Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1211 E. 2018/2516 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1211 Esas
KARAR NO : 2018/2516
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2016
NUMARASI : 2015/502 2016/636
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalılardan …’nun idaresindeki araç ile müvekkiline ait yabancı plakalı araca 22/09/2014 tarihinde çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, olayda tamamen davalı sürücünün kusurlu olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin de davalı sürücünün ZMMS poliçesini düzenleyen sigortacısı olduğunu, aracın yabancı plakalı olması sebebiyle yurtdışına çıkma zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenle yurt dışındaki tamir bedelini EURO üzerinden talep etme durumunda kaldıklarını, yurtdışındaki eksperin yaptığı değerlendirmede aracın değerinin 9.950,00 EURO çıktığını, hurda bedelinin ise 1.500,00 EURO olduğunu, aradaki fark olan 8.500,00 EURO’yu talep etme durumunda kaldıklarını, ancak davalının ödeme yapmadığını belirterek 8.500,00 EURO’nun (tahsil tarihindeki kur karşılığı TL üzerinden) davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş vekili, zararın davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, kusur bakımından da inceleme yapılması gerektiğini, davacının hurda bedeline mi yoksa onarım bedelini mi istediğinin anlaşılamadığını, ayrıca yabancı para üzerinden tazminat talep edilmesinin doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 8.500,00 EURO’nun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi hükümlerinin uygulanmasına, BK 83.maddesinin infazda değerlendirilmesine karar verilmiş, kararı davalı sigorta vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf sebebi olarak; müvekklinin sorumluluğunun poliçede yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçeye göre araç başı maddi zararın 26.800,00 TL’lik kısmının teminat kapsamında olduğunu, ancak 8.500,00 EURO tazminatın tamamının davalılardan tahsiline karar verildiğini, kabul edilen bu tutarın TL karşılığı gözönüne alındığında 26.800,00 TL’lik maddi zarar teminat limitinin aşıldığını, oysa limiti aşan tutardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, buna göre yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de sorumluluk oranlarına göre hükmedilmesi gerektiğini, mahkemenin ise herhangi bir oranlama yapmadığını, ayrıca sigortalı araç sürücüsünün herhalde %100 kusurlu olduğuna dair tespitin de doğru olmadığını, hükme esas alınan raporda davacının kaza esnasında tek yönlü yolun sağ tarafında durduğunun belirtildiği, ancak kazada kusurunun olmadığının beyan edildiğini, halbuki kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeninin bilinmesi gerektiğini, raporda bu yerde durmanın ve duraklamanın yasak olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığını, davacının gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediğinin değerlendirilmediğini, ayrıca ZMMS genel şartlar B/2 maddesinde öngörülen şekilde sorumlu olunan gerçek zarar miktarının yeterince incelenmediğini, anılan maddeye göre hasar halinde hasar gören parça onarımı mümkün değilse veya değiştirilme imkanı yoksa yenisi ile değiştirilir hükmünün bulunduğunu, buna göre değişen parçaların piyasa rayiçlerinin araştırılması gerektiğini, oysa hükme esas alınan raporda tek taraflı olarak ve Almanya’daki piyasa değerleri üzerinden hazırlatılan ekspertiz raporunun dikkate alındığının görüldüğünü, hesaplanan tutarın memleket piyasa rayicine uygun olup olmadığının bilinmediğini, ayrıca rapora itiraz ettikleri halde itirazların dikkate alınmadığını, yine olayın haksız fiilden kaynaklandığını, buna göre Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/11 karar sayılı ilamına göre memleket parası üzerinden hüküm kurulması gerektiğini bildirmiştir.
Kazayla ilgili olarak taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı sürücünün yolun sağında duran araca arkadan çarptığı yolunda beyanda bulunduğu, kazanın meydana geldiği yolun Samandra’da Sarıgazi istikametine giden tek yönlü yol olduğu, yolun çift şeritli olup davacıya ait aracın yolun sağ şeridinde durduğu şeklinde olayın krokiye bağlandığı görülmüştür.
Davacı tarafından Almanya’daki bilirkişi bürosundan alınan raporda; hasar tarihi olan 22/09/2014 tarihi itibariyle dava konusu aracın KDV dahil yeni fiyatının 59.500,00 EURO, mevcut aracın güncel değerinin ise vergi hariç 9.950,00 EURO, kalan değerinin ise 1.450,00 EURO olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketince mahkemeye verilen cevabi müzekkerede; başvuru olmadığından hasar dosyasının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalıya ait aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, araç başı maddi zararın 26.800,00 TL, kaza başı maddi zararın 53.600,00 TL limitli olarak düzenlendiği ve poliçenin kaza tarihini kapsadığı görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 10/05/2016 tarihli iki kişilik bilirkişi raporunda; davalı sürücünün olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, kaza tarihinde dava konusu aracın Almanya’daki ikinci el fiyatının 9.950,00 EURO, sovtaj bedelinin 1.450,00 EURO olup onarımının ekonomik olmayacağı, kazada meydana gelen gerçek zararın ise 8.500,00 EURO olup kaza tarihindeki Merkez Bankası döviz kuru dikkate alındığında 24.546,60 TL olduğu yolunda görüş bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin kusur oranına, zarar miktarına itiraz ettiği, kusur oranı açısından dosyanın trafik ihtisas dairesine gönderilmesini istediği, ayrıca haksız fiilden kaynaklanan olay nedeniyle memleket parası üzerinden inceleme yapılması gerektiği yolunda itirazda bulunduğu görülmüştür. Mahkeme ise söz konusu itirazla ilgili olarak raporda İTÜ Trafik Kürsüsünden bilirkişinin yer aldığı ve olayın değerlendirildiği gerekçesiyle adli tıp kurumundan rapor alınması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece verilen karar davalılardan sigorta şirketi tarafından istinaf edilmiş olup diğer davalı tarafından hükme yönelik istinaf talebinde bulunulmamıştır. İstinafa gelen davalı sigorta şirketinin hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Zira dosya içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacının aracının yolun sağında bulunduğu ve herhangi bir park yasağının bulunmadığını, bu nedenle trafikte seyir halindeyken önündeki araçla takip mesafesini dikkate almayan davalı sürücü olayın meydana gelmesinde asli ve tam kusurludur. Kusura ilişkin raporu olayın oluşuna ve dosya içeriğine uygundur. Öte yandan bilirkişi raporunda araçta meydana gelen hasarın giderilmesiyle ilgili maliyetlerle ilgili yapılan değerlendirme ve onarımın ekonomik olmayacağı yolundaki kanaat ve belirlenen değerler olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun bulunduğundan ve bu tutarlar davacı tarafça sunulan Almanya’da hazırlanan bilirkişi raporuyla da uyumlu olduğundan bu konudaki istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. Öte yandan davacının yurtdışında yaşadığı ve aracın yabancı plaka olup yurtdışına çıkması gerektiğinden yabancı paraya hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamıştır. Nitekim Yargıtay 17.HD’nin uygulamaları da bu yöndedir. Açıklanan bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak istinafa gelen davalı sigorta şirketinin sorumluluğu limitle sınırlı olup hükümde bunun belirtilmemiş olması ve yine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili bu hususa değinilmediğine ilişkin davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olup bu yönlerden davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı… Sigorta A.Ş vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/11/2016 tarih, 2015/502 esas, 2016/636 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın kabulü ile; 8.500 Euro’nun davalı … Sigorta A.Ş’nin kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Dava tarihinden itibaren bu bedele 3095 sayılı yasa 4/a maddesi hükümlerinin uygulanmasına, BK.83.maddesinin infazda değerlendirilmesine,
5-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.748,58 TL karar harcından peşin alınan 437,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.311,43 TL harcın davalı …. Sigorta A.Ş’nin ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarihteki döviz kuru dikkate alındığında, hükmedilen tutarın TL karşılığının kaza tarihindeki poliçe limitini geçmesi halinde alacak tutarının poliçe limitine oranlanarak belirlenecek miktarla sınırlı olmak üzere davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacının yaptığı 1.543,95 TL yargılama giderinin, davalı …. Sigorta A.Ş’nin ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarihteki döviz kuru dikkate alındığında, hükmedilen tutarın TL karşılığının kaza tarihindeki poliçe limitini geçmesi halinde alacak tutarının poliçe limitine oranlanarak belirlenecek miktarla sınırlı olmak üzere davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.071,73 TL vekalet ücretinin davalı …. Sigorta A.Ş’nin ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarihteki döviz kuru dikkate alındığında, hükmedilen tutarın TL karşılığının kaza tarihindeki poliçe limitini geçmesi halinde alacak tutarının poliçe limitine oranlanarak belirlenecek miktarla sınırlı olmak üzere davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı … Sigorta A.Ş’ye iadesine,
9- İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş tarafından yargılama gideri olarak yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 25,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 110,70 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.23/11/2018