Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1248 E. 2019/71 K. 14.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1248 Esas
KARAR NO : 2019/71
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2016
NUMARASI : 2014/1396 2016/1060
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı …’ın sürücüsü, davalı … Ltd. Şti’nin maliki olan … plakalı araç ile davalı …’ın sürücü, davalı …’ın ise maliki olduğu… plakalı aracın çarpışması sonucu … plakalı aracın savrularak müvekkilinin park halindeki… plakalı aracına çarparak araçta hasar meydana getirdiğini, hasarların sigorta şirketi tarafından ödendiğini, ancak aracın önemli derecede değer kaybına uğradığını, diğer davalı … şirketlerinin ise çarpışan araçların ZMMS’si olduklarını, müvekkili tarafından davalılardan … A.Ş’ye 27/07/2013 tarihinde değer kaybının ödenmesi için müracaat yapıldığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilikkin hakları saklı tutularak şimdilik 1000 TL değer kaybına ilişkin tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2013 tarihidnen itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı . … Ltd. Şti, davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin kazada kusurunun olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalılar … ve … vekili, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının aracının aslına uygun olarak onarıldığından bu davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Davalı … A.Ş’nin dosya içeriğinde cevabına rastlanılamamıştır. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; … plakalı araç ile …plakalı aracın çarpışmaları sonucunda …plakalı aracın savrularak yolun sağ tarafında park halinde bulunan davacıya ait araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının 32.200,00 TL olup olay tarihinde aracın 2 yaşında ve 52.657 km’de bulunması ve hasarlı sol ön kapı ve sol ön çamurunun tamir edilmeyip yenisi ile değiştirildiği dikkate alındığında %15 oranında indirim yapılması sonucu araçtaki değer kaybının 24.150,00 TL tutacağı, poliçe limitinin 25.000,00 TL olup bu poliçede davacı aracı için 4.574,82 TL ödeme yapıldığı, bu tuturın tenzili sonucu davacının 20.425,18 TL bakiye alacağı bulunduğu gerekçeleriyle davalı …, …td. Şti ve …ya karşı açılan davanın reddine, davalılar …, … ve …ya açılan davanın kısmen kabulüne, 20.425,18 TL değer kaybının davalılar …’den kaza tarihi olan 26/07/2013’ten , davalı … A.Ş yönündten ise dava tarihinden itibaren bu tutarın 1000 TL’sine 01/11/2013, bakiyesine ise 24/05/2016 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalı … A.Ş’ye 27/07/2013 tarihinde müracaat ettiklerri halde sonuç alamadıklarını, bu nedenle sigorta şirketi hakkındaki faiz başlangıcının bu tarihten başlatılması gerektiğini, sürücü …’ın da kazada KTK’nun 52/a ve b maddeleri uyarınca kusurlu olduğunu, bu konudaki itirazlarının dikkate alınmadığını, kaldı ki KTK’nun 85 ve 86.maddeleri gereğince tehlike sorumluluğu bulunduğunu ve zarardan sorumlu olması gerektiğini, davalı … A.Ş için ödenen hasar bedelinin indirildiğini, oysa dosya içinde davalı … şirketleri tarafından davacıya ödeme yapıldığına ilişkin bilgi bulunmadığını, şayet bir ödeme yapıldığı kabul edilse bile bu indirimin harcın tamamlanması aşamasında kendilerince bilinmediği için davalı … A.Ş yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğini, yine davalılar … için indirim yapılamayacağını, ayrıca davalı … yönünden ıslah edilen miktara ilişkin olarak faizin başlangıcının ıslah tarihi olarak kabul edilmesinin de doğru olmadığını, aracın değer kaybı hesabında yaşı ve kilometresi için indirim yapılarak mükerrer indirime sebebiyet verildiğini, çünkü aracın rayiç değeri hesaplanırken yaşı ve km’sinin dikkate alındığını, yine araçta hasarlı parçaların bir kısmının değişmesi indirim sebebi olarak değerlendirildiğini, kaldı ki yeni parça takılmasının araca artı bir değer katmayacağını bildirmiştir.
Olayla ilgili kazaya karışan araç şoförlerince düzenlenen tutanakta; davalı …’ın tali yoldan çıkarken diğer araca çarptığını kabul ettiği, davalı …’un ise kendi şeridinde normal hızda seyrederken tali yoldan çıkan aracın kendisine çarptığını beyan ettiği, otoparktaki araca çarpıldığının beyan edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ve ekleri arasında ve yine dosya içinde bulunan fotokopi belgede davacı şirket vekilinin değer kaybı nedeniyle 27/07/2013 tarihinde davalı … A.Ş’ye başvuruda bulunduğu görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan iki kişilik 16/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, yine araçtaki değer kaybının 32.200,00 TL olarak belirtildiği, ancak hasarlı sol ön kapı ve sol ön çamurunun tamir ve onarım cihetine gidilmeyip yenisi ile değiştiği, bu nedenle belirlenen bu bedelden %25 indirim yapılmasının uygun olacağı, buna göre davacı tarafın 24.150,00 TL talep edebileceği yolunda görüş belirtildiği, dosya kapsamında değer kaybı yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu olup bu kalemin ZMMS teminatı çerçevesinde sigorta şirketinden talep edilebileceği, 25.000 TL limitli poliçede davacının aracı için yapılan ödeme 4.574,82 TL düştüğünde davacının sigorta şirketinden 20.425,18 TL’yi dava tarihinden itibaren isteyebileceği, sigorta şirketinin ödeme miktarının araştırılması hususunun mahkemenin takdirinde olduğu yolunda görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporuna verdiği itiraz dilekçesinde; … plakalı araç sürücüsü …’ın da olayda kusurlu bulunduğunu, bu hususun dikkate alınmadığını, ayrıca araçtaki değer kaybından indirim yapılmasının mükerrer indirime yol açtığını, çünkü araç rayiç bedeli hesaplanırken yaşı ve km’sinin dikkate alındığını, yine raporun 5.sayfasında yer alan oranları gösterir tabloda parça değişikliğine ilişkin oranların açıkça belirtildiğini, bu oranlar belirlenirken parça değişikliğinde yeni parça takıldığı gözününe alınarak belirleme yapılıdğını, bundan dolayı bir daha indirim yapılmasının doğru olmadığını, … plakalı araç sürücüsünün ise KTK’nun 85 ve 86 ile TBK’nun 71.maddesi uyarınca tehlike sorumluluğu esasında sorumlu olduğunu, raporun eksik ve özensiz hazırlandığını, kusur ve sorumluluk yönünden yeniden rapor alınması, değer kaybı yönünden ise ek rapor veya yeni bir rapor alınması gerektiğini bildirmiştir.
Davacı vekilinin 24/05/2016 tarihinde tamamlama harcını yatırdığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından dolayı araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybının tazmini talebine ilişkindir. Yargılama sırasında alınan oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere olayın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …. %100 oranında kusurludur. Dolayısıyla davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Değer kaybı hesaplamasına ilişkin rapor içeriği gözetildiğinde bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. Her ne kadar davacı vekilince ödeme yapılmadığı belirtilmiş ise de, istinaf aşamasında yapılan yazışmadan davalı … A.Ş tarafından 10/12/2013 tarihinde 4.574,82 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde değildir. Yine davacı vekilince bu ödeme kadar indirim yapılması nedeniyle davalı … A.Ş yararına vekalet ücreti tayin edilemeyeceğini belirtilmiş ise de, zaten … A.Ş davada kendisini bir vekille temsil ettirmediğinden bu itibarla vekalet ücreti hükmedilmesi doğru olmayıp bu yönden istinaf talebi kısmen kabul edilmiştir. Ayrıca davacı vekili, sigorta şirketinin ödemesi nedeniyle hakkında hüküm kurulan diğer davalılar yönünden indirim yapılamayacağını belirtmiş ise de davacının değer kaybı zararı tek olup sorumlulardan bir tanesinin ödeme yapması nedeniyle yapılan bu ödeme diğer borçluların da sorumluluğunu o miktarda eksiltecektir. Bu yöne ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Öte yandan davacı taraf, davalılardan … A.Ş’ye 27/07/2013 tarihinde ödeme için müracaat etmiş olup bu tarihten itibaren 8 günün geçmesiyle birlikte yani 04/08/2013 tarihi itibariyle … A.Ş’nin temerrüdü söz konusu olacağından bu yöne ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir. Ayrıca dava, belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olup davalı … A.Ş aleyhine hükmedilen tutarın hepsine birden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacı vekilinin davalılardan … A.Ş lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ve davalı … A.Ş’den tahsiline karar verilen tutarın faiz başlangıcına ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulü gerekmiş, diğer istinaf taleplerinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2016 gün, 2014/1396 Esas, 2016/1060 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Davalılar …, … Ltd. Şti ile … A.Ş ye karşı açılan davanın REDDİNE,
4- Davalılar …, … ve … A.Ş ye karşı açılan davanın kısmen kabulü ile; 20.425,18 TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan 26/07/2013 tarihinden ve davalı … A.Ş yönünden bu tutara 04/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5- Alınması gereken 1.395,24 TL nispi harçtan peşin alınan 24,30 TL harç ile 285,50 TL ıslah harcının toplamı olan 309,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.085,44 TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … A.Ş den müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 2.451,02 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalılar …, … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden hesap ve taktir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar …, …’a verilmesine,
8- Davalılar …, …. Ltd. Şti ile davalı … A.Ş kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık asgari Ücret tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.778,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar …, …. Ltd. Şti ile davalı … A.Ş ye verilmesine,
9- Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 1.661,95 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 1.462,51 TL’sinin davalılar …, … ve … A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10- Davalı … tarafından yapıldığı anlaşılan 28,40 TL yargılama giderinin karar sonucuna göre kendisi üzerinde bırakılmasına,
11-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
12- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 44,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 123,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.14/01/2019