Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1214 E. 2018/2392 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1178 Esas
KARAR NO : 2018/2386
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2016
NUMARASI : 2014/1436 2016/1025
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkilinden bir kısım medikal malzemeleri satın aldığını ve karşılığında 2.388,26 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin ise davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delilleri ve bilirkişi raporuna göre; davacı defterlerinde her ne kadar 2.388,74 TL alacak gözükmekte ise de, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, dava konusu edilen 2.388,26 TL bedelli faturayla ilgili düzenlenen irsaliyede teslim eden ve teslim alan kısımlarında imza bulunmadığı, davacının fatura içeriği, malların davalıya teslimine yönelik delil sunmadığı gibi bu konuda tanık deliline de dayanmadığı, davacının alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkilinin alacaklı olduğunun belirtildiğini, davalının ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediğini, HMK’nun 222.maddesi uyarınca davalı defterlerinin de incelenmesi gerektiğini, davalının defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle ticari defterlerin iddialarını doğrular nitelikte olduğunun kabulü gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/19-543 Esas 2006/587 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davacının açıkça delil olarak dayanılması ve mahkemece o yönde ara karar verilip davalının defterlerini incelemeye sunması dolayısıyla davacı defterlerine göre davacının iddiasının kabulü gerektiğinin belirtildiğini bildirmiştir.
Davaya konu Bursa …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı aleyhine 02/07/2014 tarihinde 2.388,26 TL bedelli faturaya dayalı olarak bu tutardaki alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde takibe borcunun olmadığı yolunda itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Davacı yanca delil olarak icra dosyası, fatura, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve tüm yasal delillerin gösterildiği dava dilekçesinin incelenmesinde anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında alınan 07/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin incelendiği, davacı defterlerinin açılış tasdiklerinin bulunduğu, ancak genel muhasebe usul ve esasları ile mevzuata uygun tutulmadığı, zira yıl sonu kapanış bilançosunun çıkartılmadığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığının belirtildiği, takip konusu faturanın davacı defterlerinde bulunduğu, davacı defterlerine göre davalıdan bakiye 2.388,74 TL alacak bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı şirkete defter ibrazı için çıkarılan davetiyenin adreste başka bir şirket olduğundan bahisle ve muhatabın ikinci adresinin bilinemediğinden bahisle bila tebliğ döndüğü görülmüştür.
Dava konusu faturanın irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği, ancak faturada teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davalı tarafa ticari defterlerini ibrazı için meşruhatlı davetiye tebliğe çıkarılmış ise de, söz konusu tebligatın gösterilen adreste bir başka şirketin bulunduğu ve muhatabın ikinci adresinin tespit edilemediğinden bahisle mahkemeye iade edildiği anlaşılmıştır. Mahkeme, gerekçeli kararda ise davalı yana ticari defterlerini ibrazı için ihtarlı davetiyenin tebliğ edildiği şeklinde bir gerekçeye yer vermiş olup bu gerekçe az önce belirtilen tebligat üzerindeki iade şerhine göre yerinde değildir. Buna göre davalı tarafa yeniden defter ibrazı için usulüne uygun bir şekilde ihtarlı davetiye tebliğinin sağlanarak ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya uygun olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/10/2016 tarih, 2014/1436 esas, 2016/1025 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı tarafa yeniden defter ibrazı için usulüne uygun bir şekilde ihtarlı davetiye tebliğinin sağlanarak ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 29,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 114,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/11/2018