Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1365 E. 2018/2579 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1365 Esas
KARAR NO : 2018/2579 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2016
NUMARASI : 2014/757 E., 2016/724 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 03.06.2014 tarihli dava dilekçesinde ; “İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/184 Esas sayılı davasının, menfi tespit davası olarak açıldığını, ancak davaya konu edilen .. Bankası Esentepe Şubesinin 28.02.2010 tarih, …numaralı ve 19.000,00-TL bedelli çekin davalı tarafça tahsil edilmesi üzerine istirdat davasına dönüştüğünü, istirdat davasında faiz talebinde bulunulmadığından faiz konusunda karar verilmediğini, 2011/184 Esas sayılı davanın, 2014/76 K. sayılı karan ile müvekkili lehine sonuçlandığını ve dava konusu 19.000,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … numaralı icra takibiyle, söz konusu mahkeme kararına dayalı alacağın işlemiş faiz alacağının talep edildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, faize karar verilmemiş olmasının faiz alacağının ayrıca talep edilemeyeceği anlamına gelmediğini beyanla neticeten, itirazın iptaline, takip konusu faiz alacağının davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine, alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 23.07.2014 tarihli cevap dilekçesinde; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/184 E, ve 2014/76 K, sayılı kararının taraflarınca temyiz edildiğini, bu nedenle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin temyiz incelemesi sonuna kadar yargılamanın bekletilmesine karar verilmesi gerektiğini, 2011/184 K, sayılı davada davacının herhangi bir faiz talebinde bulunmadığını, bu nedenle davacının iş bu faizi takip konusu yapamayacağını, İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleşmemesi nedeniyle davacının faiz talebinde bulunamayacağını, müvekkilinin davacıya karşı bir faiz borcunun bulunmadığını, davacının herhangi bir temerrüt ihbarında da bulunmadığını beyanla neticeten davanın ve inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin replik dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuş, davacının İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada faiz talebinin bulunmadığını, buna ilişkin haklarını saklı tutmadığını, TBK 82. Maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının hak sahibinin geri isteme hakkının olduğunu öğrendiği tarihten itibaren iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağını, davacının dava konusu çekin 01/03/2010 tarihinde tahsil edildiğini bildiğine ve ikrar ettiğine göre faiz alacağının zamanaşımına uğradığını ileri sürdüğü ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 18/09/2014 tarihli dilekçesinde; zamanaşımı itirazının süresinde yapılmadığını, kanuni cevap süresi içerisinde yapılmayan zamanaşımı def’ini kabul etmediklerini, savunmanın bu şekilde değiştirilmesine ve genişletilmesine muvaffakat etmediklerini, İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmadığını, taraflar arasında “gümrük müşavirliği hizmet/vekalet sözleşmesi bulunduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşmedenkaynaklandığından faizin esas alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabi olduğunu, mahkeme kararının kesinleşmediğini borç da tahsil edilmediğinden zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını beyan etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ….Esaslı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine,11.575,03 Tl asıl alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya 16.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içersinde 22.05.2014 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/184 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; “davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit/istirdat davasında, davacının davalıya uzun süredir gümrük müşavirliği hizmeti verdiği, davalı ithalatçı firmanın davacıyı ithalatını yaptığı ürünün içeriği konusunda bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının davalı ithalatçının eşya sahibince kendisine tebliğ edilen vesaiklere göre beyanını düzenleyerek gümrük işlemlerini gerçekleştirmesi nedeniyle Gümrük İdaresi tarafından kesilen cezadan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, Gümrük Cezasına karşılık olarak alınıp 01/03/2010 tarihinde tahsil edilen …Bankası Esentepe Şubesinin 28/02/2010 tarihli 8034102 nolu 19.000,00.-TL bedelli çekten dolayı, borçlu olmadığının tespitine, 01/03/2010 tarihinde tahsil edilen çek bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine” karar verildiği davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/9458 E-2015/10283 K nolu kararı ile onanarak,12/01/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2016 tarihli 2014/757 E-2016/724 K sayılı kararı ile; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile, 01/03/2010 tahsil tarihinden, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2014 karar tarihine kadar 19.000,00TL’nın işleyen avans faizinin talep gibi 11.575,03 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, davanın Kabulü ile İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalıların itirazının 11.575,03-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine, davalının likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu gerekçesiyle İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.315.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde;müvekkilinin kesinleşmemiş
ve temyiz edilmiş bir tespit kararına dayanarak yapılan icra takibine itiraz ettiğini, faiz talebinin zamanaşımına uğradığını, talebin faize faiz yürütülmesi kuralına aykırı olduğunu, itirazın bu yönüyle haklı olmasına rağmen ve asıl alacak yönünden çek ile ilgili olarak menfi tespit ve istirdat davasının yargılama gerektirdiği , itiraz tarihi itibarıyla ortada likit ve muaccel bir alacak olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde; davanın menfi tespit davası
olarak açıldığını, istirdat davasına dönüştüğünü, faize faiz yürütülmesinin sözkonusu olmadığını, mükerrer talepte bulunmamak adına tahsil tarihinden mahkemenin karar tarihine kadar faiz talep ettiklerini, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/184 E-2014/76 K sayılı dosyasında talep edilen alacağa genel zamanaşımı süresi uygulanacağından, faize de aynı 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini beyanla istinaf talebinin reddini talepetmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasında görülen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/184 E-2014/76 K sayılı dosyasında, davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya , 01/03/2010 tarihinde ödenen çek bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile, bedelin istirdadına karar verildiği, kararın 12/06/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı alacaklının davada faiz talebinde bulunmaması nedeniyle ,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… numaralı icra takibi ile, 01/03/2010 ödeme tarihinden 09/04/2014 karar tarihine kadar işlemiş faiz alacağının talep edildiği, takip talebi ve ödeme emrinde takip tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmadığı, (karar tarihinden itibaren faiz talep edilmediğinin, saklı tutulduğunun beyan edildiği ) görülmüştür.
06/05/2014 icra takip tarihi itibarıyla , asıl alacağın tahsil edilmediği, faiz alacağından açıkça feragat edilmediği anlaşılmakla, işlemiş faizin ayrı bir dava yada icra takibi ile talep edilmesine yasal engel bulunmamaktadır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, faiz alacağının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istendiğini, TBK 82. Madde de düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve istenemeyeceğini ileri sürmüşse de, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/184 E-2014/76 K sayılı dosyası içeriğinden, taraflar arasında “gümrük müşavirliği hizmet sözleşmesi ” bulunduğu, asıl alacağın bu hizmet ilişkisinden kaynaklandığı , faiz alacağının asıl alacağın tabi olduğu, TBK 146. Madde de düzenlenen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu kanaatiyle zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, faiz alacağının likit bulunmadığı, inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüşse de, alacak miktarı ve avans faiz oranının davalı tarafça bilindiği, kendi başına da ödeme tarihi ile karar tarihi arasında işlemiş faiz miktarını hesaplayabileceği, alacağın likit olduğu gözönüne alınarak, ilk derece mahkemesinin %20 oranında inkar tazminatına hükmederek davalı borçludan tahsiline karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış , davalı vekilinin zamanaşımı ve inkar tazminatına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı alacaklının icra takibinde, takip tarihinden itibaren faiz talep etmediğini beyan ettiği, davanın itirazın iptali davası olduğu ancak dava dilekçesi ile takipten sonra faiz yürütülmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin kararında takipten sonra asıl alacağa yasal faiz yürütülmesine karar verdiği anlaşılmışsa da, icra takibinde faiz talep edilmediğinden, mahkemenin itirazın iptali davasında taleple bağlı kalması gerektiği, ayrıca talebin emredici nitelikte TBK 121/3 maddesinde düzenlenen faize faiz yürütülmesi yasağına tabi olması nedeniyle , davalı vekilinin faize yönelik istinaf talebinin kabulüne , ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine , davalı borçlunun İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… numaralı icra takibine itirazının iptaline takibin devamına, %20 oranında inkar tazminatı olan 2.315,00TL ‘nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, takip tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2016 gün ve 2014/757 E., 2016/724 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …numaralı icra takibine itirazının iptaline takibin devamına,
%20 oranında inkar tazminatı olan 2.315,00TL ‘nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Takip tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi talebinin reddine ,
Karar ve ilam harcı 790,69-TL nin peşin alınan 139,90-TL den düşümü ile kalan 650,79-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından ilk derece yargılamasında yapılan 778,90-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 519,266 TL kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf aşamasında peşin olarak alınan 197,67 TL harcın talebi halinde davalıya iadesine,
İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının talebin kabul red oranına göre 53,13 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 03/12/2018