 133.404,23-USD değerinde ekipman ve yatırım yaptığının doğru olmadığını beyanla, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Menfi tespit davasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı şirketin davacı borçlu şirket aleyhine 50.000 TL bedelli 26/12/2012 tarihli, 50.000 TL bedelli 25/01/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 26/02/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 26/03/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 26/04/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 27/05/2013 tarihli 23.713 TL bedelli bonolara dayalı olarak 323.713,00 TL asıl alacak ve 95,864,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 419.597,58 TL alacağın tahsili için 14/01/2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
İlk derece mahkemesi tarafından alınan 26/04/2016 tarihli raporda; davalı – karşı davacı şirkete ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği, icra takibine konu 7 adet senedin davalı – karşı davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davacı – karşı davalı şirkete intifa hakkı olarak 10/10/2008 tarihinde 50.000 TL, 01/12/2008 tarihinde 25.000 TL, 06/01/2009 tarihinde 30.000 TL, 05/02/2009 tarihinde 25.000 TL, 25/05/2009 tarihinde 50.000 TL ve 10/06/2009 tarihinde 70.000 TL olmak üzere toplam 250.000 TL ödendiğinin kayıtlı olduğunu, davacı karşı davalıya teslim edilen ariyet mallar ile ilgili faturaların ve ticari defter kayıtlarının tespit edildiğini, malların toplam 197.328,13 TL olduğunu (KDV hariç) iade edilmeyen ve iadesi mümkün olmayan malların aktife giriş bedelleri toplamının 132.909,58 TL, 23/09/2013 tarihindeki net defter değerleri toplamının ise 86.621,25 TL olduğunu, iade edilmeyen ariyet malların USD tutarlarının 27.563,98 USD olduğunu, geri alınması mümkün olmayan yatırımların toplam tutarının 59.531,18 USD olduğunu, 01/03/2010 tarihli taahhütname gereği tarafların bayinin sebepsiz zenginleştiği ve Petline’a iade etmesi gerektiği bedelin 323.713,00 TL olduğu konusunda anlaştıklarını, bayinin bu borcu 7 adet takibe konu senet tarih ve bedelleri ile ödemeyi taahhüt ettiğini, bayinin vade tarihinden itibaren aylık % 3 gecikme faizi ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ettiğini, takip tarihinde işlemiş faiz tutarının 97.216,31 TL olarak hesaplandığı (davalı karşı davacı tarafça 95.884,58 TL talep edildiği), sektörel değerlendirme neticesinde de davalı yanın bu alacağını ve işlemiş faizini davacı bayiden talep etme hakkına sahip olacağı beyan ettikleri görülmüştür.
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2016 tarihli 2014/67 Esas 2016/731 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında 3 ayrı sözleşme (bayilik ilişkisinin kurulmasına esas teşkil eden protokol, intiba ve bayilik sözleşmesi) bulunduğu, Yatağan Tapu Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabından intiba şerhinin 05/05/2014 tarihinde terkin edildiğinin anlaşıldığı, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 56.maddesi gereğince geçersiz hale geldiği anlaşılan intiba süresinin geriye kalan kısmının 10 yıl olduğunun tespit edildiği, Rekabet Kurulu’nun duyurusu ve tebliği ile kısaltılmasından dolayı davacı yana ödenen intifa bedelinin geriye kalan kısmının sebepsiz kaldığı, davacı yanın bu miktar iade borcunun olduğu, mali yönden yapılan incelemede davalı karşı davacının intifa hakkıyla ilgili olarak toplam 250.000 TL davacıya ödeme yaptığının tespit edildiği, iade edilmeyen ariyet malların tutarının 27.563,98 USD, geri alınması mümkün olmayan yatırımların toplam tutarının 59.531,17 USD olduğunun tespit edildiği, taraflarca 01/03/2010 tarihli taahhütname kapsamında kabul edilen 323.713 TL bedel için düzenlenen ödeme planı doğrultusunda verilen bonolardan dolayı davacı şirketin borçlu olduğu beyan edilerek, asıl davanın reddine, davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 01/03/2010 tarihli taahhütname kapsamında ve vadeleri ayrı ayrı düzenlenen bonolarla saptanan toplam 323.713,00 TL alacağın belirlenen vade tarihlerinden itibaren işleyecek % 3 akdi faizi ile davalıdan tahsiliyle karşı davacıya verilmesine, karar vermiştir.
Davacı karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; asıl dava yönünden eksik inceleme yapıldığını, 06/08/2008 tarihli protokolün 4.maddesinde demirbaş ve kurumsal kimlik ekipmanlarının kullanma ariyeti olarak verildiğinin açık olduğunu, taahhütname ile süresi 5 yıl ile sınırlanan intifa (bayilik sözleşmesinin) taraflarca yenilenmemesi durumunda ve aynı zamanda 5 yıl sonunda ariyetlerinin iade edilmemesi durumunda geçerli olacak şekilde kullanılmama ihtimaline istinaden 10 yıllık intifa hakkı bedeliyle ariyetlerin maddi değerinin davalı şirkete iadesinin ön görüldüğünü, ariyet olarak verilen demirbaş ve ekipmanın büyük bir bölümünün tutanakla geri alındığını, 01/03/2010 tarihli taahhütnamenin ariyetlerinin iade edilmemesi halinde geçerli olacak şekilde teminat amaçlı düzenlendiğini gösterdiğini, mahkemenin keşif yaparak ariyet konusu demirbaş ve ekipmanın ekonomik değerlerinin ve davalı şirkete maliyetlerinin tespitini yapması gerektiğini, raporda geri alınması mümkün olmayan malzeme listesinin de hatalı olduğunu, bu ariyetlerin teslime hazır vaziyette olduğunu, Rekabet Üst Kuruluna yapılan şikayet üzerine davalının 05/05/2014 tarihinde şerhi kaldırmak zorunda kaldığını, kullanılan intifa hakkı süresinin 5 yıl 7 ay 18 gün olduğunu, mahkemenin 5 yıllık süreyi aşan 7 ay 18 günlük intifa hakkı bedelini hesaplaması gerektiğini, müvekkilinin 15 yıl süreli intifa hakkı süresinin 5 yıla indirilmesinde kusurunun bulunmadığını,
-Esasa yönelik istinaf nedenlerinde; 01/03/2010 tarihli taahhütnamenin 3.maddesinde 15 yıllık intifa hakkı bedeli olarak 200.000 TL kurumsal kimlik ve ekipman (kullanma ariyetine konu demirbaşlar) olarak 133.404,23 USD yatırım olmak üzere Petline Şirketine toplam yükü 485.570,00 TL olarak karşılıklı kabul edildiğini, taahhütnamenin 4. Maddesinde 18/09/2010 tarihine kadar yeniden bayilik sözleşmesi imzalamamaları durumunda intifa haklarının da sona ereceği, bayinin intifa hakkının terkinini talep edebileceğinin kabul edildiği, Rekabet Kurulu’nun kararları sebebiyle sebepsiz zenginleştiği ve 323.713 TL iade etmesi gerektiği konusunda anlaştıklarını, bu tespit ve değerlendirmenin teminat amacıyla düzenlendiğini gösterdiğini, taahhütname ve ekindeki bonoların 01/03/2010 tarihinde tanzim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin sonlanma tarihi olan 23/09/2013 tarihine kadar davalı … tarafından hiçbir ödeme talebinde bulunulmadığını, protesto veya ihtara konu edilmediğini, sözleşmenin 4.maddesinde ariyetlerin iadesi durumundan ve ihtimaline hiç değinilmediğini, fakat belirlenen 323.713,00 TL’lik miktar içerisinde ariyet değerlerinin de (maliyet) miktara dahil olduğunun sabit olduğunu, ariyetlerin istasyonda hazır bekletilmesine rağmen Petline şirketinin teslim almadığını, BK 299.madde ve TBK 379.maddeler gereğince müvekkili Bayi’nin ariyet süresi bitiminde ariyete iade etme yükümlüğünün, iadenin mümkün olmaması durumunda iade tarihindeki kullanılmış değerinin iade borcunun söz konusu olduğunu, …’ın istediği zaman ariyetleri geri alabileceğini, müvekkilinin taahhütname ve bonolara dahil edilen ariyet bedelleri itibariyla borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
-Karşı dava yönünden istinaf nedenlerinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının güncel ve geçerli olduğunu, karşı davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, asıl davanın reddi halinde davalının alacağına kavuşabilir durumda olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, icra dosyasında mükerrer alacak hakkı doğduğunu, taahhütnamenin teminat amaçlı imzalandığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; iade edilmesi gereken 10 yıllık süreye tekabül eden 166.666 TL intifa bedeli ile iadesi mümkün olmayan ariyet bedeli 27.563,98 USD ve geri alınması mümkün olmayan yatırımların toplam tutarının 59.531,17 USD göz önüne alındığında, davacı – karşı davalının 485,666,00 TL sebepsiz zenginleştiğini, bu hususun bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, ancak taraflar arasında 01/03/2010 tarihli sözleşme gereğince 323.713,00 TL üzerinden karar verildiğini, eksik inceleme iddialarının yerinde olmadığını, istasyonun fiili olarak 23/10/2009 tarihinde lisans alarak akaryakıt satmaya başladığını, 5 yılın altında bir süre müvekkilinin markası ve kurumsal kimliği altında çalıştığını, 23/10/2013 tarihinde istasyon üzerinde başka dağıtıcı lehine kira şerhi işlendiğini, ve 01/11/2013 tarihinden itibaren başka dağıtıcının lisansı altında çalışmaya başladığını, 05/11/2013 tarihinde vekalet çıkarılıp davacı – davalı yana teslim edildiğini, ancak intifayı 05/05/2014 tarihinde kaldırdığını, sözleşmenin imza tarihinde 5 yıllık sınırlamanın bulunmadığını, ariyetleri teslim almadıkları iddiasının da yerinde olmadığını, delil listesinde yer alan ihtarlarda sökümü mümkün olan ariyetleri talep ettikleri, icra hukuk mahkemesinin icra takibini iptal ettiğini, kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl davada ; davacı-karşı davalı tarafın, İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyası dayanağı 50.000 TL bedelli 26/12/2012 tarihli, 50.000 TL bedelli 25/01/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 26/02/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 26/03/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 26/04/2013 tarihli, 50.000 TL bedelli 27/05/2013 tarihli 23.713 TL bedelli bonoların ileride bayilik sözleşmesinin son bulması halinde “kullanılmayan intifa bedeli ve ariyet olarak teslimi yapılan alet ve ekipmanların iade edilmemesi durumunda bedelin garanti altına alınması amacı ile teminat olarak ” alındığını, ariyet malların teslim edildiğini, beyanla nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği görülmüştür.
Karşı davada; davalı- karşı davacının taraflar arasında imzalanan 19/08/2009 tarihli bayilik sözleşmesi gereğince, Muğla İli, Yatağan İlçesi, …parsel no lu taşınmaz üzerinde tesis edilen, 15 yıllık intifa hakkı için ödenen 250.000,00 TL intifa bedeli ile istasyonda kullanılmak üzere davacıya ariyet olarak verilen ekipman-ayni yatırım bedeli 133.404,23 USD olmak üzere müvekkiline toplam yükünün 485.570,00TL olduğunu, Rekabet Kurulu Kararı ile intifa hakkı süresinin 5 yıla indirildiğini, taraflar arasında yapılan 01/03/2010 tarihli “Taahhütname ” başlıklı belgede bu rakamın orantılı olarak 2/3’üne tekabül eden 323.713,00 TL miktarınca davacı-karşı davalının sebepsiz zenginleştiğini beyanla 323.713,00 TL’nın senet tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek aylık %3 akdi faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Taşınmaz üzerinde 23/09/2008 tarihinde 15 yıl müddetle 250.000,00TL bedelli intifa hakkı tesis edildiği, davalı -karşı davacının , davacıya Kadıköy …Noterliğinin 05/11/2013 tarihli… yevmiye numaralı vekaletname ile …’e vekalet verdiği ancak taşınmaz tapu bilgilerinde köy isminin yanlış yazılması nedeniyle terkin işleminin yapılamadığı, tekrar aynı noterliğin 17/04/2014 tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile yine …’e vekaletname verilerek, dava tarihinden sonra 05/05/2014 tarihinde intifa hakkının tapuda terkin edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 5 yılın sonunda yenilenmediği, 23/10/2013 tarihinde istasyon üzerinde başka bir dağıtıcı lehine kira şerhi işlendiği ve lisans alarak çalışmaya başladığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Dava tarihinden sonra da intifa şerhinin tapudan terkin edildiği , terkin koşulunun gerçekleştiği, davalının 15 yıl süre ile tesis edilen intifa bedelinin istifade edemediği 10 yıllık kısmını ve bayilik sözleşmesi gereğince vermiş olduğu ariyet malların iade edilmeyen kısmının bedelini talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından, tarafların ticari defterleri ve dayanak belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen 26/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı- karşı davacı defterlerinde davacı-karşı davalıya yapılan 250.000,00TL intifa bedeli ödemesinin kayıtlı olduğu, davacı-karşı davalının iade etmediği ariyet malların USD tutarlarının 27.563,98 USD olduğunu, geri alınması mümkün olmayan malların toplam tutarının 59.531,18 USD olduğunu (iade edilmeyen ariyet mal bedelinin dava tarihi itibarıyla Türk Lirası karşılığı 87.094 USD x 2.22470 = 193.758,00 TL olarak hesaplanmıştır) beyan ettiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 01/03/2010 tarihli Taahhütname başlıklı belgenin 3. Maddesinde ;…, istasyonun kurulu bulunduğu yukarıda belirtilen taşınmaz üzerinde 15 yıl intifa hakkı olduğundan bahisle, 15 yıl intifa hakkını kullanması şartına bağlı olarak:
-15 yıllık intifa hakkı karşılığı …. Tic. Ltd. Şti’ye 200.000 TL intifa bedeli ile,
-… tescilli marka ve logosu altındaki ticari faaliyetinin ve satışının geliştirilmesinde kullanılmak üzere, …tarafından ilgili istasyona 133.404,23 USD değerindeki ekipman ve yatırım yapılmıştır. Söz konusu intifanın bedeli (….’e yükü) 485.570-TL olarak karşılıklı kabul edilmiştir.
-Taraflar arasındaki bu ilişkisinin devamı sırasında, akaryakıt sektörü ile ilgili olarak özel yasal düzenlemelerde getirilen değişiklikler uyarınca 18.09.2005 tarihinden sonra akdedilen bu nitelikteki anlaşmalar ise yapıldıkları tarihten itibaren beş yıl süre ile Tebliğde yer alan muafiyetten yararlanacağı ve bu tarihten sonra muafiyet koşuflarının ortadan kalkacağı, 18.09.2005 tarihinden önce yapılan bayilik sözleşmeleri bakımından tarafların (dağıtıcı ve bayinin) 18.09.2010 tarihine kadar yeniden bayilik sözleşmesi akdetmek yönünde serbest iradeleri ile anlaşmamaları halinde, süresi ne olursa olsun bayilik sözleşmelerine bağlı intifa haklarının da sona ereceği, bayinin intifa hakkının terkinini talep edebileceği kabul edilmiştir.
Söz konusu bu yasal düzenlemelerdeki değişikler ve akaryakıt sektöründe düzenleyici bir kurum olan Rekabet Kurumunun kararları sebebi ile taraflar;
15 yıl süre ile taşınmaz üzerinde intifa hakkına sahip olacağı inancı ile … tarafından ödenen kredi destek, prim hizmet bedeli ve reklamasyon adı altında verilen akaryakıt ile yapılan yatırımlar sebebi ile bayinin sebepiz zenginleştiği konusunda mutabakata varmışlardır.
Bu mutabakat gereği taraflar, bayinin sebepsiz zenginleştiği ve …e’a iade etmesi gerektiği bedelin; 323.713- TL olduğunu konusunda anlaşmış olup; bayi bu borcu aşağıdaki şekilde kesin ve şartsız olarak ödemeyi kabul, taahhüt ve ikrar etmiştir
Ödeme Planı:
26.12.2012 tarihinde 50.000-TL, 25.01.2013 tarihinde 50.000-TL, 26.02.2013 tarihinde 50.000-TL, 26.03.2013 tarihinde 50.000-TL, 26.04.2013 tarihinde 50.000-TL, 27.05.2013 tarihinde 50.000-TL, 27.06.2013 tarihinde 23.713-TL ödeneceğini ” kararlaştırdıkları , gecikme halinde %3 gecikme faizi ödeneceğini kabul ettikleri görülmüştür.
Davacı-karşı davalı vekilinin taahhütnamedeki imzasını ve taahhütname hükümlerini inkar etmediği, tarafların taahhütnamede Rekabet Kurulu kararları ile davacının sebepsiz zenginleştiği miktarın 323.713,00TL olduğu konusunda anlaştıkları ve bu miktarın taahhütnamedeki ödeme planına göre ödeneceğini kararlaştırdıkları, taahhütnamedeki ödeme planında beyan edilen vade tarihleri ve ödeme miktarları ile asıl davaya konu , İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2014/526 Esas sayılı icra dosyası dayanağı bonoların vade tarih ve miktarlarının aynı olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilen intifa hakkının bakiye süresi ile teslim edilmeyen ariyet mal bedelinin de takip miktarının ve taahhütnamede kabul edilen miktarın üzerinde olduğu göz önüne alınarak ilk derece mahkemesinin asıl davanın reddine, taahhütname ile ödeneceği kabul edilen 323.713,00TL alacağın , bono ödeme tarihlerinden itibaren aylık %3 akdi faizi ile tahsiline karar vermesinin yerinde olduğu kanaatiyle davacı-karşı davalı vekilinin asıl davadaki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin karşı dava yönünden istinaf nedenleri arasında icra takibi ile alacak davası yönünden derdestlik itirazında bulunduğu, mükerrerlik doğuracağını beyan ettiği anlaşılmakla, icra takibinin alacak davası yönünden HMK 114/1-ı bendi gereğince derdestlik teşkil etmeyeceği, henüz takibe konu borcun ödenmediği, alacaklının dava açarak ilama dayalı olarak da alacağını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, göz önüne alınarak derdestlik itirazının yerinde olmadığına ancak aynı alacağın tahsili talep edildiğinden, tahsilde tekerrüre neden olmamasının hükme yazılması gerektiği kanaatiyle karşı davaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek mahkeme kararının kaldırılarak, karara karşı dava yönünden davalı-karşı davacı tarafından yürütülen icra takibi ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ibaresinin eklenmesine , diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
KARAR;
1-Asıl dava yönünden; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Karşı dava yönünden; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince davacı-karşı davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen KABULÜNE kısmen REDDİNE,
3-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2016 tarihli 2014/67 Esas 2016/731 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4-ASIL DAVANIN REDDİNE,
Davacının kötüniyeti sabit olmadığından, davalı yanın kötü niyet tazminatı taleplerinin de reddine,
Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 5.528,25-TL’den mahsubu ile bakiye 5.492,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yatırılan 1.200 TL bilirkişi ücreti ve 44 TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.244 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı yana verilmesine,
Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 25.372,78 -TL nispi vekalet ücretinin davacı yandan tahsiline, davalıya verilmesine,
Davacı ve davalı gider/delil avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ve davalı yana/vekillerine iadesine,
5-KARŞI DAVANIN KABULÜNE
50.000 TL’nin 26/12/2012, 50.000 TL’nin 25/01/2013, 50.000 TL’nin 26/02/2013, 50.000 TL’nin 26/03/2013, 50.000 TL’nin 26/04/2013, 50.000 TL’nin 27/05/2013, 23.713 TL’nin 27/06/2013 tarihlerinden (toplam 323.713 TL) itibaren işleyecek aylık %3 akdi faizi ile ve İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu alacak ile tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere davalıdan tahsili ile karşı davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 22.112,84 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.528,20 TL ‘den mahsubuna bakiye 16.584,64-TL harcın davalı ….Ltd.Şti’den tahsiline, Hazineye gelir kaydına
Karşı davacı tarafından yatırılan 5.528,20 -TL peşin harç, 25,20-TL başvurma harcı, 3,80-TL vekâlet suret harcı olmak üzere toplam 5.527,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
Davalı-Karşı Davacı lehine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 25.372,78 -TL nispi vekalet ücreti taktirine, davacı-karşı davalı yandan tahsiline, davalı- karşı davacıya verilmesine,
Davacı-Karşı davalı lehine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.180 -TL maktu vekalet ücretinin davalı- karşı davacı yandan tahsiline, davacı-karşı davalıya verilmesine,
Karşı dava yönünden 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince davacı karşı davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Asıl dava yönünden; istinaf aşamasında davacı karşı davalı vekili tarafından yatırılan 5.528,21 TL harcın mahsubuyla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Karşı dava yönünden; istinaf aşamasında davacı karşı davalı vekili tarafından yatırılan 31,40 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davacı karşı davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 54,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 139,70 TL’den davanın kabul red oranına göre 34,92 TL’sinin …’den alınarak …ne verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/12/2018