Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1349 E. 2018/1945 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1349
KARAR NO : 2018/1945
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2014/933 2016/740
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İthalat İhracat…vekili; kredi ödemeleri devam ederken müvekkilinin yapılandırma talep ettiği, ancak davacının bu talebi dikkate almadığını ve krediyi kat ettiğini, müvekkilince bir kısım ödemeler yapıldığını, faiz oranının ve hangi miktara faiz işletildiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin esasen borcun tamamına değil faizine itiraz ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, takip konusu borcun davanın açılmasından sonra yapılandırıldığı ve borcun ödendiği, buna göre davanın konusuz kaldığı, takip konusu borç dava açıldıktan sonra yapılandırıldığından ve ödendiğinden davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gerekçeleriyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş, kararı davalılardan .. . vekili istinaf etmiştir.
Davalı… vekili istinaf sebebi olarak; tarafların borcun ödenmesi hususunda anlaşıp ödeme planı yaptıklarını, müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmesinin doğru olmadığını, zira müvekkili ile davalı arasındaki mutabakatta vekalet ücretinin de hesaplandığını ve müvekkilince bu tutarın ödendiğini, mahkemenin müvekkili aleyhine mükerrer olarak vekalet ücretine hükmetmesinin anlaşmaya aykırı olduğunu, yine 10/12/2015 günlü ara kararı ile davacıya bu konuda beyanda bulunması için süre verildiğini, ancak davacı vekilince verilen süre içerisinde bir beyanda ve talepte bulunulmadığını, buna göre davacı lehine yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ödeme planında kararlaştırılan vekalet ücretinin icra vekalet ücreti olduğunu, işbu davada hükmolunan vekalet ücretinin ise ilam vekalet ücreti olduğunu, bu nedenle hükmedilen vekalet ücretinin mükerrer olmadığını bildirmiştir.
Davacı tarafından istanbul Anadolu..İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine toplam 55.194,09 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, davalıların takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Davacı ile davalı … arasında 16/06/2014 tarihinde icra müdürlüğünde borcun yapılandırıldığı ve davalının borcun toplam 72.407,28 TL olarak ödemeyi kabul ettiği, borç tutarları arasında vekalet ücreti de gözüktüğü, protokolün icra müdürlüğü zaptı şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
10/12/2015 günlü duruşmada verilen 2 nolu ara kararda davacı vekiline protokol ile alacağın yeniden yapılandırıldığı, buna göre yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talep edip etmeyeceği hususunda duruşma gününden bir hafta öncesine kadar süre verildiği, duruşmanın ise 31/03/2016 ‘ya talik edildiği, ancak davacı vekilinin 30/03/2016 tarihinde beyanda bulunduğu, buna göre icra inkar tazminatı talep etmedikleri, ancak davalılar aleyhine vekalet ücreti talep ettikleri yolunda beyanda bulunulduğu, yine davacı vekilinin 08/12/2016 günlü duruşmada; davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesini talep ettikleri görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf konusu ise mahkemece davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin doğru olmadığına yöneliktir. Davacı ile davalılardan … arasında 16/06/2014 tarihinde icra müdürlüğü huzurunda borcun yapılandırıldığı ve borç hesabının bir anlamda icra dosyası kapak hesabı şeklinde yapıldığı görülmüştür. Davalı borcu kabul etmekle bir anlamda itirazında haksız olduğunu da kabul etmiş olmaktadır. Dolayısıyla davalı taraf itirazında haksız olduğundan yargılama yönünden davacı yararına yazılı şekilde vekalet ücreti hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir.
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı …vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı… tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/09/2018