Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1283 E. 2018/2710 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1283 Esas
KARAR NO : 2018/2710
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2016
NUMARASI : 2015/502 2016/737
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin 09/12/2014 tarihinde davalı şirketten iki adet komple turbo satın aldığını ve davalıya 6.726,00 TL ödeme yaptığını, bu ürünlerden 778401-5008S komple turbonun arızalı olduğunun 02/02/2015 tarihinde yapılan testlerden anlaşıldığını, durumun davalıya bildirildiğini ve arızasız turbo ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesinin istendiğini, turbodaki sorunun davalının da kendi test cihazlarıyla tespit ettiğini, ancak davalının müvekkilinin taleplerini karşılamadığını, müvekkilinin bedelin iadesi, turbonun tamiri ve turbodan kaynaklanan arızalar nedeniyle ödemiş olduğu ücretlerin iadesi için icra takibi başlattığını, icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 09/02/2014’de davacıya iki adet turbo sattığını, davacının adi ortaklık özel tamir servisi olup bu turboları tamir ettikleri araca taktiklarını, satın aldıktan yaklaşık iki ay sonra arıza olduğunu ileri sürdüğünü, bunun üzerine müvekkilinin arızalı turboyu test cihazına soktuğunu, mekanik kısmında herhangi bir arızanın tespit edilemediğini, ancak elektronik kısmında bir sorun gözlendiğini, durumun satıcı firmaya bildirildiğini, satıcı firmanın da turbonun incelenmesi için kendilerine bırakılmasını istediğini, ancak davacının turboyu bırakmayarak alıp götürdüğünü, davacının bedeli istemesi üzerine kendisinden turboyu üretici firma tarafından incelenmesi için getirmesinin istendiğini, ancak davacının turboyu getirmeyerek icra takibine geçtiğini, arızanın ancak özel cihazlarla test yapılarak belirlenebileceğini, turbonun fabrikadan tüm testlerden geçerek çıktığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacının, davalıdan satın aldığı 778400-5005S model turbonun arızalı çıktığı, turbodaki ayıbın gizli ayıp niteliği taşıdığı,davacıların turbo bedelini istemekle haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 3.009,00 TL üzerinden iptaline, takibin avans faizi yürütülmek suretiyle devamına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak; bilirkişinin kök ve ek rapora itirazlarını tekrarladıklarını, bilirkişinin turboyu laboratuvara götürüp incelemeye tabi tuttuğunu, ancak herhangi bir test yapmadığını, turbonun elektronik devresinin özel cihazlarla kontrolü gerektiğinden, incelenip kontrol edilemediğini raporda beyan ettiğini, yapılan inceleme sonucu varsayımla hareket ederek rapor yazdığını, davacı tarafın müvekkilinden turboları satın alırken müvekkili yetkilisinin neden bu turboları değiştirdiğini sorduğundan, aracın elektrik tesisatında problem olduğunu söylediğini, turboların takıldığı ranga rover tipi araçların güncel test cihazları sadece yetkili servislerde bulunduğunu, davacılarda bulunmadığını, şayet turboda bir kusur olsaydı araca takılır takılmaz ortaya çıkacak olduğunu, turbolardaki arızaların tespiti için özel cihazlarda test edilmesi gerektiğini, bu hususun bilirkişi raporunda da belirtildiğini, bilirkişinin aracın elektrik tesisindeki bir arızanın turboyu etkilemeyeceği yönündeki tespitin de hatalı olduğunu, kaldı ki test cihazı konusunda bilirkişiye destek vereceklerini duruşmada da söylediklerini, üretici firmanın söz konusu turbonun tüm testlerden geçtiğini belirttiğini, arızanın gizli ayıptan kaynaklanmadığını, bilirkişi ek raporunda aracın elektrik sistemindeki bir sorundan arızanın kaynaklanabileceğini belirttiğini ve aracın ECU kayıtlarının deşifre edilmesi halinde yeni bir kanaat belirtebileceğini söylediğini, buna göre raporun çelişkili ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, turbonun bağımsız çalışan bir parça olmayıp tamamen motor beyni ile motor üstündeki walflerle koordineli çalıştığını, iki ay gibi bir süre sonra bozulmasının ilk olarak walflerin veya başka bir parçanın bozulmasıyla da elektrik sistemindeki arızalar ve ani akım değişikliklerinin etkisinin düşünülmesi gerektiğini, raporda bu hususların gözardı edildiğini, turbonun teknik üniversitelerinin makine fakültesine gönderilerek turbo test cihazı ve yapılacak testler soncunda alınacak rapor ile haklılıklarının ortaya çıkacağını bildirmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 03/04/2015 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibiyle turbo bedeli , işçilik bedeli, frenk hidroliği, ront ayarı antifiriz bedelleri ile işlemiş faiz olarak toplam 7.200,06 TL istendiği, davalı tarafın borca itirazları üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli 09/12/2014 günlü faturada davalı tarafından davacıya iki adet turbo satışının yapıldığı, malın cinsi bölümünde bir adet 778400-5004S komple turbo ve 778401-5008S komple turbo olduğu, ilk gösterilen turbonun birim fiyatının KDV hariç 2.550,00 TL, diğerinin ise 3.150,00 TL olduğu, faturanın KDV dahil 6.726,00 TL olarak düzenlendiği görülmüştür.
Cevap dilekçesine ekli olarak sunulan dava dışı üretici firma tarafından düzenlendiği belirtilen belgede; 778400-5005S numaralı turbonun fabrikada tabi tutuldukları testlerden olumlu olarak geçtiğinin belirtildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu turbonun İTÜ Makine Fakültesi laboratuvarına götürülerek incelendiği, ancak inceleme sırasında turbo üzerinde herhangi bir test yapılmadığı, dış görünüm itibariyle ve yüksüz şekilde hareket etmesi sırasında turboda herhangi bir mekanik arıza emaresinin bulunmadığının belirlendiği, turbonun elektrik kontrol devresinin ise hem turbonun yüklenerek çalıştırılmasını, hem de elektronik devrenin elektriksel olarak özel cihazlarla kontrolünü gerektireceğinden arıza yönünden incelenip kontrol edilemediğinin belirtildiği, turbodaki arızanın elektronik bir arıza olduğu, dosyada takıldığı aracın elektrik devresindeki bir anormallikten kaynaklandığı yönünde somut veri olmadığı, turbo elektronik kontrol ünitesinin üretiminden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 09/08/2016 tarihli ek raporda ise; turbo arızalarının özel test sistemleri ile test edilmesi gerektiği, bu konuda gerekli testlerin yapılıp rapor oluşturulmadığı, laboratuvarda ise bu özel test sisteminin mevcut olmadığından bu testlerin tarafından yapılamadığı, turbonun fabrikadan sorunsuz çıktığı, ancak bunun sonradan ayıba bağlı olarak arızalanmayacağı anlamına gelmediği, dosyada mevcut turbo arızasının takılı olduğu aracın elektrik devresindeki bir anormallikten kaynaklandığı yönünde de somut bir delil bulunmadığı, turbonun takılı olduğu aracın ECU kayıtları bir şekilde deşifre edilebilirse yen bir kanaat belirtme imkanının bulunduğu görüşleri belirtilerek kök rapordaki arızanın üretimden kaynaklı gizli bir ayıp olduğu yolundaki kanaatin tekrar edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin ek rapora da itiraz ettiği ve yeni rapor alınmasını, gerektiğinde test cihazının kendilerince temin edileceğinin belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, ticari satıma konu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak mal bedeli ve bir kısım giderlerin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama sırasında bilirkişiden kök ve ek rapor alınmış ise de, kök raporda da açıkça belirtildiği üzere satıma konu turbo üzerinde herhangi bir test yapılmadığı, davalı vekilince de bu konuda itirazda bulunulduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ise laboratuvarda özel test sistemi mevcut olmadığından testlerin yapılamadığının belirtildiği görülmüştür. Davalı vekilince ek rapora karşı verilen 12/10/2016 tarihli itiraz dilekçesinde de turbonun laboratuvar ortamında incelenmesi ve gerektiğinde bilirkişi heyetine test cihazı temin yönünde karar oluşturulması talep edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi, dava konusu uyuşmazlığı aydınlatmaya da yeterli değildir. Bir başka ifadeyle dava konusu turbodaki var olduğu iddia edilen ayıp ve/veya arızanın teknik bilirkişi incelemesi ile istinaf denetimine olanak sağlayacak şekilde ortaya konmamıştır. Bu durumda mahkemece satıma konu turbo konusunda uzman olan ve teknik üniversitelerden birinden seçilecek bir bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden turbo ile ilgili gerekli testlerin de yapılması ve davalı yana gerektiğinde test cihazının da temin ettirilerek turbodaki ayıp ya da arıza bulunup bulunmadığı, bu ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, bu ayıbın neden kaynaklandığı, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ayrıca davalının itirazlarını da karşılar nitelikte rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve deliller tam toplanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/10/2016 tarih, 2015/502 esas, 2016/737 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere deliller tam toplanarak yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30 TL posta gideri olmak üzere toplam 115,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.20/12/2018