Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1266 E. 2018/2459 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1266 Esas
KARAR NO : 2018/2459 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2016
NUMARASI : 2014/1214 E., 2016/687 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 17/03/2009 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalıya 29/08/2011 tarihli, 121.592,14-TL bedelli fatura kesildiğini, davalının bu faturayı ödemediğini, bunun üzerine fatura alacağının tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe itirazın 109.383,80-TL yönünden iptaline, davalının %20’nin altında olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflara arasındaki dava konusu sözleşmeye göre müvekkilinin bir sene içerisinde davalıya davacıya toplam 1.100.000,00-TL ödemesi gerektiğini, bayilik sözleşmesinin asıl tarihinin 17/03/2008 olduğunu, davacının belirttiği 17/03/2009 tarihinin daha sonra davacı tarafından elle yazıldığını, davacının özel evrakta değişiklik yaptığını, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 3 yıl 6 ay sürdüğünü, sözleşme fesih tarihinin 30/09/2011 olduğunu, aynı tarihte davacının ödemekten kaçındığı alacakları için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlattıklarını, bu tarih itibariyle taraflar arasındaki hukuki ve fiili ilişkilerin sona erdiğini, davacının kusurlu duruma düşerek maddi zarar verdiğini ve davaya konu icra dosyasında borçlu olmadıklarını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İtirazın iptali davasına konu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, 121.592,14 TL fatura bedeli (29/08/2011 tarihli hizmet bedeli – sözleşme gereği açıklamalı) ile 2.248,62 TL işlemiş faizin tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edilemediği, davalı vekilinin haricen haberdar olduğunu söyleyerek 28/02/2014 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu, borcunun bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarihli 2014/1214 esas 2016/687 karar sayılı kararıyla, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/334 esas sayılı dosya kapsamında alınan raporun bu dosyada da karar vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle yeniden rapor alınmadığını, o dosyada alınan raporda davacının sözleşmenin 10.maddesi gereğince 121.592,14 TL davalıdan alacaklı olduğunu, davalıya 12.208,34 TL borçlu olduğunun bu durumda bakiye alacak miktarının 109.383,80 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 109.383,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si olan 21.876,76 TL nin davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Davalı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği; bayilik sözleşmesinin asıl tarihinin 17/03/2008 olduğunu, davacının sonradan 17/03/2009 tarihini elle yazdığını, özel evrakta değişiklik yaptığını, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 3 yıl 6 ay sürdüğünü, sözleşme fesih tarihinin 30/09/2011 olduğunu, müvekkilinin 30/06/2011 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında 26.644,63 TL tutarında takip başlattığını, haricen haberdar olan davacının takip tarihinden sonra 29/08/2011 tarihinde müvekkilinin 2009 tarihinden itibaren kendilerine yıllık ciro hedeflerini tutturamadığından bahisle 121.592,14 TL tutarında fatura düzenlediğini, müvekkilinin faturayı iade ettiğini, 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde alınan rapora itiraz ettiklerini, 17/03/2008 tarihli sözleşmenin 10..maddesinde “…… Gıda ilk bir yıl için …’a yıllık ciro hedefi olarak taahhüt ettiği meblağ toplam 1.100.000,00 TL’dir. Ciro hedefi ilk bir yıl için gerçekleşmediği takdirde ilk bir yılın sene sonunda eksik kalan miktarın % 15’ini talep hakkı olduğu” düzenlendiğini, sahtecilik yaparak sözleşme tarihini 2009 yaptıklarını, diğer yıllar için ciro hedef şart ve taahhütünün bulunmadığını, ayrıca sözleşmenin 10.maddesine göre ilk yıla özgü olarak taahhüt edilen ciro hedefinin tutturulup tutturulmadığının tespiti yönünden rapor alınmadığını beyanla hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; taraflar arasında İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/334 esas sayılı dosyasının kesinleştiğini, davalı vekilinin delil listesi ekinde aynı bayilik sözleşmesini tasdikleyip dosyaya sunduğunu, tarihe yönelik istinaf sebebinin haksız olduğunu, her iki taraf defterlerinin incelenerek müvekkilinin alacaklı olduğunun tespit edildiğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
İtirazın iptaline konu davada; davacı tarafça,davalı şirketin taraflar arasında imzalanan 17/03/2009 tarihli sözleşmenin 10. Maddesi gereğince , ilk yıl için 1.100.000,00TL ciro hedefini tutturamadığından bahisle 29/08/2011 tarihli, hizmet bedeli açıklamalı fatura düzenlendiği, faturaya konu alacağın takibe konulduğu, 109.383,80 TL’lık kısmı yönünden haksız yere itiraz edildiği iddiası ile itirazın iptali ve %20 oranında inkar tazminatı talep edilmiştir.
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarihli 2014/1214 esas 2016/687 karar sayılı kararı ile , İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/334 esas sayılı dosya kapsamında alınan raporun bu dosyada da karar vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle;davanın kabulüne; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 109.383,80 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20’si olan 21.876,76 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından, sözleşmenin 17/03/2008 tarihli olduğu, tarihin sonradan değiştirildiği, sözleşmenin 10. Maddesinde ilk yıl için ciro koşulu konulduğu, sonraki yıllar için ciro koşulunun bulunmadığı iddia edilmişse de, davalı vekili tarafından, davacısı olduğu İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/334 esas sayılı dosyasında ibraz edilen dava dilekçesinde, sözleşme tarihinin 17/03/2009 tarihli olarak yazıldığı, davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi ekinde, delil olarak sunduğu sözleşme tarihinin de 17/03/2009 tarihli olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki 17/03/2009 tarihli sözleşmenin, 10. Maddesinde “….. Gıda ilk bir yıl için …n’a yıllık ciro hedefi olarak taahhüt ettiği meblağ toplam 1.100.000,00 TL’dir. Ciro hedefi aylık 100.000,00TL’ya denk gelecek şekilde üçer aylık dönemlerde belirlenmiştir. Bu ciro hedefini yerine getirmek ..Gıda’nın yükümlülüğündedir…Her üç aylık dönem sonunda değerlendirme yapılarak o döneme ilişkin olarak taahhüt edilen 300.000,00TL’lık ciro hedefinin gerçekleşmemesi durumunda, o üç aylık dönem için eksik kalan cironun %15’i … Gıda’ya hizmet faturası olarak fatura edilecektir.3’er aylık her dönem için o dönem hedefinden düşülerek değerlendirilecektir.Sene sonunda yapılacak genel değerlendirmede yıllık olarak taahhüt edilen 1.100.000TL ciro hedefi gerçekleştiği taktirde …. Gıda’nın önceki dönemlerde gerçekleşmeyen ciro hedefi için yapmış olduğu ödemeleri … Gıda, … Gıda’ya ödemeyi taahhüt eder.İlk üç ay için 200.000TL ciro hedef alınacaktır” hükmü kabul edilmekle, davacı … davalı tarafın ticari defter ve dayanak belgelerinin incelenerek , davalı tarafın ciro hedefini gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti gerektiği, ciro hedefini gerçekleştirmediğinin tespiti halinde ise sözleşme hükmüne göre üçer aylık dönemler için öngörülen ciro hedeflerinden eksik kalan miktarın %15’inin hesaplanması gerektiği , İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/334 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise bu hususta bir inceleme yapılmadığı, davalı şirketin takibe konu faturayı kayıtlarına işlemediğinin tespit edildiği gözönüne alınarak, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenerek , davalının sözleşmenin 10. Maddesi gereğince ciro hedefini yerine getirip getirmediği, getirmemişse sözleşme hükmüne göre hesaplama yapılması yönünden rapor alındıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarih ve 2014/1214 E, 2016/687 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA, davalının sözleşmenin 10. Maddesi gereğince ciro hedefini yerine getirip getirmediği, getirmemişse sözleşme hükmüne göre hesaplama yapılması yönünden rapor alındıktan sonra karar verilmek üzere üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davalı tarafın istinafa gelirken peşin olarak yatırdığı 1.868,00 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 115,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 15/11/2018