Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1381 E. 2019/51 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1381 Esas
KARAR NO : 2019/51
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2017
NUMARASI : 2015/212 2017/2
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin … tescil numaralı ofis koltuğu tasarımını 22/02/2011 tarihinde tescil ettirdiğini, davalının ise müvekkilinin tasarımına konu koltuğun aynısını üreterek satışa sunduğunu, konuyla ilgili Bakırköy 1.FSHHM’nin 2012/125 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini, davalının bu eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini belirterek davalının fiillerinin tasarıma tecavüz teşkil edip etmediğinin ve haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespitine, fazlaya dair hakları ve manevi tazminat davaları ile 554 Sayılı KHK’nun 50 vd.maddelerinde öngörülen diğer tazminat davaları açma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince üretilen … isimli koltuğun davacının tasarımıyla aynı olmadığını, kaldı ki davacının tasarımının tescil tarihinden çok önce dava dışı bir firma adına tescilli olduğundan yenilik ve ayırt edicilik vasfı da bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise davacının davaya konu ettiği … tescil numaralı tasarımının yenilik unsurunun haiz olmadığı, daha önceden kamuya sunulduğunu, bu durumun bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını bildirerek davacının endüstriyel tescil tasarım belgesinin hükümsüzlüğüne ve terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacıya ait tasarımın başvuru tarihinin 22/02/2011 olup karşılaştırma yapılan ve dava dışı firmaya ait olan …tescil numaralı endüstriyel tasarımın başvuru tarihinin ise 17/06/2010 olup davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığından karşı davanın kabulü ile davacıya ait tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olup baştan itibaren endüstriyel tasarım hakkının doğmadığı kabul edildiğinde bu tasarıma dayalı hak elde etmek mümkün olmadığından, yine davacının bu tasarımı ilk yapan ve piyasaya sunan da olmadığından haksız rekabet koşulları da oluşmadığı gerekçeleriyle asıl davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı-karşı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili istinaf sebebi olarak; yargılama sırasında alınan 21/06/2016 tarihli raporda; asıl dava yönünden davacının 1 ve 3 nolu tasarım tescilleriyle davalı karşı davacının ürettiği ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, benzer algılandıkları, karşı dava yönünden ise davacıya ait tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 22/02/2011 itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğu yönünde görüş bildirildiğini, yani raporun müvekkili lehine olduğunu, davalı karşı davacı vekilinin rapora itirazı üzerine alınan 10/11/2016 tarihli raporda ise müvekkiline ait 1 ve 3 nolu tasarım tescilleriyle davalıya ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, karşı dava yönünden ise müvekkiline ait tasarımın başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı yolunda görüş bildirildiğini, buna göre rapor ve ek raporun çelişkili olduğunu, söz konusu çelişkili rapora göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, karşı davada tek somut delilin … tescil numaralı tasarım olduğunu, bu tasarımın müvekkilinin tasarımından çok farklı olduğunu, her iki raporun da bu hususu belirlediğini, sadece kanaat bölümünde hükümsüzlük şartlarının oluştuğunun ifade edildiğini, çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığını bildirmiştir.
Bakırköy 1.FSHHM’nin 2015/125 D.İş sayılı tespit dosyasına sunulan 28/09/2015 günlü bilirkişi raporunda; tespit isteyenle karşı taraf ürünü arasında yapılan karşılaştırmada ürünlerin ofis koltuğu olduğu, ürünün çoklu tasarımda 3 numara ile gösterilen giydirilmemiş ürün olarak üretildiği, bu ürünlerin aynı dizayn yapıda benzer yapılar olduğu, bilgilenmiş genel kullanıcı algısında iltibasa neden olacak şekilde benzer tasarımlar olduğu, seçenek özgürlüğü bulunduğu halde benzer ürünün üretildiği ve karşı tarafın internet sitesinde … koltuğu olarak benzer ürünün ticari satışı amacıyla sergilendiğinin görüldüğü belirtilmiştir.
Yargılama sırasında alınan 21/06/2016 tarihli üç kişilik bilirkişi raporunda; asıl dava yönünden davacı tarafa ait tasarım tescilleriyle davalıya ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, karşı dava yönünden ise hükümsüzlüğü talep edilen davacıya ait tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 22/02/2011 itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu yolunda görüş bildirildiği ve konuyla ilgili görsellere rapor içerisinde yer verildiği görülmüştür.
Davalı-karşı davacı vekilinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 10/11/2016 günlü ek bilirkişi raporunda ise; davacıya ait tasarım tesciliyle dava dışı firmaya ait olan 2010/03397-2 numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu nedenle benzer olarak algılandıkları, davalı tarafından sunulan belge ve delillerin Yargıtay denetimine elverişli tarih barındırır görseller olmadığından incelenemediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Davacı-karşı davalı vekilinin ek rapora karşı beyan dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Asıl dava, endüstriyel tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve tazminat talebine ilişkin olup karşı dava ise endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve terkini taleplerine ilişkindir. Davacıya ait 22/02/2011 başvuru tarihli … tescil numaralı endüstriyel tasarımın ofis koltuğuna ilişkin olduğu, tasarımın oturma bölümü, kolçak ve ayak olmak üzere üç ana ögeden oluştuğu, davalı tarafın ürününün ise ofis koltuğu olduğu, tasarımdaki sırt ve font bölümlerinin monoblok yapıda olduğu, kavisli bir çizgide birbirleri içinde geçiş yaptığı, söz konusu tasarıma ana karakterini veren ayırt edici niteliği oluşturan bu yüzey yapısının üç ana kavis hareketinden oluştuğu, bunların sırt kısmında boyun bölgesinden aşağıya inen içbükey çizgi, bel bölgesinde yer alan dışbükey çizgi ve font bölümünün bitişiğinde yer alan dış bükey çizgi olup davacı tasarımı ile davalı ürününün ayniyet derecesinde benzer oldukları görülmüştür. Bu durum 21/06/2016 günlü kök raporun 14.sayfasında yapılan karşılaştırmalı ve fotoğraflı değerlendirmede de belirtilmiştir. Ne var ki ek rapor incelemesi sırasında değerlendirilen dava dışı …ı A.Ş’ye ait….tescil numaralı 2 nolu tasarım tescili ile davacının karşı davada hükümsüzlüğü istenen …. tescil numaralı tasarımının, tasarımı oluşturan ana ögeler, sırt ve font bölümlerinde yer alan kavisli çizgilerinin ve yine sırt ve fontla bağlantılarının, yerleşim ve biçimleri ile kol kısımları, tekerli sistem ve gövde bağlantılarının benzer biçimde oldukları, ayrıca her iki tasarımda da vücudu kavrayan yapıların da benzer olduğu, dolayısıyla davacı-karşı davalıya ait tasarımla dava dışı şirkete ait … numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde benzer olarak algılandıkları görülmüş olup davacı-karşı davalının endüstriyel tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığı, daha önceden var olan tasarımla benzer olduğu kanaatine varılmış olup bu itibarla karşı davanın reddine, yine hükümsüzlük kararı geçmişe etkili olup başlangıcından itibaren davacı-karşı davalıya ait endüstriyel tasarımın doğmadığı, doğmayan bir tasarıma dayalı hak elde edilmesinin hukuken mümkün olmadığından asıl davanın reddine karar verilmesinde bir usule aykırılık görülmemiştir. Her ne kadar davacı-karşı davalı vekilince kök raporun kendi lehlerine olduğu ve kök raporda davacı tasarımı ile davalı ürününün benzer olarak algılandıkları ve sunulan deliller itibariyle davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olduğunun belirtildiği, ek raporda ise müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı yolunda görüş bildirilmesinin çelişki olduğu ileri sürülmüş ise de, alınan ek raporda bilirkişiler tarafından kök raporda inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmayan dava dışı şirkete ait … numaralı tasarım tescili inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulduğundan, yenilik ve ayırt edicilik vasıfları yönünden varılan sonuçların farklı olması olağandır. Bir başka deyişle kök raporla ek rapor arasında çelişki yoktur. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı-karşı davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/01/2019